24.10.2022
Ölü Portre
23.Bölüm"Yeni Bir Başlangıç"
Bazen, bir anın içerisinde öylece kaybolduğunuzu hissedersiniz. Bu öyle bir histir ki dalıp gitseniz dahi fark etmez, biri sizi sarsmadığı müddetçe de o andan çıkamazdınız. Bu andan çıkamıyordum.
Bu hale nasıl gelebilmiştik? Bu hikâyenin iki ana karakteri vardı. Kodes ve Asil...birbirinden ölümüne nefret eden iki kardeşti onlar. İşte şimdi karşımda, Asilin yeniden kalbime saplamak istediği o hançerin yanında bir de Kodes vardı. Kodesin elindeki kılıçta kendi düşmanın boynundaydı. Paylaşamadıkları şey ben miydim gerçekten dedim o an. Hayır...Onların birbirlerinden böylesine nefret etmesinin tek sebebi içine düştükleri hırslardı. Ben yalnızca görünen o kişiydim. Herkesin suçlayacağı bir oyuncak gibi düşünebilirdim kendimi. Yine de ben yok olsaydım eğer, sorunlar çözülecek miydi?
Sorun gerçekten ben miyim yani ben? Ben evde oturuyordum?
"İndir artık şu hançeri. Ona zarar vereceksin!"
Transa girdiğim o an da yüzüm de kuruyan yaşların yanında Kodesin kısık sesi kulaklarımızı delip geçti. Titreyen vücudum dur durak bilmezken, Kodesin kılıcı daha fazla bastırdığını görerek hızla gözlerimi yüzüne çevirdim ve onunla göz göze geldik. Ona zarar vermesini asla istemiyordum ki kafamı yavaşça iki yana salladım. Kodes, bu hareketimle çenesinde ki kaslar sıkılaşırken öfkeden dişlerini sıktığını anladım. Şu an öylesine bir durumdaydık ki herhangi birimizin ölümü yine birimizin elinden olabilirdi.
Ağlamanın acısı birer diken gözlerime batarak çıkarken Asilin hançeri biraz daha bastırdığını hissederek ellerimi yumruk haline getirip gözlerimi telaşla ona çevirdim. Artık birer top gibi ikisi arasında geziniyordu gözlerim. Asilin gözlerinden geçen o deli bakışın aksine Kodesin şimdilerde karanlık birer sise benzeyen mavi gözleri korkma diyordu. Öylesine bir eminlikle baktı ki gözlerime bir an sarsıldım. Sevdiğim adamdan korkuyor, sevmediğimden güç alıyordum...
"Sen kimsin ki bana emir veriyorsun?!" dedi Asil hiç beklemediğim bir an da tıslayarak. Asili ilk kez böylesine kendinden geçmiş görüyor olmamın ağırlığı vardı üzerimde. Öyle ki konuşurken dahi dudakları titriyordu. "En son işlerime karıştığında sana neler yaptığımı hatırlıyorsun değil mi?" dedi bu defa yüzündeki korkutucu bir tebessümle ve Kodesin çenesi hafifçe dikleşti. Asil, Kodesi sürekli tek bir şey için vuruyor olamazdı. Bunu şimdi daha iyi anlıyordum. Konu, tutsak edilen bir depodan daha fazlasıydı.
"İşlerin tersine döndü." Ardından kılıcını biraz daha bastırmasıyla Asilin boynunda ki ilk çizik oluştu ve ellerim titredi. İkisinin de şu an yaptığı tek şey güç gösterisiydi ki Kodesin sert sesiyle beraber Asilin seğiren şakağıyla bulunduğum bu andan bir an önce kurtulmayı diledim. Öyle ki şu yaşadığım an, sonu bilinmeyen korkunç bir filmin son kesiti gibiydi. "O, çok değer verdiğin canın şimdi benim ellerimin arasında." dedi Kodes kaşlarını kaldırarak ama onu gören Asil değil bendim. "Tek bir hamlemle, boynunu gövdenden ayırabilirim!" dediğinde bu Asil için son nokta olacak ki güldü. Bu öyle bir gülüştü ki olduğum yerde sıçradım. Hançerin o soğuk metali işte o an tenimde sürtünerek çizildi ve ilk kan gözüktü. Asil de Kodeste bunun farkında değildi ki Asil devam etti. "O güzel eşinin kalbini ellerinin arasına bırakmamı istiyorsan durma o zaman."
Ağzım aralandı, ardından kapandı. Kendi canı için, kendi için...benimle mi tehdit etmişti onu? Üstelik Kodesi daha birkaç gündür tanıyorken onu tanıyalı aylar oluyordu. Kodes için değerim olmayabilirdi, hiç olmayabilirdi buna alınmazdım dahi. Artık görüyordum ki, aylardır tanıdığım ve hatta sevdiğim adam için de bir değerim yoktu. Beni, bir başkasının eşi olarak çoktan kabul etmişti. Kodesle göz göze geldik bir kez daha ve artık öylesine güvensizdim ki onun da beni ölümün eline atmasını bekledim. Asilden kurtulmayı ne kadar çok istediğini alev alev yanan gözlerinden görerek o kılıcı biraz daha bastırmasını bekledim. Kodes, Asilin boynuna dayadığı o kılıcı tüm nefretine rağmen gözlerimin içerisine bakarak indirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ PORTRE
Historische RomaneEcem'in normal giden hayatı, gittiği resim sergisindeki portrenin içine çekilmesiyle tepetaklak olur. Gözlerini açtığında ise, prensini öldürmeye çalışan bir prensesin bedeninde uyanır. *** "Kraliçem!" Dedi bir kez daha o huysuz sesiyle. Elindeki ha...