Hissederek okumalar..✨
✨✨
Söylediklerini yeni yeni idrak ediyordum vücudumdaki bakışlarından dolayı.. Üzerime saracak bir şeyler bakınsamda hiç bir şey yoktu.. Üstelik bakışları gittikçe öyle bir hâl alıyorduki kızarmaktan morarmaya doğru geçiyordum artık..
"Ateş.." Kısık çıkan sesim onu kendine getirmeye yetmesede bakışlarını bir anlığına vücudumdan uzaklaştırmıştı.. "Ne işin var burda, bu saatte hemde!?" Gözüm sürekli eve kayıyordu.. Birilerine bu halde görünmek istemiyordum.."Güzelimi almaya geldim.." Güzeli bendim.. Benim aksime o halinden oldukça hoşnuttu.. "Evimize gidelim?" Soru sorar gibi kurduğu cümlede takılı kaldım.. Yalvarır gibi çıkan sesi içimi titretti.. Sarhoş değildi ama hafif çakır olduğu belliydi.. Yoğun anason kokusundan da belliydi zaten.. Yaralarını sadece bir kez, sarhoşken açmıştı bana.. Yine açsın, açsınki sarayım istedim.. Gözlerim uzattığı elinde duraksarken dudaklarım yana kıvrıldı..
"Gidelim.." Kafamı salladığımda yanağıma düşen bir damla yaşı görmesin izin vermeden sildim hemen.. Soğuk parmaklarım sıcak parmaklarına kavuştuğunda sızım sızım sızladı.. Yüzündeki gülümseme görülmeye değerdi.. Elimin üzerini öptükten sonra beklemeden ilerledi.. Üstümde gecelikle peşinden gittim.. Sabah beni bulamayınca ne yapacaklarını, benim ne diyeceğimi bile bilmiyordum.. Yinede elini bırakmadım.. Arabanın yanına geldiğimizde kapımı açıp girmemi bekledi..
Sanki arkasını dönse kaçacak olmamdan korkuyordu.. Elimden zorla ayrılan eli kapımı kapattıktan hemen sonra kendi kapısını araladı.. Kemerimi takarken camdaki yansımamdan yüzümün hâlâ kızarık olduğunu fark ettim.. Üstelik bu halde arabasına binmiş, beni götürmesine izin vermiştim.. "Benim kullanmamı ister misin?" İyi görünsede sormadan edememiştim..
"Sana gelmek için çok içmedim.. Canıma zarar verecek bir şey yapmam.." Canıma.. Kafamı sessizce sallayıp önüme döndüm.. Arabayı çalıştırdıktan ortalama yarım saat sonra ağaçlık yola girmiştik.. Neyseki yollar boştu, sanırım o da beni tedirgin etmemek için çok hız yapmamıştı.. "Nasıl geçti gecen?" Sesini duyduğumda camdaki bakışlarım yalnızca ay ışığının aydınlattığı güzel yüzünü buldu.. "Güzel, güzel geçti.. İkizlerden dolayı uzun zaman olmuştu toplanmayalı, iyi geldi.." Son cümlemden sonra yeşilleri bir an bana dönsede hemen toparladı kendini.. "Senin nasıldı?"
Aklım bütün gece onda kalmıştı.. Gitmediğim için diye düşünsemde öyle olmadığını şimdi daha iyi anlıyordum.. "Sensiz ne kadar güzel olabilirse işte... Bizimde çok olmuştu, özlemiştim babayı.." Benim gibi iyi geldi demedi ama anladım.. Alparslan babaya olan sevgisinide, verdiği değeride görebiliyordum..
"Aranızda çok farklı bir bağınız var...." Farklı ama bir o kadarda kuvvetliydi.. Babayla evlat arasındaki bağ gibiydi.. Zaten biri baba, biri evlat diyordu.."Belkide en zor günlerimde yanımda o vardı.. Hakkını ödeyemem hiç bir zaman.." dedi.. Dudaklarım buruk bir tebessümle yana kıvrıldı..
"Sevdiğini kaybetmiş, çocuğu yok sanırım ama seni oğlu gibi görüyor.." Hikayesini, dağların aldığı sevdiği kadını öyle merak ediyordum ki..
"Çocuğu yok, hiç evlenmemiş zaten.. Evleneceği kadını nikah masasında terk etmiş.." Bakışlarım aniden yüzünü bulduğunda anlamaya çalışıyordum.."Ne dedin!?" Sesim beklediğimden sert çıkmıştı.. Nasıl yapabilmişti böyle bir şeyi? "Sevdiği kadın yüzünden mi!? Nikah masasına gelene kadar aklı nerdeymiş!!" Hiç tanımadığım kadın içim yüreğim sızladı.. Çektiği acıyı tahmin dahi edemiyordum..
"Güzelim, bir sakin ol.. Haklısın, çok haklısın ama bırak o anlatsın sana.. Dinle önce.." Kendi anlatmak istemiyordu.. Tanıştığımız gecede o anlatacaktır demişti.. Dinlenecek bir şey bıraktığını sanmıyordum.. Yazıktı o kadına, çok yazıktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE (mabel)
Teen Fiction"Benim hayatımda zamanla herşey değişir.. Ama senin ki değişmez sanmıştım, yanılmışım. Elimde değil yemin ederim, üç yıl boyunca kimseye bakmadım, ama ona baktım.. Sadece sana bakacağına söz verdiğim gözlerim Zeynep'e baktı.. Çok güzel çok fazla güz...