~7~

6.6K 567 476
                                    

(Jisung)

Okula geleli 5 gün olmuştu ve yarın tatildi. Otobüs durağına vardığımda otobüsün gelmesine daha vardı. Kendimi otobüs durağının banklarına bıraktım ve telefona bakmaya başladım. Bir kaç dakika sonra gelen otobüsle ayağa kalktım. Otobüs durduğunda en arkaya geçmek için adımladığımda arkanın dolu olduğunu görmemle hevesim kaçmıştı. En azından cam kenarı bir koltuk bulup oturabilseydim çok güzel olurdu ama her yer doluydu. Zaten iki durak sonra inecektim o yüzden ayakta kalmaya devam ettim. Kendimi cama yasladığımda aklıma Pazartesi günü olanlar gelmişti. Kafamı cama vurduğumu hatırlayınca kafamı camdan geri çektim.


En az 10 dakika sonra okula gelmiştim. Otobüsten indiğimde yüzüme doğru esen soğuk hava ile vücudum kasılmıştı. Artık kış geliyordu ve ben buna hazırlıksız yakalanmış gibi görünüyordum. Okul bahçesine girdiğimde bahçe de kimse yoktu. Geç kaldığımı düşünüp saate baktım ama daha derse 15 dakika vardı. Okula girdiğimde yine kimseyi görememiştim acaba gezi falan vardı da ben mi bilmiyordum. Spor salonuna bakmaya karar verdiğimde ortam çok karanlıktı.

"Kimse var mı?"

Sesim koca salonda yankılanırken cevap gelmemişti. Spor salonundan çıkıp sınıfa ilerledim. Kapı kapalıydı bu beni azda olsa tedirgin etmişti okula geleli kimseyi görmemiştim ve okuldaki tüm kapılar açıktı bizim sınıfınki hariç. Kendimi olabilecek her şeye hazırlamıltım sınıfın kapısını açtığımda tek gördüğüm sırasında uyuyan Minho olmuştu. Minho sesten rahatsız olmuş olacak ki kafasını kaldırdı.

"Ne oluyor be ne bu gürültü. Jisung?"

"Selam"

"Bu saatte ne yapıyorsun burda"

"Asıl neden derse 5 dakika kalmasına rağmen okulda kimse yok?"

"Ne 5 dakikası be daha bir buçuk saat var manyak mısın sen?"

"Ne!? Saat 08.55 değil mi telefonda öyle gösteriyor"

"Senin saatin yanlış salak"

"Şu an saat kaç"

"Bilmiyorum, hesapla"

"Sayısalım çok iyi değil"

"Napabilirim"

"Saati söyleyebilirsin"

"Yoo"

Kafasını geri sıraya gömdüğüünde bense saati hesaplamaya çalışıyordum.

"Salak senin saatin kaç şuan?"

"Tam 09.00 neden"

"Bir buçuk saat çıkar şimdi ondan"

"Çıkaramıyorum"

"Saat 07.30 Jisung"

"Sağol"

Sırama geçip oturduğumda aklıma takılan soru ile Minho'ya döndüm kafasını sıraya koymuş uyuyordu.

"Minho"

"Ne var baş belası"

"Ayıp ediyorsun"

"Napabilirim"

"Sen neden bu saate burdasın"

"Babamla geldim sabah ondan şimdi susmazssan yüzünü dağıtacağım"

"Of iyi be huysuz kedi"

"Kes sesini pis sincap"

"Minho!"

BAŞ BELASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin