Bölüm şarkısı : dolu kadehi ters tut - madem
Koray çok kısa sürede karşıma geçerken şuan insan olan halimden de güçsüzdüm.
Ne yapmam gerek bilmiyorum.
"Uyuyan güzel uyanmış."...
Az önce atladığım pencereye göz attım fakat kimse yoktu, şaka falan mı? Sanırım gerçekten helvamı yiyecekler.
Korayın iğrenç kahkahasını tekrar duyarken abimin katilinin karşısında güçsüz hissetmek iğrenç hissettiriyor.
"Merak etme bu sefer daha az acılı olacak." Koray bana doğru adım atarken geriye doğru gitmek istedim fakat abimin katilinin önünde korkakça davranmak istemiyorum."Korkusuz davranıyorsun fakat merak ediyorum, kime güveniyorsun?" Bir el beni arkasına alıp önüme siper oldu.
"Bana güveniyor yetmez mi?" Uzayın sesini duymak yüzümde gülümseme oluşturdu.
Bu yüzden Bartular dışarı çıkmadı demek.
"Bende nerede kaldı diyordum." Uzay korayın arkasında ki vampirlere baş işareti ile gitmelerini işaret etti.
Hepsi itadkar şekilde onu dinleyip dağıldılar."Duyduğuma göre kendini kral ilan etmişsin." Koray arkasındakilerin gidişi ile affaladı.
"Bir laf vardı 'çakalların hükmü kurt ayağa kalkana kadardır' şansın hala varken kaç." Koray bana baktı.
"Gözünü yerinden oyarım senin sıkıyorsa bana bak lan öyle." Onu öldürmemesinin sebebini anlamadım fakat tahmin ediyorum.Bunu benim yapmamı istiyor, intikamımı önceki sefer kendisi aldı fakat bu sefer benim yapmamı istiyor sanırım.
"Geri döneceğim, geri döneceğim ve abinin canın-" uzay onu böldü.
"3 saniyen var." Koray lafını bitirmeyip arkasını döndü ve hızla yanımızdan uzaklaştı.
Rahat bir nefes verirken uzay arkasını döndü.
İki ayın sonunda beni ayakta dimdik karşısında görmesinin tüm hissleri gözlerinden yansıdı.Uzay ellerini yanağıma getirip yüzümü okşadı.
"Çok güzelsin." Gözlerim doldu, iki ay kim bilir neler yaşadı..
Daha fazla beklemeden onu dudağından tüm acısını almak istercesine öperken uzay beni kucağına aldı.
Beni duvara yaslayıp öyle öperken geçen tum günlerin acısını çıkartırcasına haraket
ediyordu.Sonunda ayrıldığımız da nefes nefeseydik.
"Çok beklettim değil mi?" Uzayı iki ay bekleyen taraf ben olsam özlemden delirirdim.
"Çok." Uzay beni yere bırakırken sımsıkı ona sarıldım.
"Özür dilerim.." uzay başımdan öptü.
"Sorun yok iki ayın acısını çıkartacağımız bir sonsuzluk var." Sonsuzluk.. ben insan değilim artık değil mi? Bu gerçeğe alışmam uzun sürecek sanırım.Boğazımda ki kuruluk bu gerçekle kendini hatırlatırken Uzay benden ayrıldı.
"Sana kan vermediler mi?" Garip bir bakış attım.
Kan mı içeceğim? İmkansız.
"Ben su içeyim en iyisi.." arkamı dönüp gidecekken uzay beni durdurdu.
"Su içmeyle gecseydi avlanmak zorunda kalmazdık." Gerçekten çok kötü hissediyorum.
"Ben içmek istemiyorum ama gerçekten iğrenç." Bartu elinde ki hayvan cesedi ile gelirken başımı hayır anlamında salladım."Ben icemem hem ben cidden su içersem belki geçer." Uzay bartunun elinde ki ceseti aldı ve bana uzattı.
"Biraz daha aç kalırsan kendine hakim olamayacaksın." Ben insan halime geri dönemez miyim? Bunu yapamam.. o hayvanın kanını nasıl içeyim ki?
"Yok yok ben icemem imkansız bu." Arkamı dönüp gidecekken içimde ki dürtüyü kontrol edemedim.
İcmemi söylüyordu ve garip bir şekilde bunu istiyorum.
Yapamam.. bu çok iğrenç.
Yapmak zorundayım, yaşamak için.İki tarafım savaşırken burnuma gelen kan kokusuna daha fazla tahammül edemedim.
Arkamı dönüp uzayın elinde ki hayvanı alıp dişlerimi geçirdim.
Sonunda daha fazla icmeme gerek kalmadığını hisseder hissetmez cesedi yere atıp elimle ağzımı kapattım.
"B-ben naptım.." hayvanın kanını içtin ne yapacaksın.
"Alışmak zorundasın." Bartu omzuma dokunurken onu itekledim.
Pardon yanlışıkla onu fırlattım.
"Dokunm- ÇOK ÖZÜR DİLERİM." arkasından bağırırken bartunun çok uzaktan sesini duydum.
"SORUN DEĞİL." Uzay bana dokunacaktı fakat aynı sonu yaşamamak için elini çekti.