BAŞ BELASI

~8~

(Minho)

Jisung haddini fazlasıyla aşmıştı. Son günlerde okuldaki hakimiyetimi çok salmıştım artık eski Minho'nun geri dönme zamanı gelmişti. Kapıyı kitledikten sonra bir süre kapıda bekledim Jisung'un bağırma ve ağlama seslerini duyabiliyordum. Yaptığım ne kadar doğruydu bilmiyorum ama hak etmişti. Jisung bağırmayı bırakıp ağlamaya başladığında elim kapı koluna gitmişti son anda vaz geçip oradan ayrıldım. Sınıfa geldiğimde herkes bana bakıyordu. Umursamadan yerime geçip kafamı sıraya gömdüm. Ders Fizikti sevdiğim derslerde biri olmasına rağmen dinlemek istemiyordum. Ders başlayalı yaklaşık 10 dakika geçmişti sınıfta sadece hoca'nın sesi duyuluyordu.

"Hocam bir bakabilir misiniz?"

"Bir şey mi oldu Felix?"

"Hocam Jisung hala gelmedi en son soyunma odasındaydı."

"Bir şey mi oldu ki acaba?"

"Bilmiyorum hocam"

Changbin ve Seugmin de endişelenmeye başlamış gibi görünüyorlardı bense onları gördükçe elimdeki anahtarı daha da sıkıyordum.

"Ders bitiminde gider bakarsınız"

"Peki hocam"

Felix üzgün ve endişeli bir yüz ifadesiyle sustuğunda bende Jisung'u düşünmeye başlamıştım.

Ders bitiminde Felix, Changbin ve Seugmin'in yanına gitmiş ve beraber dışarı çıkmışlardı sanırım Jisung'u arayacaklardı. Yerimden kalkıp peşlerine takıldığımda soyunma odasına gittiklerini fark ettim. Ben onları takip ederken onlar kapıya varmış ve Jisung'a seslenmeye çalışıyorlardı. Bir süre Jisung'tan ses gelmemişti. Açıkcası bende korkmaya başlamıştımki kapıdan gelen ağlamaklı sesiyle Jisung bu korkuma son vermişti.

"Of anahtarı nerde bunun"

"Bunu mu arıyorsunuz?"

Elimdeli anahtarı parmaklarımın ucuyla tutup onlara doğru sallarken bir yandan da onlara yaklaşıyordum.

"Minho tahmin etmiştim zaten bir bokluk yapacağın belliydi."

"Ben altta kalmam bilirsiniz"

Changbin sinirle elimdeki anahtarı almayı denemişte ama ben anahtarı havaya kaldırdığım için yetişememişti. Yüzümdeki gülümseme büyürken Changbin bana küfürlerini sıralıyordu.

"Minho anahtarı ver bu iş fazla uzadı."

"Of çok sıkıcısınız"

Anahtarı Felix'e fırlattığımda havada yakalamıştı zaman kaybetmeden kapıyı açtı ve içeri girip Jisung'u dışarı çıkarttı. Jisung'un gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş ve tirtir titriyordu.

"Adi herif çocuğun haline bak"

Changbin Jisung'un halini gördükten sonra beni duvara ittirip bağırmaya başladı.

"Özür dile lan"

Ardından Seugmin gelip yüzüme bir yumruk geçirmişti ne yalan söyliyeyim acımıştı.