Hissederek okumalar.. ✨
✨✨
Düğün son hızılıyla devam ediyordu.. Çok eğlenmiş, çok dans etmiş, yer yer duygulanmıştık.. Bu kez ilk dansımı Barış ile etmiş, ikinciyi ise Ateş daha müzik başlamadan yanıma geldiği için onunla etmiştim.. Barış ile aralarında henüz tam anlamlandıramadığım ama güzel bir ilişki vardı bence.. Bakışlarıyla anlaşıyorlardı genelde.. Savaş abide gelmişti..
Beni gördüğünde ilk başta sarılmış, daha sonra geçen gece için özür dilemişti.. Konuşurken bile gözleri sadece Beste ablanın üzerindeydi.. Hazar abi ise Savaş abinin burda olmasından son derece rahatsızdı.. Beste ablayı dansa kaldırmak istemiş ama Beste abla istemeyince tatsızlık çıkmasın diye Yiğit abi hemen olaya el koymuştu.. İyi ki Yiğit abi koymuştu yoksa ortalık bir tık karışabilirdi..
Savaş abi Yiğit abiyi tanımadığı için kırmızıdan mora döndüğünde ise bu kez olaya ben el atmış, sessizce abisi olduğunu fısıldamıştım.. Ondan sonra derin bir nefes almıştı.. O da Ateş ile tanışmıştı ve tuhaf bir şekilde uzunca bir süre muhabbet etmişlerdi.. Savaş abi zaten ciddi bir adamdı, e Ateş de benim yanımda olmadığı sürece hâlâ eski resmi Ateş olduğu için iyi anlaşmışlardı sanırım.. Genel olarak yer yer gergin bir ortam olsada her şey çok güzeldi..
Alina peri kızı gibi pistte salınıyor, hem kendi eğleniyor hem de insanları eğlendiriyordu.. Annemde o duygusal halinden kurtulmuştu ve biz sonunda davulları omuzlarımıza alıp çalmıştık.. Verilen bir söz vardı sonuçta değil mi? Yerine getirilmişti.. Alina'yı verirken hem ağlamış, hem de davul çalmıştık.. Babam ise bizi öyle görünce kahkahalara boğulmuş, ablamı pistin ortasına çekip karşılıklı oynamıştı..
Şimdi ise anons edilmişti.. Nikahları kıyılacaktı.. Onlar yerlerine geçerken şahitler olarakta Ares abi ve Yağmur abla gitti.. Yeterince kameraman olduğu için biz gençler hemen arka çaprazlarında ki sahneye geçtik.. Her şey zaten ayarlıydı.. Nikah memuru geldi, konuşmasını yaptı.. Önce ablama sordu o meşhur soruyu..
"Siz sayın Alina Işıl hanımefendi, sayın Anıl Ulusoy beyefendiyi hiç bir etki ve baskı altında kalmadan, kendi özgür ve hür iradenizle iyi günde - kötü günde, hastalıkta - sağlıkta bir ömür boyu eşliğe kabul ediyor musunuz?" Anıl abi dudaklarındaki kocaman gülümsemeyle ablama bakarken Alina da yavaşça ona döndü.. Gözlerinin içine bakarak gülümsedi.. "EVEETT!" dedi gür bir sesle.. Bakışlarını bir an olsun Anıl abiden çekmemişti..
Alkışlar sakinledikten sonra memur bu kez Anıl abiye döndü.. "Siz sayın Anıl Ulusoy beyefendi, sayın Alina Işıl hanımefendiyi hiç bir etki ve baskı altında kalmadan, kendi özgür ve hür iradenizle iyi günde - kötü günde, hastalıkta - sağlıkta bir ömür boyu eşliğe kabul ediyor musunuz?" Anıl abinin de gözleri ablamdayken dudaklarını aralamıştı ki konuşamadı..
"SON PİŞMANLIK NEYE YARAR! HER ŞEYİN BEDELİ VAR! OLMADI YAR!" Hep bir ağızdan söylediğimiz şarkı ile kahkahalar yükseldi.. Normalde bunu damadın arkadaşları yaparken benide aralarına almışlardı.. Ve bu daha da çok eğlenmemize neden olmuştu.. Alina ile Anıl abi de bize dönmüş, yüksek kahkahalarla gülüyorlardı.. Müzik kesildiğinde Anıl abi sanki bize inat daha yüksek ve baskın bir sesle bağırdı.. "EVVEEEETTT!"
Şahitlerede soruldu, onlarda evet dedi.. İmzalar atıldı, damadın ayağı ezildi, gelin öpüldü.. Sayısız fotoğraf çekildi.. Annem biraz ağladı, Hazal teyzede nemli gözleriyle sarıldı ona.. Sonra erkekler yapacakları dans gösterisi için içeri geçti hazırlanmaya.. Alina biraz da bizimle tek fotoğraf çekildi.. On dakika kadar sonra sahne boşaltılmış, erkekler hazır hale gelmişti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE (mabel)
Novela Juvenil"Benim hayatımda zamanla herşey değişir.. Ama senin ki değişmez sanmıştım, yanılmışım. Elimde değil yemin ederim, üç yıl boyunca kimseye bakmadım, ama ona baktım.. Sadece sana bakacağına söz verdiğim gözlerim Zeynep'e baktı.. Çok güzel çok fazla güz...