Sonunda eve varmıştım kapıyı açtığımda çantamı bir kenara fırlatıp içeri girdim.
Üstümü değiştirip lavobaya girdim aynaya baktım, tek gördüğüm şey yara bere içinde yıkık ve bitkin bir yüzdü sadece.
Aslında bu görtüyü görmeye alışmıştım ama bu sefer gerçekten çok kötü haldeydim. Bir kaç saat sonra kapı çaldı.
Kapıyı açtığımda annemin gülen yüzü beni ve dağılmış yüzümü görünce aniden soluverdi. Annem şaşkın ve üzgün bir yüz ifadesiyle içeri girdi ve kapıyı kapattı. Yüzümü iki elinin aradına alıp birşeyler demek istedi ama başaramadı. Hala yaşadığı şoku atlatamamış olacak ki konuşamıyordu bile.
"J jisung olum sana kim yaptı bunu yine. Bu halin ne senin!"
Annnem yüzümdeki yaraları incelerken aniden kaşımın üstündeki yaraya bastırmıştı o anlık acı ile bir inleme çıkmıştı ağzımdan.
"Ah anne napıyorsun ya of"
" Ay acıdımı?"
" Yok tamam bir şey olmaz. Krem sürerim geçer."
Annem ellerini yüzmüden çekip içeri doğru ilerledi kendi kendine konuşuyor gibi görüniyordu. Aniden yanıma geldi.
"Jisung bu iş böyle olmaz. Her gün eve bu halde geliyorsun ilk başta yapacak bir şeyimiz yoktu müdürdesen kafası beş karış havada. Bu gün babanla konuşucam başka bir okula yazdırıcam seni"
Anlık annemin dediği şeyleri anlamaya çalışıyordum o kadar hızlı bir şekilde kelimeleri sıralamıştı ki hiç birşey anlamamıştım . Tek duyduğum okul değiştirecek olmamdıki bu beni memnun etmişti.
Aradan en az 1 saat geçmiş ve babam eve gelmişti.
Annemle içeride okulum hakkında konuşuyorlardı. En sonunda yanlarına gitmeye karar verdim. İçeri girdiğimde babam yüzüme bakıp dona kalmıştı. Aniden annem bağırarak söze atıldı.
"JİSUNG'UN HALİNE BAK SENCE BU NORMAL Mİ?!"
Babam bir süre sessizliğini korudu. Annem bu sefer gerçekten çılgına dönmüştü.
Babam aniden oturduğu yerden kalkıp odaya yöneldi. Annem ise sadece arkasından bakmakla yetinmişti.
Bir süre sonra babam elindeki telefonu sıkıca tutarak odaya gelmişti. Telefonu o kadar çok sıkmıştı ki elindeki damarlar gözüküyordu.
"Jisung artık sana yeni bir okul bulmamız lazım. Yarın okula gitmeyeceksin müdürünle konuştum. Yarın yeni okulun için biraz araştırma yapıcam tabi annen de yardım edecek. Anlaşıldı mı?"
Ben olayın şokunu üstümden atamamış şekilde kafamı sallamakla yetindim.
Odama gittiğimde kendimi yatağın üstüne attım. Telefonumu elime alıp instagram da dolaşmaya başladım.
Telefonla oyalanırken kapının dışından gelen seslerle dikkatimi kapıya vermiştim. Annemler bir konu hakkında konuluyorlardı.
Kapıya dopru yönelip dinlemeye başladım. Ardından annemin sesi duyuldu.
" Jisunga nasıl yeni bir okul bulucaz nasıl güvenicez?"
"Sen merak etme ben çoktan bir yer buldum ama hemen şimdi söylemek istemedim çocuk daha fazla şok geçirmesin"
Aslında okulda yaşadıklsrımın yanında bu şok hiç bir şeydi ama neyse.
"Nereyi buldun?"
"Özel lee koleji gayet iyi ve başarılı bir okulmuş bu aralar çok popiler bence jisung sever"
"Ah umarım"
Sesler kesildiğinde bende kendimi yatağa geri attım. Bir yandanda o isim resmen beynimde yankı yapmıştı.
"Özel lee koleji? Neresi burası be"
Hemen telefonumu alıp minik bir araştırma yaptım. Okulun dış mekanı gerçekten çok güzeldi. Başarı sıralamasıda yüksek bir okuldu anlatılanlara göre her şey iyi görünüyordu. Açıkcası hoşuma gitmişti ama yeni ortam ve yeni arkadaşlıklar beni biraz geriyordu.
"Neyse jisung boş ver. Ben niye uyumuyorum ya kendi kendime konuşuyorum şuna bak"
Kendi kendime söylenip uyudum.
~🐺~🐰~🦊~🐱~🐶~🐥~🐿️~🐰🐖
Ertesi sabah uyandığımda saati kontrol ettim saat 12.30'tu. Huysuzlanarak yataktan kalktım. Mutfak masasında duran kahvaltılıklarla gözlerim açılmıştı. Tabakların yanında bir de küçük bir kağıt vardı. Annem bana bir not bırakmıştı.
"Günaydın meleğim. Biz yokken bunları ya eğer istersen dolapta meyve suyuda var. Gelince senle bir şey konuşmamız lazım. Neyse lütfen ben gelmeden eti çıkartmayı unutma"
Notu okurken gülümsememe engel olamamıştım annem resmen ayak üstü bana iş kitliyordu.
Notu bir kenara bırakıp masadaki yemekleri yemeye başladım. Gerçekten yemek yapmaya çok üşeniyordum ama annem her zaman yardımıma koşuyordu.
Yemeği bitirip masadan kalktım. Bu gün okula gitmediğim için bir sürü boş vaktim vardı ve ben bunu dışarda gezerek geçirecektim.
Odama gidip giyecek bir şeyler bulmak için dolabı açtım. Bulduğum ilk siyah tişörtü ve eşofmanı alıp giydim.
Anahtarı alıp evden çıktığımda çantamdaki kulaklıpı çıkarıp bir şarkı açtım. Her zaman gittiğim cafeye gidecektim yine ama bunun için okulun önünden geçmem gerekiyordu.
Saat daha çok erkendi okulun önünde kimse olmazdı ama yinede çekiniyordum işte.
Okulun oraya vardığımda tenefüstü bahçeden gelen sesler alışılmadık değildi. Okulu geçtikten sonra cafeye doğru yürümeye devam ettim.
Kendimi kulaklıktaki şarkının ritmine bırakmıştım. Önüme bakmıyordum sadece yere odaklıydım.
Bir süre sonra birinin omzuma çarpması ile tğm odağım kaybolmuştu.
Arkamı döndüğümde üstünde okul forması olan bir çocuktu bu. Kızıl saçları esen rüzgarda uçuşuyordu. Ben ona bakıp onu incelerken çocuk özür dilemek ister gibi elini kaldırıp yoluna devam etti. Bense sadece çocuğa bakıyordum sonra dikkatimi formanın üstündeki okul ismi çekti "Özel lee koleji".
Bölümü burda bitirdim djskjsksnxmjdkf
Bu arada çarpıştığı kişi minho. Kızıl saçlı minhoyu özledim be.
Diğer bölğmde jisung'un okula başladığı yerden devam edicem.
Bu jisung'un kombini buradaki.
Sonraki bölümde görüşmek üzere 🦊💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ BELASI
FanfictionZorbalık gördüğü için okulundan ayrılan jisung, "özel lee koleji" ne yazılır. Yeni dostluklar ve düşmanlıkların olduğu bu okulda okulun popiler ve zorba çocuğu Lee Minho ile yaşayacağı olaylardan habersizdir. 1. #han 1. #leefelix 1. #jisung