Hissederek okumalar.. ✨
✨✨
Duyduklarım kulaklarımda tekrar tekrar yankılanırken Ateş'in tişörtünü tutan parmaklarım sıkılaştı.. "Ateş.." dudaklarımdan benden bağımsız dökülen ismi ile yeşilleri yüzümü buldu hemen.. Tekrar polis memurlarına dönerken benide kolunun altına almış, sıkı sıkı sarılmıştı..
"Bir kaç dakika verir misiniz?" diye sordu.. Memurun bana dönen gözleri halime acımış olacakki yavaşça başını salladı ama sert bakmayı unutmadı.."Acele edin! Sadece iki dakika!" uyarısını yaptıktan sonra iki adım geri gitti ama fazla uzaklaşmadı..
"Biricik bana bak.." Yüzümü avuçlayan ellerine iki damla göz yaşım aktığında çenesini öyle sıktıki benimde elim hemen onun yüzüne gitti..
"Ateş gitme! Lütfen gitme.. Sonra birlikte gideriz lütfen çok korkuyorum.." Dudaklarını alnıma bastırdı.. Üst üste öptü, saçlarımı kokladı..
"Korkulacak bir şey yok güzelim.. İfade verip geleceğim.."Hemen gelecekse neden bu kadar çok öpüyordu? Göz yaşlarım hızlanırken başımı iki yana salladım..
"Sen beni bekle burda tamam mı? Hemen geleceğim biricik!" Son kez alnımı öpüp arkasını döndü ama koluna yapışan ellerim ile durmak zorunda kaldı..
"Hadi kardeşim! Yeter!" Polisin sert sesi içimdeki ağlama isteğini daha da arttırıyordu..
"Biricik lütfen! Bak böyle yaparsan gidemem.. Söz! Sana söz veriyorum hemen geleceğim..""Polis arabası mı o? Âlâ!" Ayça ablanın sesini duyduğumda Ateş ayakkabılarını giymişti bile..
"Âlâ!" Yanındaki Beste abla ile koşarak geliyorlardı.. Polis Ateş'in sağ koluna uzandığı sırada bende sol kolunu tuttum.. Gitmesindi..
"Ayça! Âlâ size emanet!" dedi ne olduğunu anlamaya çalışan ikiliye doğru.. "Beste sende Hazar'ı ara hemen!" İkisi başını sallarken ben hâlâ kolunu bırakmamıştım.. Yeşilleri bu kez bana döndü.."Bayan! İşimizi zorlaştırma!" Polisin sert bir sesle bu kez beni uyarması ile dudaklarım titredi..
"Âlâ.." Ateş çenesini o kadar çok sıkıyordu ki alnındaki damarları belirginleşmişti..
"Âlâ, bırak hadi birtanem.." Ayça abla yanımıza gelerek Ateş'i tutan koluma dokundu.. "Bak Beste şimdi arayacak Hazar'ı.." Hazar abi izinde de olsa savcıydı sonuçta değil mi? Çıkardı hemen Ateş..Kolundaki elim güçsüzce yanıma düşerken gözlerimden de yaşlar düştü yanaklarıma.. Ateş sanki arkasını dönerse gidemeyecek gibi olduğundan hızlı adımlarla polis arabasına bindi.. Ağlamam şiddetlenince Beste abla kollarını boynuma dolayıp kendine çekti bedenimi.. "Âlâ, güzelim bak ağlayınca kriz geçirme riskin artıyor.. Düzenli nefesler alman lazım.." Biliyordum ama elimde değildi.. Beste abla beni mutfağa götürürken Ayça abla kapıyı kapatıp bir bardak su tutuşturmuştu elime.. İki yudum alıp masaya bıraktım..
"Abla hadi gidelim bizde.." Ayağa kalkmak istediğimde Ayça abla izin vermedi..
"Beste bir Hazar'ı arasın! O bize ne yapmamız gerektiğini söyler.." Beste ablaya döndüğümde başını salladı ama belkide aramak istemezdi..
"Beste bende arayabilirim?" diye sordu Ayça abla aklımı okumuş gibi.. Beste abla başını salladı..
"Ben ararım.." dedi ve cebinden telefonunu çıkardı hemen.. "Bir dakika bir dakika! Ateş'i neden aldı polisler?""Rüzgar.. Rüzgar darp raporu almış.." Ayça abla neredeyse elindeki bardağı düşürecekken Beste abla şoktaydı sanırım hâlâ.. "Ne!?" İdrak etmeye çalışıyor gibiydi ama buna zamanımız yoktu..
"Abla ara hadi lütfen.. Anlatırım sonra ne olur!" Daha fazla üzerime gelmediler.. Beste abla titreyen elleriyle ona adını bile yasaklayan adamın adına tıkladı.. Kulağına götürmeye bile korkar gibi bir hali vardı.. Sesini duymaya korkar gibi... Bundandı belkide hoparlöre almasının nedeni..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE (mabel)
Teen Fiction"Benim hayatımda zamanla herşey değişir.. Ama senin ki değişmez sanmıştım, yanılmışım. Elimde değil yemin ederim, üç yıl boyunca kimseye bakmadım, ama ona baktım.. Sadece sana bakacağına söz verdiğim gözlerim Zeynep'e baktı.. Çok güzel çok fazla güz...