Medya Rabastan ve Meissa vibe veriyor banaa
*****
İksir sınıfına ilerlerken Reguluslardan ayrıldık. Onların bu saati boştu. İçeri girip yerleştiğimizde yanımda bu sefer Evan vardı. Umarım takımlı bir şey yapmazdık çünkü Evan iksirde gerçekten berbattı. Profesör Slughorn içeri girdi. "İkili eşleşeceksiniz çocuklar bugün ki iksiri yaparken." Duyduğumla kafamı masaya çarpmak istedim. Merlin isteğimi bu kadar hızlı geri çevirebilirdi gerçekten. Evan sırıtarak bana bakıyordu. Diğerleri ise bana gülüyordu. Alector dudaklarını oynatarak 'kolay gelsin' dedi.
"Çocuklar bugün bir farklılık yapalım. Hem sizin için de bir kaynaşma gibi olur. Farklı binalardan kişilerle eşleyeceğim sizi." Bu diğerinden de beter olabilirdi. Hem ne kaynaşması ya son sınıftık artık. Rabastan içimi okumuş gibi "Hocam 6 senedir kaynaşamamışız bu saatten sonra ne bekliyorsunuz." Onu onaylayan birkaç ses çıktı. Gryffindorlar bile ona katılmıştı.
Profesör bizi hiç umursamışa benzemiyordu. Bir liste çıkardı ve isimleri okumaya başladı. Alector tanımadığım Gryffindor bir kızla eşleşmişti ve birbirlerine tiksinircesine bakıyorlardı. O hallerine güldüm. Severus Evans ile eşleşmişti ve Potter sinirli bakışlar atıyor ve itiraz ediyordu. Rabastan Potter ile eşleşmişti ve ona sesini kesmesi ile igili laflar ediyordu. Sirius ve Evan'ın yan yana durmamak için harcadıkları çaba tekrar gülmeme sebeb oldu. Bugün kesinlikle bir yerler patlayacaktı. Sirius'un genel olarak dersleri iyi olsada o da iksirde pek iyi sayılmazdı. Profesör resmen bitirim ikiliyi eşleştirmişti. Onlardan uzak bir masaya yerleştim ve eşimi beklemeye başladım.
"Bayan Black ve Bay Lupin." Göz göze geldiğimizde yanıma ilerlemeye başladı. Rabastan'ın bakışları bana döndü. Ona göz kırpıp sorun olmadığını belli ettim. Eminimki Potter daha büyük bir sorundu. Her ne kadar bir çapulcu olduğu için pek onlardan farkı olmasada, onlara göre biraz daha sakin ve aklı başındaydı. En azından derslerde. Genelde öğrenci başkanları toplantılarında yüz yüze gelmek ya da konuşmak zorunda kalıyorduk.
Profesör yapacağımız iksir ile ilgili bilgiler verirken Lupin kitaptan nasıl yapıldığı ile ilgili bilgileri okurken bende gerekli şeyleri topluyordum. Sonunda yapmaya başladığımızda. Bazı masalar sakince işini yaparken bazı masalardan sesler yükseliyordu. Biz sakince yapan taraftaydık ama Sirius-Evan ve Rabastan-Potter ikilileri için aynı şeyi söyleyemeyecektim. Arada ikimizde onlara baksakta göz devirip işimize dönüyorduk.
"Galiba verdiğin en iyi karar masa tercihin olmuş ." demesiyle güldüm. "Onlardan ne kadar uzak o kadar iyi diye düşündüm." O da güldü ve son birkaç malzemeyi daha ekledik. En iyi olduğum derslerden biri olduğu için genellikle ben yönetiyordum. Sonunda bitirdiğimizde Lupin biraz daha karıştırmaya devam etti.
Ufak bir patlama sesiyle başımı kaldırdığımda Sirius ve Evan'ın şaşkınca birbirlerine baktıklarını gördüm. Ve sonra bağırarak birbirlerini suçlamaya başladılar. Lupin kendini gülmemek için tutsada ben kahkaha atmaya başlamıştım. Benim gülmemle o da gülmeye başladı. Profesör ikisini dışarı çıkardı temizlenmeleri için. İkisini yalnız bırakmak ne kadar mantıklıydı bilmiyorum ama herkes işine devam etti.
Profesör yanımıza gelip iksiri kontrol ettiğinde beğendiği yüzünden belliydi. "Aferin çocuklar gayet başarılı yapmışsınız." İkimizde gülümsedik. İlk bitiren ekip Severus ve Evans'dı. Pek şaşırdığım söylenemez Severus kesinlikle bu derste harikaydı.
Canımız sıkıldığı için Lupin ile sohbet ediyorduk. Evet kesinlikle garip durabilir ama o kadar önemsemedim. Konuştuğum tek Gryffindordu artık. O da mecburiyetten başlayan bir şeydi. Sonrasında ise bazen toplantılar bazen birkaç kitap hakkında sohbet ederdik. Pek dışarıya yansıtmayı sevdiğimiz bir şey değildi ama bu. Arkadaş olduğumuzun düşünülmesini kesinlikle istemezdim. Ki değildik de zaten sadece nadiren konuştuğum bir insandı, sadece ikimiz varsak çevrede tabii. Dışarıda ise herkese nasıl davranıyorsam öyle davranırdım.
Sonunda ders bittiğinde derin bir nefes aldım ve eşyalarımı toplayıp çıktım sınıftan. Kapıda beni bekleyen bizimkileri gördüğümde yanlarına gittim ve beraber bahçeye çıktık. Rabastan kolunu omzuma atıp yürümeye devam etti. "Ne konuşuyordun o melezle." diye sordu. Umursamazca omuz silktim. "Toplantı ile ilgili bir şey pek önemi yok." Fazla sorgulamadan dediklerime kafa salladı.
Bahçede otururken Bartyler kısa süreliğine yanımıza uğrasada sonra hemen kendi derslerine yetişmişlerdi. Ratgele şeylerden konuşuyordu bizimkiler yine. İlgi çekici bulduğum bir şey olmadığı için başımı Rabastan'ın omzuna yasladım ve gözlerimi dinlendirmeye karar verdim. Yarım saat sonra art arda derslerimiz başlıyordu çünkü.
-----
Çapulcular
Sirius ve James aralarında yapacakları yeni şaka ile ilgili konuşurken Remus'a döndüklerinde onları dinlemediğini fark ettiler. Baktığı yere döndüklerinde gözleri kapalı Meissa ile karşılaştılar. James dehşetle Sirius'a döndü. Sirius biraz kafası karışmış şekilde James'a döndü. James hızla Remus'u dürttü. "Hey Aylak bizi dinliyor musun?" Remus ani bir irkilmeyle onlara döndü. "Ha? Ne dedin James anlamadım?"
"AĞAĞAĞAĞA" diye bağırmaya başlayan James ile birkaç bakış onlara döndü. "Ne yapıyorsun James?" Remus şaşkınca sordu. James Remus'un yüzünü elleri arasına aldı. "Lütfen ona karşı bir şey hissetmediğini söyle bana!" Remus anlamayarak bakıyordu yüzüne. "Ne diyorsun hiçbir şey anlamıyorum?" James elleriyle Remus'un kafasını Meissa'ya çevirip tekrar kendine döndürdü. "Black'e karşı diyorum bir şey hissediyor musun?"
Remus yutkundu ve bakışları Sirius'a kaydı. Sirius bir Meissa'ya bir Remus'a bakıyordu. "Bunu da nereden çıkardınız?" Bu sefer söze Sirius atladı. "Yarım saattir konuşuyoruz ve sen sadece ona odaklanmış şekilde ona bakıyorsun acaba o yüzden olabilir mi?" Remus James'ın ellerinden kurtulup oturuşunu düzeltti.
"Saçmalamayın yok öyle bir şey!" Karşı çıksada arkadaşları pek inanmışa benzemiyordu. Yanlarına yeni gelen Peter olayın ne olduğunu anlamamıştı. O yüzden sessizce dinliyordu sadece. "Pek inandırıcı gelmiyor dostum. Seni iyi tanıyoruz neler oluyor!?" James bu dünyanın sonuymuş gibi abartılı tepkiler verirken, Sirius ilk defa onun aksine biraz daha durgundu.
"Merlin aşkına! Öyle bir şey olsa bile bu neyi değiştirir ki sanki. Zaten imkansız olan bir şey hakkında boşa tepki veriyorsunuz. O Meissa Black! Sizce oluru var gibi mi duruyor. O yüzden kapatın bu konuyu!" Remus eşyalarını alıp hızla uzaklaştı arkadaşlarından. Peter Remus'un arkasından giderken, Sirius ve James oturdukları yerde kalakalmışlardı.
"Aylak kesinlikle ona karşı bir şeyler hissediyor!" Dehşetle konuştu James. Sirius ise gözlerini kız kardeşinden çekmiyordu. "Ah Merlin! Aylak ilk defa birine karşı bir şey hissediyor ve bu Black mi olmak zorundaydı!" Sinirle konuşan James ile Sirius bakışlarını ona çevirdi.
"Üzgünüm kardeşim kız kardeşin olduğunu biliyorum ama hepimiz onun nasıl biri olduğunu iyi biliyoruz. Özellikle bu sene daha da beter. Eskiden en azından sen kardeşi olduğun için konuşuyordu ama yine de safkan takıntısı vardı. Ama bu sene çok daha kötü." James'ın sözleri gerçekleri Sirius'un yüzüne bir kere daha vurmuştu. Sertçe yutkundu ve usulca kafasını salladı.
"Haklısın..." Başka hiçbir şey diyemiyordu. Kardeşi ve kendi arasındaki olaya mı, Remus'un hislerinin onu ne kadar üzeceğine mi yoksa kardeşinin haline mi üzüleceğine şaşırmıştı resmen. James Sirius'un halini fark edince kolunu omzuna attı. "Üzgünüm öyle konuşmamalıydım. Seni üzeceğini düşünmeliydim sadece o anlık duygularla konuştum."
"Sorun yok yanlış bir şey demedin. Bunlar gerçekler. Her neyse hadi içeri girelim daha Aylak'ı bulacağız." James gülümsedi ve eşyalarını alıp kalktı. Sirius'u da kaldırdığında göz kırptı. "Orası kolay çapulcu haritasından bakarız." İki arkadaş beraber içeri girdiler. Sirius'un aklı ne kadar dolu olsa da sorun yokmuş gibi davranmayı seçmişti. James ise arkadaşının üzerine gitmektense onu mutlu edecek şeyler yapmayı seçmişti.
*****
Rabastan normalde bu dönemden değil bu arada daha büyük ama ben kitabımda böyle yazmak istedim.
Ah benim imkansız shipim Meissa-Remus
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meissa Black/ Marauders
Fanfiction*Karanlık taraftan okumak isterseniz gelin gelinn* Sirius'un evden kaçışından sonrasını ikiz kardeşi Meissa Black'in gözünden okumak ister misiniz? O zaman hadi gelinn "Bu saatten sonra Black ailesi ile hiçbir bağı kalmamıştır o kanı bozuğun sakın...