Bölüm •22•

2.9K 234 69
                                    

Hissederek okumalar..

✨✨

Düğünün üzerinden dört gün geçmişti.. Ama hâlâ su toplayan ayaklarımdaki ağrılar tazeydi.. Ablamlar hâlâ balayındaydı.. 'Kocam da Kocam' modunu açmıştı bile.. Annem ve babamda dahil bütün büyüklerde ayrı bir tatile çıkmıştı.. Bu süreç hepimizi fazlasıyla yormuştu fark etmesekte.. Yoksa annem bana 'annecim sen kaç formaliteden altı ay küs gibi gösterir sonra barışırız' demezdi heralde..

Kızlarla toplanıp sürekli birimizde kalıyorduk.. Beste ablaya gidiyordum şimdi de.. Bir karar verdiğini fark etmiş, verdiği kararın ne olduğunu Hazar abi düğün gecesi İstanbul'a gidince anlamıştım.. Kimseye haber vermeden gitmişti ve yine ne zaman geleceğinide kimseye söylemiyordu.. Ve Beste abla her ne kadar bir karar vermiş olsada iyi değildi.. Bahar teyze, yani Hazar abinin annesi herkesten bir gün sonra çıkmıştı yola... Buna kocası bile dahildi.. Deniz'i bize göndermiş, Beste ablayı evine çağırmıştı..

O geceden beri iyi değildi Beste abla.. Bahar teyzeyi tanıyordum.. Melek anneyle çok benzetirdim hatta.. İyi bir kadındı.. Ama ne olmuştu da Beste abla bu hale gelmişti bunu öğrenmek için gidiyordum şimdi..
Çünkü iki gündür kendini eve kapatmış gibiydi.. Direkt bahçe kapısından içeri girip mutfak kapısını çaldım.. Bir kaç saniye içinde gözüktü Beste abla.. Beklediğim kadar kötü değildi, ama iyide değildi.. "Âlâ?" dedi sorgular gibi.. Gülümsedim yavaşça..

"Geleyim mi? Susmak istersen susarız, anlatmak istersen dinlerim.. Hı?" Cevap vermeden sıkı sıkı sarıldı.. Hıçkırıkları yükseldi.. Beste abla çok susmuştu ve çok fazla yalnız kalmıştı.. Artık onun konuşması ve birilerinin yanında olduğunu göstermesi gerekiyordu.. "Ben yanındayım abla.." dedim bende titreyen sesimle.. "Ağlayalım dersen sabaha kadar ağlarız seninle burda.." diyede ekledim.. Bir kaç dakika öyle kalıp geri çekildi..

Derin bir nefes akıp yüzünü sildi yavaşça.. "Daha iyi misin?" diye sordum yavaşça.. Başını sallayıp tebessüm etti.. Salona geçmek yerine odasına yönelince bende onu takip ettim.. Aralık kapıdan içeri süzülüp geçmem için bana yer açtı.. Girdiğimde her yer her yerdeydi sanki.. Albümler, dağılmış fotoğraflar, bilyeler, bir tane şapka, bir tane atkı, bir tane kırmızı elbise... Daha böyle bir çok şey.. Ama en net hatırladığım şapka.. Beste abla saçlarını kestikten sonra hep o şapkayla gezmişti..

Hazar abi rengini görmeye bile tahammül edemediğini söylediği için..

"Ben neden onu ardımda bırakamıyorum Âlâ?" Verdiği kararın arkasında duramıyordu.. "Bıraktım sanıyorum ama olmuyor.." Çöktü olduğu yere.. Eline yerdeki fotoğraflardan birini aldı.. Sağ gözünden peş peşe iki damla yaş aktı.. "Ben onu sevdiğim her anda ağlıyorum.. Bir tane bile mutlu olduğum an yok.." Bu o kadar ağırdıki.. Hazar abiyi sevmek ona hep acı vermişti.. "Onu sevmekten vazgeçtim ben hâlâ ağlıyorum Âlâ.. Ben hâlâ acı çekiyorum.." dedi hıçkırıklarının arasından..

"Bahar teyze bana bunu verdi o gece..." Elinde tuttuğunun fotoğraf değil, kağıt parçası olduğunu o an anladım.. Yanına çöktüm bende onun gibi.. Defterden koparılmış bir sayfaydı.. O kadar eskiydi ki sararmış, yet yer buruşmuştu.. Ama üzerindeki yazı olduğu gibi duruyordu.. İlkokul el yazısıyla yazılmıştı.. 'Beste seni' Bu iki kelime yazılmıştı önce.. Parça parça yazıldığı belliydi.. 'seviyorum' sonradan eklenilmişti..

"Harfleri öğrendikçe tamamlamış.. Öyle söyledi Bahar teyze.." dedi kağıdı ellerime bırakırken.. "Bana bir kere bile söylemeyen adam kağıda dökmek için sınıf birincisi olmuş.." Dolu dolu olan gözlerim avuçlarımdaki kağıda düştü.. Beste seni seviyorum yazmıştı Hazar abi.. Bu kadar çok severken niye bu kadar geç söylemişti bilmiyordum..
"Ne oldu o gece abla? Hazar abi neden gitti? Bahar teyze ne söyledi sana?" Sırtını yatağına dayayıp derin bir nefes aldı..

SAUDADE (mabel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin