HAZEL'İN AĞZINDAN:
İsteyim karşısında Gece şaşırmıştı.
''Bunu istediğine emin misin? Çünkü bu iş senin düşündüğün kadar kolay değil'' dedi o erkeksi sesiyle. Yavru köpek bakışı atıp dudağımı büzdüm.
''Lütfen Gece bana bir tek sen yardım edebilirsin'' Durup biraz düşündü geriye yaslanıp nefesini dışarıya verdi. Dudaklarını ıslatıp ellerini siyah saçlarından geçirdi. Bacaklarımın arasına olan kolumu kavrayıp peşinden sürüklemeye başladı. Barın basık ve kırımızı ışıkla aydınlatılmış koridorun sonundaki merdivenlerden aşağı kata indik. Ordanda bir odaya geçtik. Odada kum torbası, yatak, giysi dolabı falan vardı.
''Kim yaşıyor burda?'' dedim odayı incelerken.
''Burası benim inim'' diyerek sırıttı.
''Napıcaz burda'' sesim tedirin çıkmıştı.
''Benden yardım istediğini sanıyordum''dedi kapıyı kilitlerken. Kapıyı kilitlemesi beni ciddi anlamda rahatsız etmişti. Bileğimden tekrar kavrayıp beni odanın ortasına çekti.
''Öncelikle Hazel ben ne dersem o.'' Kafamı yukarı aşağı salladım.
''Benim gibi olmak istiyorsan kalbini bir köşeye koymakla başlıya bilirsin çünkü artık ona ihtiyacın olmayacak.'' dedi ciddi olduğunu belli eden bir ses tonuyla. Ben herşeyi göze almıştım zaten bu hayatta kaybedecek kimsem kalmamıştı.
''Tamam'' dedim gür sesimle.Yaklaşıp eliyle çenemi kavradı ve kafamı birazdaha kaldırarak ona bakmamı sağladı.
''Kural 1: Karşındaki kim olursa olsun asla başını öne eğmeyeceksin''
Tam olarak siyah gözlerinini içine bakıyordum. Hiç bir duygu belirtisi yoktu siyah gözlerinde.
''Kural 2: İlk yumruğu daima sen atacaksın. Kural 3: Hiç birzaman sözel yada fiziksel kavgada alta kalmak yok. Kural 4: Kimseye minnetin olmayacak. Dikbaşlı olacaksın ve kolay yem olmadığını göstereceksin. Kural 5: Sen bitti demeden bitmez. Son yumruğuda sen atacaksın.''
Hepsini kafamda tartıyordum.
''An-anladım tamam'' kekelemiştim şimdiden faka basmıştım.
''Güzel. Şimdi kum torbasının üzerinde neler yapabildiğini göster.'' diyerek yatağa yayıldı ve dikkatle izlemeye koyuldu. Ağır adımlarla kum torbasının karşısına geçtim. Doğaçlama bir yumruk savurdum.
''Ceketin sana engel çıkar onu'' dediği gibi ceketimi çıkarıp kollarımı sıvadım biraz daha sert olması için dua ederek bir yumruk daha attım.
''Olay cekette değil sendeymiş. Daha sert vur'' Oflayarak önümdeki kum torbasına odaklandım. kum torbasına vurduğum halde bir milim bile hareket etmiyordu.
''Bence bu bozuk'' diye gözlerimi devirdim. Yataktan kalkıp yanımda bitti ve kum torbasına sıkı bir yumruk geçirmesiyle kum torbası geri ileri sallanmaya başladı.
''Hayır bozuk değil''dedi pis pis sırıtarak.Bu gülmsemesi beni sinir etmişti.
''Pes ediyorum'' diyerek ceketimi yerden aldım.
''Ben bitti demeden bitmez'' cümlesiyle olduğum yerde çivi gibi kala kaldım. Hadi ama Hazel bu kadar çabuk mu pes ediyorsun. Yapa bilirsin! Ceketimi tekrar yere bıraktım.
''Bengi seni bırakıp gitti Hazel bunu düşün. Yada annenin seni istemeyişini. Sen çok kötü bir kız mısın? Neden kimse seni istemiyor Hazel? Neden insanlarla diyalok bile kuramıyorsun? Dur ben söyleyim ya çok beceriksizsin yada çok KORKAK'' Cümlesi boş zihnimde yankı yapıyordu. ''Korkak'' Sinir sayımın arttığını tüm hücrelerimde hissedebiliyordum. Tüm vücüdüm sinirden gerilmişti. ''KORKAK'' sinirle hırlarcasına ses çıkararak var gücümle Geceye sıkı bir yumruk geçirdim. Sendeleyerek geriledi ve yere düştü. Eli otamatik olarak dudağına gitti. Kanıyordu.Olduğu yerde aklını yititmiş gibi kahkaha atmaya başladı.Bu hali beni korkutmuştu.Ellerinden destek alarak ayağa kaltı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Elli Tonu
Teen FictionBunu yapmamalıydım. Göz ardı etmeliydim, görmemişim gibi, körmüşüm gibi...Sana hiç bakmamalıydım. Kaçmam gerekirdi, duymamış gibi yapmalıydım, dinememiş gibi, sağırmışım gibi...Kalbimi dinlememeliydim.