MaNga -Işıkları Söndürseler Bile
Uyandığımda hava kararmış olduğundan ilk önce hiç bir şey görmedim ama birkaç dakika sonra gözüm alışınca ayağa kalktım.
Susamıştım.
Merdivenlerden yavaşça indim. Mutfaka girince kendime bir bardak aldım. Su doldurup içmeye başladım.
Susuzluğun gidince tam bardağı bırakıp mutfaktan çıkacakken bi tıkırtı sesi geldi.
Sese dikkat kesildiğimde adım sesleri olduğunu anladım.
Elime bir tava alıp yavaşça mutfaktan çıkmaya başladım.
Tam mutfaktan çıkıp tavayı karşımdaki kişinin kafasına geçirecekken bu kişinin Mert olduğunu gördüm.
Bana değişik degisik bakıp "napıyosun kızım?"dedi.
Bende "seni hırsız sandım niye bu kadar sessiz ve yavaş yürüyosun?"
Deyince bana garip bir şekilde bakıp "Hani gece ya evdeki insanlar uyanmasın diye sessiz yürüyorum ya" dedi.
Ama ben bunu nasıl düşünemedim ya. Altta kalmamak lazım. Bişey düşün.
Zaten ev 4 katlı değil mi en alt katta kim sesini duyacak yani.
Helal lan yusufi.
"Hani ev 4 katlı ya, hani en alt katta kimse sesini duymaz ya" dedim aynı onun gibi.
Kafasını benimle uğraşmak istemiyor gibi salladı ve "Neyse su içmeye geldim ben içeyim gideyim izninle"
"Tamam izin veriyorum geç" dedim sırıtarak.
Ban ters ters bakıp yanımdan geçti. Bende elimdeki tavayı masanın üzerine bırakıp merdivenlerden çıkmaya başladım.
Mert de hızını arttırarak yanıma geldi.
"Ee naber?" Dedi. Bende yüzüne tuhaf tuhaf bakıp "uyumaya gidiyorum" dedim.
"İyi iyi uyumak güzel şey" dedi. Bende anlamayarak yüzüne bakıp "Tamam?" Dedim.
Sürekli yüzüme bakıp duruyordu. Bende "birşey mi sorucaksın?" Diye sorunca "eski ailenle aran nasıldı?" Diye sordu.
Bende "aslında iyiydi ama hastaneye geldiğimiz gün garip davrandılar ve sanki birbirimizi hiç sevmiyormuşuz gibi bir anda o kıza 'kızım dediler" diye konuşunca biraz şaşırmıştı. Muhakkak direk anlatacağımı düşünmemişti.
"Anladım kötü olmuş, üzüldüm senin adına. Ama yani hiç mi soğukluk yoktu aranızda yani bir anda böyle yapmaları garip olmuş" deyince "yani iyi anlaşırdık baya severdik birbirimizi neden öyle yaptıklarını anlamadım" dedim.
"Ee peki abin var mıydı?" Diye sorunca karın ağrısı belli olmuştu. "Evet bir abim var"
"Onunla nasıl anlaşırdınız?"
"İyi anlaşırdık hatta hâlâda iyi anlaşıyoruz? Deyince yüzünü biraz düşürdü ve " anladım" dedi.
"Neyse ben odama geçiyorum çok uykum var" diyip tam kapının kulpunu tutmuştum ki "İyi geceler güzelim" dedi.
"Sana da iyi geceler" diyip odaya geçtim. Yatağa uzanıp üzerimi örttüm. Gözlerimi kapatınca ne kadar uykum olduğunu tekrar anladım. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken yastığıma biraz daha sarıldım.
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•
"Eliz hadi kızım sabah oldu"
Gözlerimi yavaş yavaş açarken biyolojik babanın saçımı okşayarak beni uyandırdığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Ailem
Novela JuvenilEliz daha 17 yaşındayken karıştırıldığını öğrenir. Bu haber karşısında ne kadar şaşırsada yeni ailesiyle tanışır. Bakalım Eliz gerçek ailesine alışabilecek mi?