~12~

1K 65 77
                                    

 Amy kızarmış yüzü ile karşımızda oturuyordu ve yastıkla kendini boğmaya çalışıyordu. Alector başında dikilip duruyordu. Arada odanın içinde dolaşıyor ve hepimize ters bakışlar atıyordu. Biz ise üçümüz yan yana bir koltuğa sıralanmıştık. Evan ve Rabastan yanımda otururken bende ortalarında oturuyordum. Ve sürekli kıkırdadığımız için ikizlerde ters bakışlar alıyorduk. 

 "Ahh size basıldığımıza inanamıyorum! O kafada nasıl beni aramaya başlayabilirsiniz ki." Herkesin bakışları bana döndü. Şirin olduğunu düşündüğüm bir gülüş yerleştirdim yüzüme. Amy'de herkes gibi bana döndü. Sinirle bakmaya başladı ve elindeki yastığı hızla bana attı. Kafamı eğerek yastıktan kurtulmuştum. "Ya neden bir anda aklına ben geliyorum! Merlin!"

 Bu onu daha çok sinirlendirmiş olacak ki bu sefer yanında duran bibloyu attı. Rabastan hızla bibloya yanındaki yastıkla vurdu ve biblo duvara çarpıp parçalara ayırdı. Evan gözlerini kocaman açmış duvara bakıyordu. "Az önce benim minik bebeğimin kafası bu biblo gibi kırılacaktı!" Bu sefer sinirli bakışlar atan kişi Evandı. Ki genelde ortamda ciddi olmayan kişi odur. 

 Amy gözlerini kaçırdı. "Üzgünüm bir an elime ne geldiğine dikkat etmemiştim." Evan ayaklandı. "Senin aptallığın yüzünden zarar görebilirdi! Hem de büyük bir zarar, kafasına!" Normalde her şeyi dalgaya alırdı ama konu ben olunca o da biraz korumacı oluyordu. Bu yüzden ortam biraz gerilmişti.

 Ben gülümsedim ve Rabastan'ın koluna sarıldım. "Ama bir şey olmadı. Neyse ki Rabastan ve mükemmel refleksleri yanımdaydı." Yanağını öptüğümde o da gülümsedi. Evan bana baktı ve derin bir nefes aldı. Yaklaştı ve kafamın tepesinden öptü. "Üzgünüm Amy o kadar yükselmemeliydim." 

 "Hayır, hayır asıl ben üzgünüm. Dediğin gibi yaptığım bir aptallıktı." İkiside birbirlerine ayaklarını uzattılar. Ayaklarının yanlarıyla tokuşturduklarında gülümsediler. Bu çocukluğumuzdan beri küstüğümüzde yaptığımız bir şeydi. "Harika gerilim yok olduğuna göre yemek yemeye gidebilir miyiz artık!?" Herkesin bakışları Alector'a döndü ve hepimiz tek kelime etmeden ayaklandık ve ortak salondan çıktık.

 Alector kolunu Amy'nin omzuna atmış önden yürüyorlardı. Anlaşılan onlarda uzatmamaya karar vermişlerdi. Bende Evan ve Rabastan'ın ortasında yürüyordum hala. Rabastan alayla güdü. "Dün sırf Meissa'nın düğününü hayal ettiğin için ağladığına inanamıyorum." Evan sinirle ona baktı ve arkamdan doğru ona tekme atmaya çalıştı. "Sen ne anlarsın be duygusuz herif hıh!" 

 İkisinin dalaşmasını izlemek kesinlikle çok keyifliydi. "Ah düzgün atamıyorum. Meissa acaba benim yerime-" O daha cümlesini bitirmeden Rabastan'ın bacağına tekme attım. İnleyerek bacağını tuttu. "Bari cümlesini tamamlamasını bekleseydin!" Evan zevkle kahkaha attı. "O her zaman bu anı kollar Rabastan unuttun mu." 

 Bu sefer ikisi değil üçümüz tartışarak büyük salona girdik. Yerlerimize oturana kadar konuşup durduk ama yemekleri görünce susup hızla yemeye başladık. Barty ve Felix bize garip bakışlar atıyorlardı. Kafamı 'ne var?' anlamında salladım. Barty omuz silkti. "Hiç. Bazen sadece küçük olan biz miyiz, yoksa siz mi anlayamıyorum da." Rabastan kafasına vurduğunda ona bakıp güldüm. 

 -----

 Dersler aşırı sıkıcı şekilde ilerliyordu. Sırada iksir dersi vardı ve ben Lupin ile eştim. Ah Merlin! Evren onunla muhatap olmaya zorluyor beni resmen. Profesör içeri girdiğinde bugün yapacağımız iksiri anlatıyordu. Dikkatlice onu dinlerken bir yandan da kitaptan takip ediyordum. Herkes oflayıp isyan ediyordu. Ama bence o kadar da uğraştırmayacaktı beni. Konuşması bittiğinde herkes eşinin yanına geçti. 

 Evan ve Sirius yan yana gelince birbirlerini öldürmek ister gibi bakıyordu. İlk gün iksiri patlattıktan sonra her seferinde bunun kimin suçu olduğunu tartışıyorlardı. Evan sarışın olduğu için sinirlenince kızarıyordu. Rabastan'ın değimiyle yine domates olmuştu. Sirius saçlarını savurdu ve malzemeleri almak için uzaklaştı.

Meissa Black/ MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin