*****
Karşımda merak ve endişe ile bana bakan Rabastan ile derin bir nefes aldım ve gözlerine baktım. "Sana karşı anlamlandıramadığım hislerim olduğu doğru. Hep seni farklı gördüm. Ama korkuyorum." Kaşları çatıldı ve elini yanağıma yerleştirdi. "Neyden korkuyorsun anlayamıyorum." Yutkunup gözlerimi kaçırdım. "Seni kaybetmekten. Yani böyleyken her şey çok kolay. Arkadaşımsın ve aramızı açacak hiçbir şey yok. Hep yanımda olabilirsin. Evet kulağa biraz bencilce gelebilir ama ne yapayım. İşin içine aşk girerse ve aramız açılırsa diye çok korkuyorum."
Çatılan kaşları yumuşadı önce sonrada yüzüne silik bir gülümseme yerleşti. Yanağımı usulca okşadı. "Korkma. Beni asla kaybetmeyeceksin Meissa. Her ne olursa olsun ben yine de burada tam yanında olurum biliyorsun. İstediğin buysa senelerdir yaptığım gibi sevgimi yine içime gömerim. Ama neden ikimize de acı çektiriyorsun güzelim. Yapma tut elimi bir kere, ben o eli ölene kadar asla bırakmam söz veriyorum." Elini uzattı bana. Gözleri güven vermek ister gibi bakıyordu.
Tutmak istiyordum o eli. Hem de her şeyden çok. Ona güveniyordum. Kendimden bile çok güveniyordum ona. Yutkundum ve gözlerinin içine baktım. Sonra yavaşça tuttum elini. Sıkıca sardı eli elimi, hiç bırakmak istemezmiş gibi. Yüzüne tarif edemeyeceğim kadar güzel bir gülümseme yerleşti. Elimi dudaklarına götürdü ve öptü. "Pişman olmayacaksın Meissa. Asla pişman olmayacaksın merak etme." Bende gülümsedim. "Olmayacağımı biliyorum Rabastan. Sana güveniyorum."
"Belki küçük pürüzler olur ama bunların aramıza girmesine de asla izin vermem. Eninde sonunda dönüp dolaşıp geleceğim yer her zaman senin yanın. Seni seviyorum hatta sana aşığım." Yüzüme yaklaştı ve dudaklarını alnıma bastırdı. Huzurla kapadım gözlerimi. İyi olacaktık artık. Beraber mutlu olacaktık.
-----
1 Ay Sonra
Sonunda okuldan mezun olmuştuk. Koskoca 7 sene geçirdiğimiz bu yerde bir sürü güzel anımız vardı. Tabii bu okulun benden aldıkları da vardı. Gözüm ilerde gülerek arkadaşları ile konuşan Sirius'a kaydı. Gözlerimi kapattım ve kafamı çevirdim. Umurumda bile değildi artık. Kendi yollarımızı çizmiştik. Yanımda elimi tutan Rabastan'a döndüğümde istemsiz gülümsedim. 1 aydır güzel güden bir ilişkimiz vardı. Alector ile bir şey hakkında ciddi bir konuşma yapıyorlardı. Anlamadığım şeylerden bahsediyorlardı. Şu an onları pek dinlediğim söylenemezdi yani.
Kafasını çevirdi ve göz göze geldik. Onu izlediğimi gördüğünde ciddi yüz ifadesi anında bozuldu ve gülümsedi. Sonra saçlarıma bir öpücük kondurup Alector'a geri döndü. Yüzü yine aynı ciddi ifadeye bürünmüştü. Bu seferde gözüm ileride konuşan diğer arkadaşlarıma kaydı. Rabastan'ın elini bıraktığımda anında gözleri beni buldu. "Bizimkilerin yanına gideceğim siz de konuşmanız bitince gelirsiniz." Kafasıyla onayladı beni, bende onların yanına ilerlemeye başladım.
Evan beni görür görmez yanıma zıpladı ve kolunun altına aldı. "Ah be kara üzümüm bitti sonunda." Amy göz devirdi. "Hala bu hitaptan nefret ediyorum." Regulus güldü. "Kesinlikle katılıyorum." Sonra kısaca Evan'ı süzdü. "Aslında ben direkt bundan hoşlanmıyorum ama olsun." Evan üzülmüş gibi yaptı. "Çok kalbimi kırıyorsun küçük Black. Asıl senden hoşlanmayan ben olmalıyım lan bıçakla öldürmeye çalıştın beni cani!" Reg bir kez daha göz devirdi ve bıkkınlıkla nefes verdi. "Hala orada mısın sen ya? Ne kadar zaman geçti üzerinden sal lan bunu artık."
"Reg uğraşmasana ya Evan ile." Barty'nin Evan'ı savunmasıyla resmen gözleri parladı ve anında beni bırakıp Barty'i kolunun altına aldı. Aptal aşık ya. Saçlarını karıştırdı. "Arkadaşını dinle küçük Black." Onlar aralarında laf dalaşına girdiklerinde gözlerim Amy'e kaydı. Thorffin'i izliyordu gülümseyerek. Omzumla omzuna vurdum. "Napıyorsun kızım sapık gibi çocuğu mu izliyorsun sen?" İrkilerek bana döndüğünde güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meissa Black/ Marauders
Fanfiction*Karanlık taraftan okumak isterseniz gelin gelinn* Sirius'un evden kaçışından sonrasını ikiz kardeşi Meissa Black'in gözünden okumak ister misiniz? O zaman hadi gelinn "Bu saatten sonra Black ailesi ile hiçbir bağı kalmamıştır o kanı bozuğun sakın...