★Bölüm 26★

207 16 6
                                    

İyi yada kötü kesinlikle yorum istiyorum...Teşekkürler
"Sen nasıl bir ruh hastasısın Batın! Kafayı mı yedin! O senin abin gerizekalı!" sesim boş fabrikada yankılandı. Batın elindeki parlak metali bana doğrultu ve tükürürcesine bağırdı.
"O benim abim değil! Abim çoktan öldü!"
Gece o haliyle bile beni arkasına saklayarak korumaya çalışıyordu.
"Beni mi vuracaksın? Vur o zaman! Ama önce nedenini söyle Batın"
Gece'nin sözü üzerine Batın aklını sıyırmışcasına kahkaha attı.
"Sen çok iyi biliyorsun. Sana gelince Hazel, aklın çok karışık değil mi? Yanındayken gizli numaradan seni arayıp konuşmam, herşeyi kusursuz bir şekilde takip etmem... Hepsi bir oyundu. Adamlarım seni hep izlediler. Telefonda ki konuşmalar ise önceden kaydedilmişti. Bunların hepsi benden şüplenmemen içindi. Tabi minik kız kardeşine bu yüzden yakınlaştım. Biliyor musun sen kardeşini telefondaki ses kaydından korumaya çalışırken, benden korumayı unuttun. Telefonda kardeşine dokunmayla tehdit edilirken ben kardeşine dokunuyor oluyordum"
Öfkem artarken dişlerimin arasından konuştum.
"Seni cehenneme kendi ellerimle sokacağım!"
Geceyi bırakıp deli cesaretimle ani bir hareketle Batın'a saldırdım. Beni vurması umrumda bile değildi. Savurduğum yumrukla elindeki silah yere düştü. Göz ucuyla Gece'ye baktığımda yere yığıldığını gördüm. Dikkatimin dağılmasından fırsat bulan Batın yüzüme öyle bir yumruk geçirdiki resmen geriye doğru savruldum ve sağ kolumun üzerine düştüm. Saçımın dibinden tutup suratımı ardı ardına yere vurdu. Burnumdan akan kana deli olmuştum. İlk defa burnum kanıyordu ve bunun sorumlusu Batın dı. Bir anda Batın'ı Gece üzerimden çekip aldı ve gelişi güzel yumrukladı. Yerde duran parlak metali telaşla alıp tekme tokat kavga eden iki kadeşe doğrultum.
"Yeter! Durun(!)" öyle bir bağırmıştım ki ben bile korkmuştum. Batın kan revan içinde kalmış yüzüyle bana baktı. Gece yakasını bırakıp geri çekildi.
"Hadi beni vur Hazel" diye kıkırdadı Batın.
"Abla ne yapıyorsun?"
Bengi nin sesiyle irkildim. Omuzumun üzerinden baktığımda yanında beni buraya getiren çocuk da vardı. Şaşkınlıkları yüzünden okunuyordu.
"Abla indir silahı" diyerek bana yaklaştı.
"Bengi hayır! Git burdan!"
"Batını vurmana izin vereceğimimi sanıyorsun?"
Batın gene kahkaha attı.
"Bengi cidden safsın. Seni sevdiğimi düşünmüyorsun değil mi?"
Bengi bir anda kızardı.
"Ne-ne demek bu? Beni hani seviyorun? "
"Hepsi bir oyundu"
Araya Gece girdi.
"Ne için? Sırf beni öldürüp intikam almak için mi? Görmüyor musun Batın! Sana iyilik yaptım ben! Sayemde daha iyi bir hayatın daha iyi bir ailen daha iyi bir baban oldu! Geceleri korkardın her Allahın günü uyumaz sabaha kadar başında beklerdim. Sırf sen artık korkma diye yaptım. Benim yaşadıklarımı yaşama diye. Sırf babam sana dokunmasın diye tüm hatalarını üslendim. Sana her kemer çıkardığında önüne geçmedim mi Batın! Annemi gözlerinin önünde dövdüğünü görme diye yaptım..."
Gece aniden elimdeki silahı alıp Batının ellerine verdi.
"Sırf bu yaptıklarımdan dolayı beni öldürmek istiyorsan...ÖLDÜR O ZAMAN BATIN!"
Batın elindeki silahı Gece'nin kafasına dayadı. Gözlerim dolarken boğazıma oturan yumruğun etkisiyle nefes alamadım. Batının silahı tutan eli titriyordu.
"Hadi Batın" diye fısıldadı Gece.
"Gece" dedim göz yaşlarımı serbest bırakarak."seni seviyorum"
Batın ağlamayla karışık bir gülümsemeyle silahı Gece'nin kafasından çekip kendi kafasına dayadı.
"Üzgünüm. Özür dilerim! Sen iyi bir kızsın Bengi. Eminim gerçek aşkı bulacaksın. Ama sanırım henüz değil...Sendende özür dilerim abi sana iyi bir kardeş olmadığım için özür dilerim"
Ve o yüksek ses bir anda kulaklarımı öyle bir doldurdu ki tüm dünya sanki sessizliğe büründü. Sesle birlikte gözlerimide sımsıkı kapamıştım. Görmek istemiyordum. Bengi nin Batın diye bağırdığını duydum. Bakmak istemediğim için belkide bakmıştım. Gördüğüm bu manzarayı bir daha unutamayacaktım.Geceye döndüğümde yerde kanlar içerisinde yatan cansız bedenin başında hem gülüp hem de ağladığını gördüm. Kapıda tüm bunlara şahit olan çocuk Bengi yi tutup dışarı çıkardı. Bense olduğum yerde kala kalmıştım.
"Ge-Gece. O öldü"
Cümlemin üzerine aklını kaçırmış gibi kahkaha attı.
"Tabiki de ölmedi. Ölemez. o benim kardeşim" diye gülümsedi. Kolunu tutup yerden kaldırmak istedim. Ama buna izin vermedi.
"Çek ellerini. O uyuyor birazdan uyanacak!"
"Gece"
"Batın kalk. Batın uyan hey!"
"Ge-"
"Kes sesini(!) Batın. Batın uyan Batın lütfen uyan!"
Tüm hücrelerim beynime sinyal gönderiyordu. Gece nin aklını kaçırma düşüncesi sol yanımı ağrıtıyordu. Aklını kaçırmış olmaz değil mi? Bu olamaz.
"Gidelim lütfen"
Biranda ünüformalı insanlar içeri girdi. Bunlar polisti. İki kişi Gece' yi yerden kaldırmaya çalıştı ama Gece direniyordu.
"BIRAKIN BENİ! O UYUYOR! UYANACAK! BATIN!..."
İki kişi daha Geceyi tuttu sürükleye sürükleye kapıya doğru ilerlediler. Hala Gece'nin bağırışları kulaklarımı dolduruyordu.
"Ben yapmadım! Yemin ederim ben yapmadım! Babam! O yaptı! Bunlar onun suçu! Önce annemi sonra kardeşimi aldı benden! Ben yapmadım!

Gece'nin Elli TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin