Kalkıp uzayı durdurmak istedim fakat şuan gitmem sadece dikkatini dağıtmak ve yüzünün ortasına bir yumruk daha yemesine sebep olacaktı.
Gerçekten Elena ve Ayşe'yi tebrik etmek lazım çok çabaladılar bu gösteri için....
Ortalık gerçekten savaş alanına döndü diyebilirim ; uçan kurt adamlar mı dersiniz, tavana asılıp kaçmaya çalışan vampirler mi yoksa mücadele eden kısım mı? Hepsi ortaya karıştı.
Sonunda bizim taraf hepsini halledip yanımıza gelirken gözümün altında hafif bir ağrı hissettim bunun nedenini anlamak için uzayı uzaktan incelerken yüzüne yediği yumruğu farkettim.
Uzay yanıma gelip bileğimden tuttuğu gibi dışarıya sürükledi.
Dudağımı bükerek peşinden ilerlerken diğerlerinin kavga sesini duydum.
Onların ne dediğini anlamaya fırsat bulamadan uzay beni dışarı çıkarttı.
Hava ne zaman karardı? İçeride o kadar vakit mi geçirdik gerçekten.İçeride demişken olanları hatırlayıp dudağımı ısırdım.
"Özür dilerim.." suçluluk duygusu ile başımı yere eğerken uzay çenemden tutup başımı yerden kaldırdı.
"Güzelliğin için sana kızmıyorum özür dileme." Ellerini çenemden çekerken kendini sakinleştirmeye çalıştığını anlamamak mümkün değildi.Onu yakasından tutup fazla güç uygulamamaya büyük bir özen göstererek kendime çektim.
"Şu iki ayın acısını nasıl çıkarttığını göstersene bana." Neden böyle davrandım bilmiyorum fakat içimden böyle yapmak geldi.Uzay gözlerime bakarak yutkundu.
"Bu gece benimsin." Ne olduğunu anlamadan beni kucağına alması ve odama,
odasına,
odamıza götürmesi bir oldu.
Uzay ışıkları yakmayı es geçip gömleğini çıkartmaya çalışıyordu.Ona engel olup kendim bu işi devraldım.
Sonunda uzay gömleğini yere fırlatırken ellerimi kaslarında gezdirdim.
Ay ışığı bize vuruyordu.
Uzay dudağıma yapışırken hızına yetişmekte zorlandım.
Benden ayrılır ayrılmaz üstümü çıkarttıp onu da gömleğinin yanına fırlattı.Onun önünde südyenle kalmak ayrı bir utanç verirken yanaklarımın kızardığına yemin edebilirim.
Fakat bu gece utangaçlığa yer yok gibi görünüyor.Uzay boynumdan öpmeden önce fısıldadı.
"Bu gece bana ait olmak istediğine emin misin?" Bu kadar ilerlemişken hayır diyemem.
"Ben zaten sana aidim." Uzay aldığı cevapla boynumdan öperken bu cümlenin bedelini ödedim diyebilirim.Asla keşke diyemem utansam da geçirdiğim en güzel dakikalardı.
Uzay yanıma çökerken başımı göğsüne koydum.
Uykum gelmesine şaşırdım çünkü benim bildiğim vampirler ve kurt adamlar fazla uyumaz fakat melez olunca böyle oluyor sanırım.
Göz kapaklarım ağırlaştı.
"Seni seviyorum." Gözlerim kapanmadan önce duyduğum cümleye aynı şekilde karşılık verdim.Sabah gözümü açtığımda güneş ışığı tam odaya vuruyordu.
Uzay hala uyuyor mu diye bakmak için başımı hafif kaldırırken uzayın bakışları ile karşılaştım.
Göğsünden başımı kaldırıp gülümsedim.
"Günaydınn." O da günaydın derken aklıma çıplak olduğum geldi.Utançla dudağımı ısırdım, gerçekten başımı yastığa gömüp öylece kalmak istiyorum.
Uzay anlamış olacak ki dalga geçmek yerine anlayışlı davranıp yataktan kalktı.
Üstünü hızla giyinip odadan çıkarken yatakta doğruldum.
"Gerçekten yüzüne nasıl bakacağım şimdi? Off." Yerimden kalkıp banyoya girdim.