Helloo. Yeni bölümle geldimm.
Bir önceki bölümde ne oldu öyle yaa usbsbahsnsb
Neysemm bölüme geçelim.
Bu arada oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın lütfen
İyi okumalarr💗
Ben aslında 9 yıl önceki parkta sen ağlarken sana çikolata veren çocuğum" deyiverdi. Ben şaşırıp kalırken o devam etti. "Hem sana çikolata veren, hemde o zamandan beri sana sırılsıklam aşık olan Bulut'um ben"
Bulut'un dediği şeyle öylece kaldım. Neye şaşırmalıydım. Daha bu sabah öğrendiğim şeyi şimdi onun ağzından ögrenmeyi mi yoksa geçmişte benimle tanışıp bana çikolata verdiğine mi?
Kafam allak bullaktı cidden.
Bana bakmaya devam etti, oda ne tepki vereceğimi merak ediyordu. Açıkçası bende merak ediyordum. Çünkü şu an şaşkınlıktan bir tepki veremiyordum.
Derin bir nefes alıp "Bulut ben... Açıkçası nasıl bir tepki vermem gerektiğini bilmiyorum, yani bana biraz düşünmem için zaman versen?" Dediğimde gülümsedi ve başını salladı. "Olur, benim için bir sıkıntı yok. Ama lütfen beni çok bekletme olur mu?" Dediğinde bende başımı salladım.
O arabayı çalıştırıp sürmeye başlamıştı ki ona "pekii, biz küçükken parkta ne yaptık? Ben pek hatırlamıyorum" dedim tek gözümü kısıp eskileri hatırlamak için kendimi zorlarken.
Bana kısa bir süre baktı ve yüzünü tekrar yola çevirdi. Bu kısa bakışmamızda yüzündeki buruk gülümsemeyi görmüştüm.
"O zamanı çok iyi hatırlıyorum. Evdeydim ve parka gitmek istiyordum. Çünkü tam pencereden dışarıya bakarken parkta kenarda oturmuş ağlayan bir kız görmüştüm. Ne olduğunu çok merak etmiştim ve anneme parka gitmek istediğimi söylemiştim. Ama annemin misafirleri eve gelmişti. Annem misafirler gidince parka gidebileceğimizi söyleyip misafirlerini karşılamaya gitmişti. Üzülmüştüm ama yapabilecek birseyim yoktu. Misafirlerin erken gitmesi için çok dua ettim. Aynı zamanda surekli pencereden dışarıya bakıyordum gidip gitmediğine bakmak için. En sonunda misafirler gidince annem gidebileceğimizi söyledi. Mutfağa koşup bizim için iki çikolata alıp annemin yanına gittim. Birlikte evden çıktık"
Derin bur nefes alıp konuşmasına devam etti.
"Parka gelince direk annemin yanından ayrılıp senin yanına geldim. Yanına oturup ismini sordum. İsmin çok hoşuma gitmişti, hatırlıyorum. Sonrasında neden ağladığını sorduğumda arkadaşlarınla kavga ettiğin için küstüğünü ve onların tek arkadaşların olduğunu söylemiştin."
Yavaş yavaş zihnimde canlanıyordu. Ayrıca o kızlarıda hatırlıyordum. Çok salak kızlardı. Ama o zamanlar aklım ermiyordu. Okul çıkışı kavga edip küsünce direk ağlayarak parka koştuğumu hatırlıyordum. Bulut devam edince onu dönüp dinlemeye devam ettim.
"Sana senin arkadaşın olabilceğimi söylemiştim. Önce inanmadın. Ama ben ısrar edip kendi arkadaşlarımla tanıştırabileceğimi söylediğimde nihayet inandın. Gözyaşlarını silip sana çikolata vermiştim. Ertesi gün parka gelip bekledim. Neredeyse akşam olmuştu ama sen hâlâ gelmemiştin. Ödevlerinin olduğunu yada annenin o gün izin vermediğini düşünüp kendimi rahatlatmaya çalıştım. Sonraki gün tekrar geldim. Ondan sonrada. Diğer günde. Ama sen hiç gelmedin. Seni hep bekledim. Bir süre sonra parklardan nefret etmeye başladım. Annem sorduğunda reddedip odama geçiyordum direk."
Anlattıkları beni üzmüştü. Çünkü hatırladığıma göre bende aynı durumdaydım. Çok kez annemden izin istemiştim ama annem göndermemişti parka.
"Sahi Eliz, sen neden gelmedin o günden sonra?" Diye sorduğunda ona döndüm.
"O gün annem taşınacağımızı söylemişti. Zaten yaz tatili gelmişti ve son haftalar okula gitmemem annem için bir sorun oluşturmamıştı. Eve gittiğimde yavaş yavaş eşyalarımı toplamamı 1 hafta sonra oradan gideceğimizi söylemişti. Aklıma direk sen gelmiştin ama zaten daha 1 hafta olduğunu bildiğim için pek korkmamıştım. Ertesi gün annemden parka gelmek için izin istemiştim ama annem izin vermemişti. Hep evde durdum. Her gün bıkmadan izin istiyordum ama annem direk reddediyor. Erken taşınma ihtimalimizin olduğunu bundan dolayı her an evde durmam gerektiğini söylüyordu. Zaten 1 hafta sonrada taşındık..." dediğimde gülümsedi ve "ikimizde çok uğraşmışız tekrar görüşmek için demek" dediğinde gülümsedim ve "ama kadere bak ki 9 yıl sonra tekrar tanıştık" dedim.
Evin önüne gelince vedalaşmak için ona döndüm. Yüzüme sanki her zerremi ezberlemek istermiş gibi bakıyordu ve bu beni utandırıyordu. "O zaman, görüşürüz" deyip tam acaba elini mi sıksam, yoksa sarılsam mı diye düşünüyordum ki beni kendisine çekip sarıldı.
Derin bir nefes aldı ve "görüşelim" dedi sadece. Ben heyecanlandığım için derin bir nefes alınca kokusu burnuma geldi. Bu kızarmama neden olurken bir süre sonra yavaşça ayrıldık. Yüzüme hasretle baktı ve elini cebine atıp bir kutu çıkardı.
Kutuyu bana uzatınca ben yavaşça kutuyu aldım. Bana sürekli birşeyler vermesi ne kadar hoşuma gidiyor olsada utandırıyordu da.
Kutuyu açınca içinde zarif ve güzel bir kolye vardı.
(Siz ne olduğunu biliyorsunuz bunun🤭)
Konuşmasıyla ona döndüm.
"Aslında bunu daha sonra vermeyi düşünüyordum. Ama içimden bugün vermek geldi. Her an yanımda taşıyordum. Umarım beğenmişsindir" dediğinde gülümsedim ve başımı salladım."Evet çok güzel çok beğendim. Teşekkur ederim" Dediğimde gülümsedi. Kolyeyi ona verdim aynı davetteki gibi takması için. Gülümseyip aldı ve arkamı dönmemi bekledi. Arkamı dönüp saçlarımı elimle topladım. Kolyeyi önce önüme getirdi. Sonra arkada birleştirip zinciri birleştirdi. Ben saçlarımı serbest bırakırken ona döndüm. Ona dönmemle elini ceketinin cebine attı ve bir çikolata çıkardı. Bana uzattığında fark ettiğim şey gülümsememe neden oldu.
Çikolatanın üzerinde küçük pembe bir kalp çiziliydi. Çikolatayı alıp "ve bunun içinde teşekkür ederim" dedim.
Başını iki yana sallayıp "teşekkür etmene gerek yok. Seni gülerken görmek hoşuma gidiyor" dedi.
Bunu demesiyle daha çok gülümsedim ve pişman olmayacağım birşeyi yaptım; uzanıp yanağına bir öpücük kondurdum. Sonrasında arabadan inip bahçeden geçtim. Kapıya vardığımda hâlâ arabanın sesi gelmemişti. Kapıyı çalmadan önce son bir kez arkamı dönüp baktım. Hâlâ benim koltuğuma bakıyordu. Yüzündeki şaşkınlık yavaş yavaş gülümsemeye dönerken elide aynı yavaşlıkta yanağına gitti.
Gülümseyip önüme döndüm. Zili çalıp bekledim. Çalışanlardan birisi kapıyı açtı. İçeri girmeden önce arkama birkez daha döndüm. Gülümseyerek bana bakıyordu. Elimi kaldırıp salladım 'görüşürüz' manasında. Oda aynı şekilde karşılık verince içeri geçtim.
Direk odama çıkıp kendimi yatağıma attım. Elimi kalbimin üzerine koydum. Çok hızlı atıyordu. Bu hazır ki gülümsememi genişletirken yerimde doğruldum.
Umarım bundan sonrasında güzel şeyler olurdu.
Bittii. Umarım beğenmişsinizdir bölümü.
Bir sonraki bölümde görüşürüzz.
Sizi seviyorum💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Ailem
Teen FictionEliz daha 17 yaşındayken karıştırıldığını öğrenir. Bu haber karşısında ne kadar şaşırsada yeni ailesiyle tanışır. Bakalım Eliz gerçek ailesine alışabilecek mi?