(Oy ve yorumlarınızı bekliyorum,, keyifli okumalar.)
27; Belki De Hayatından Çıkması Gereken Benimdir.
O akşamdan sonra iki oğlan birbirine daha ziyade özen gösterdi; birisi arkadaşının kendisini sıkboğaz etmesine, diğeri arkadaşının defaâtle özür dilemesine karşın sakin kalmayı mantıklı gördü. Şimdi ikisi de hiç değilse alıştığı düzene girmiş olmanın rahatlığını yaşıyordu, elbette Jimin'in iç dünyasında bundan fazlası varlığını sürdürüyordu, babasıyla yaşadığı yüzleşmenin ardından ruhunu saran buhrana ve sahiden acı çekiyor olmasına rağmen arkadaşının pişmanlığını kendi lehine çevirmeyi yine başarmıştı, filhakika oğlanın bundan daha iyi becerebildiği çok az şey vardı.
Nadim arkadaşı hatasını telafi etme telaşıyla oğlanın etrafında dört dönüyor; gezmeye nereye gideceklerine, matematiğe ne zaman veya nerede çalışacağına, kime günaydın deyip kimin selamını duymazdan geleceğine dahi karışmasına müsaade ediyordu, evet, kuşkusuz Jimin'in en haz aldığı anlar çocuğun oğlan için herkesi silebileceğini kanıtladığı anlardı, ki herkesi silebiliyor oluşu yalnızca o an için mutluluk verdiğinden oğlan bu sadakati defaâtle göstermesini istiyordu, arkadaşı ise şimdilik kendisini tüm bunlara katlanmak zorunda hissediyordu.
Bir iki gün sonra sınıfta oturmuş tuvalete birlikte gitmelerine gerek olup olmadığını tartıştıkları sırada sınıfa Mina geldi, biraz umut biraz korku ile çocuğa yaklaştı, "konuşabilir miyiz?" diye sorunca çocuğun keyfi kaçtı, bir daha görüşmemek için mesaj atmak yeterli olur sanmamıştı fakat behemehal yeterli olmasına ihtiyacı vardı, "gerçekten anlamıyorum, ne oldu birden? Alınacağın güceneceğin bir şey mi dedim fark etmeden? Dünden beri düşünüyorum hiçbir sebep bulamıyorum."
"Bilmen gereken her şeyi telefonda söyledim zaten. Konu benim için kapandı, sen de zorlama daha fazla." Mina, konunun alelacele kapatıldığının farkındaydı ve böyle bitsin istemiyordu, Jungkook arkadaşına dönüp, "ben tuvalete gidiyorum," dedikten sonra ayaklandı, "en azından nedenini öğrenmeye hakkım var," diye seslendi kız ama muhatabı çoktan sınıfı terk etmişti. Mina başlamadan biten ilişkisini, alamadığı cevapları, bir anda kapı duvar olan çocuğu sindiremeden oğlan sinir bozucu bir yardımseverlikle atladı: "Bence üstüne gitme, ısrar edilmesinden hiç haz etmez."
Kız şüphelendiği ilk andan beri reddettiği ihtimale döndü. "Her şey senin başının altından çıktı, değil mi?" Jimin şaşırmış göründü, "ne?" diye sordu ağız ucuyla, "ben ne yapmış olabilirim ki?"
"Bilmiyorum..." dedi kız, "bilmiyorum ama sen bir şey yaptın eminim, zaten ne zaman yanımızdan gitsen sanki benim yüzümden gitmişsin gibi bana soğuk davranıyordu. Şimdi de bu?"
"İster inan ister inanma ama her şeyim üzerine yemin ederim ki ben hiçbir şey yapmadım." Oğlan kendisinden beklenmeyecek derecede samimi bir biçimde söylemişti bunu, çünkü ilk defa gerçekten hiçbir kurnazlık yapmamış, ağzını bile açmamıştı, "bir anda gelip kendi söyledi," dediği kısımda da gayet haklıydı, "sana verdiği olimpiyat sözü yüzünden benimle vakit geçiremiyormuş," demesinde ise bariz bir çarpıtma mevcuttu, bereket versin onu yalanlayacak kimse yoktu, "ben sorun değil dedim ama... demin söylediğim gibi," deyip işi dalgaya vurdu: "ısrar edilmesinden hiç haz etmez."
Mina fark etmese de teneffüsün bitmesini sınıfta pinekleyerek bekleyen oğlanın sınıf arkadaşları, sınıfa gelen bilmem kaçıncı kız olduğu hakkında bahse tutuşmuşlardı, vaziyet bir öncekinden farklı olmasa da behemehal üzerine çene çalacak bir lakırdı bulurlardı, kız konuşulması gereken kişinin bu alaycı oğlan olmadığını kendine hatırlatarak sınıftan çıktı.
Jimin, kızdan bu kadar kolay kurtulmuş olmaktan büyük bir mutluluk duydu, üstelik işin sonunda suçlanmamıştı, içinden, "bundan iyisi olamaz," derken, içinden tam olarak bunu geçiriyordu, küçük bir talihsizlikle Minjun'la bakışları karşılaştı, çocuğun gözlerinde sakınan bir mütalaa görünce oğlan ister istemez bakışlarını kaçırdı, hazırlıksız yakalanmış hissetti, günün sonrasında göz göze gelmemeye özen gösterdiyse de dersler bittiğinde huzursuz çocuk -Minjun- iki arkadaşın yanına geldi ve ne zamandır gitmek istediği bir mekâna birlikte gitmeyi teklif etti, bir yandan da oğlanın hareketlerini markaja aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shameless friend,, kookmin
Fanfictionjungkook, mastürbasyon sırasında aletini çekmekten yorulduğu için beni ayağına çağırıp benden çekmemi rica edecek kadar arsız biriydi.