BAŞ BELASI

~12~

Sınıfa çıktığımızda herşey hazırdı sıraları birleştirip yatak yapmışlardı, yerdebir örtü seriliydi ve üstünde oyunlar vardı. Poşetleri öndeki sıraya koyup diğerlerinin yanına gittik. Jisung elindeki süt ile oyalanırken bende Hyunjin'in yanına gittim.

"Bir gelsene"

"Ne oldu"

"Ya bir gel bir şey sorucam"

"Tamam dur geliyorum"

Hyunjinle kapıdan çıkarken Jeongin'in sesiyle arkamıza döndük.

"Hyung nereye gidiyorsunuz?"

"Ha şey aşağıdan temizlik malzemelerini alıp gelicez domestos falan filan"

"Tamam hyung"

Jeongin'e gülümseyip Hyunjinle aşşağı indik. Spor salonuna geldiğimizde depoyu açıp domestosu aldım.

"Cidden bu yüzden mi çağırdın beni?"

"Ha yok Jeongin'e yalan söylemiyim diye alıyorum"

"Her türlü yalan"

"Boşver, şimdi sana soracağım asıl şey şu"

"Ne?"

"Birinden hoşlandığını nasıl anlarsın?"

"Hım güzel soru. Önce bir böyle onu görünce bir mutluluk duyarsın sonra bu yavaş yavaş hoşlantıya döner işte ne biliyim kıskanmak falan her türlü şeyden onu korumak istemek gi- LAN SEN AŞIK MI OLDUN"

"Ne dik dik bakıyorsun lan ve soruya gelirsek emin değilim"

"Kim bu şanssız arkadaş"

"Birileri peçete yemeyi özlemiş gibi"

"Ay çok pardon kim bu ultra şanslı arkadaş"

"Galiba Jisung"

"Ay dur ikinci şok geliyor NE!"

Hyunjin bayılır gibi yapıp elini anlına götürdü.

"Evet, öyle işte bunu şimdilik sadece sen biliyorsun"

"Tamam da sen bu çocuktan nefret ediyordun nerdeyse"

"Sen değilmiydin en büyük aşklar kavgayla başlar diyen"

Hyunjin gülümseyip kolunu omzuma attı. Beraber yukarı çıktığımızda Hyunjin iyice ciddileşmişti. Onunla çok eskiden beri arkadaştık ve hayatımda en çok güvendiğim insandı. Sınıfa girip domestosları yere bıraktım.

"Hadi o zaman gelinde diğer yerleride bitirelim"

"Tamam"

~🐺~🐰~🦊~🐱~🐥~🐶~🐿️~🐖🐰

(Felix)

Neredeyse 3 saat geçmişti ve biz spor salonu dışında tüm okulu temizlemişti. Spor salonuna indiğimizde etraf çok karanlıktı. Hemen Jisung'a baktım parmaklarıyla oynuyordu belliki korkuyor ve stresliydi.

"İyi misin Jisung"

"Ha evet"

"Durun ışığı açayım"

Minho gidip lambanın tuşuna bastığında salon aniden aydınlandı. Jisung'un derin bir nefes verdiğini duydum.

"Tamam o zaman hadi başlayalım"