Gözlerinde hem büyük bir şaşkınlık vardı hem de biraz sinir. Arkasında duran Potter ise ne yapacağını bilemiyor gibi duruyordu. Aslında benden hep daha çok nefret eden o olmasına rağmen bu durumda susmayı tercih etmişti anlaşılan. Sirius hızlı adımlarla yanımıza yaklaştı ve Remus'a bakarak konuştu. "Bu nasıl olabilir Remus? Neden bizden gizledin!?" Sakin konuşmaya çalışıyordu ama sesinden anlayabiliyordum kızgınlığını.
Benim yüzüme bile bakma gereği duymamıştı. Sadece Remus ile konuşup tartışıyordu. Potter hızla yanımıza gelip Sirius'un kolunu tuttu. Yandan tiksinircesine bir bakış attı bana. "Burası yeri değil kardeşim. Bunun yanında tartışmayın. Odamıza gidelim hadi." Geldiğinden beri ilk defa yüzüme baktı o an. Sonra usulca kafasını salladı ve arkasını dönüp uzaklaştı. Remus bana baktı ve tam ağzını açacakken susturdum onu.
"Önemi yok git hadi." Potter beni umursamadan Remus'u tutup uzaklaştırdı. Gözden kaybolana kadar arkalarından baktım. Derin bir nefes aldım ve yüzüme sertçe sıvazladım. Bok gibi hissediyordum. Bu olay iyi mi oldu kötü mü oldu emin değilim. En azından o konu şimdilik kapanmıştı. O kadar gerildim ki kolumu tuttuğunda. İllaki öğrenecekti ama şu an buna hazır değildim. Birinin öğrenmesi demek sonumuz demek olabilirdi.
Yerimde kalakaldım. Siktir! Acaba öncesinde konuştuklarımızı duymuşlar mıdır? Yok ya duysalar o ana kadar beklemezlerdi orada. Off ama ya duydularsa. Ah! Sinirden delireceğim şimdi. Daha fazla orada durmadan okula doğru yürümeye başladım. Zindanlara indiğimde Rabastan ile karşılaştım. Beni görünce derin bir nefes aldı ve yanıma geldi. "Yine neredesin sen Meissa!? Ortadan kaybolup durma çok geriliyorum. Hem sen hani binaya gidiyordun?"
Sakinleş sadece özlemişim biraz hava almak istedim. Sonra da hemen geldim zaten." Yüzümü inceledi ve anında kaşları çatıldı. "Bir şey olmuş... Sorun ne? İki dakika seni yalnız bırakmaya gelmiyor ama he!" Yüzümü yine avuçları içine aldı. Bunu çok sık yapardı konuşurken. Özelliklede bir şeyler olduysa. "Söyle bakalım senin bu güzel yüzün yine niye asıldı. Hangi şerefsiz yüzünden." Karşımda o kadar ciddi duruyor ve bana öyle bir bakıyordu ki istemsiz gülmeye başladım.
Ben güldüğümde yüzü biraz yumuşadı. "Niye gülüyorsun kızım? Burada ciddi bir şey konuşuyoruz." Yüzümdeki ellerini tuttum ve aşağı indirdim. Elini bırakmadan konuşmaya başladım. "Sen baya evhamlı olmaya başladın bu sene sanki ya. Bir sorun yok sadece yaram biraz sızladı o kadar. Doktor dedi ya daha tam iyileşmemiş 1 2 güne geçermiş." Biraz rahatlasada yine de ciddi duruyordu.
"Ben sana niye git dinlen diyorum kızım! Git odana uzat ayaklarını dinlen ama yok bizim kız illa söz dinlemeyecek illa kafasına eseni yapacak. Sonra diyor niye evhamlı oldun. Sen herkesi o kadar çok düşünüyor ve umursuyorsun ki ama kendine gelince bir o kadar umursamaz oluyorsun. Ve birilerinin de seni düşünmesi gerekiyor. Seni koruması, senin için çabalaması gerekiyor. Ve ben memnuniyetle seni senin yerine de korur kollarım. Hatta gerekirse seni senden bile sakınırım."
Sözleri bittiğinde hafif dolu gözlerle ona bakıyordum. Karşımdaki bu adam o kadar özeldi ki benim için. Onun bana karşı olan tavırları vicdanımı daha da sızlatıyordu. Ona yalan söylememi kandırmamı hiç hakketmiyordu. Kollarımı boynuna sarıp sıkıca sarıldım ona. Kafasını hemen saçlarıma gömdü. "İyi ki varsın Rabastan. Bu hayattaki en büyük şanslarımdan birisin." Gülümsediğini hissettim. Saçlarıma bir öpücük kondurup geri çekildi. Usulca gözlerimden akan yaşları sildi. "Sanki sende bu sene fazla sümüklü olmaya başladın he." Gülüp koluna vurdum sertçe. "Dalga geçme ya. Gidiyorum ben."
Yanından geçip hızlı adımlarla binaya ilerledim. Binadan içeri girdiğimde bana yetişmişti. Kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. "Trip mi yiyorum ben acaba şu anda?" Gülerek sorduğu soruya yandan ters bakışlarımla cevap verdim. "Sırnaşma be!" Kolunu omzumdan itip kızlar yatakhanesine geçtim. Odaya girdiğimde Holly ve Mary öpüşüyordu. Beni görür görmez Mary hızla uzaklaştı ve gözlerini kaçırdı. Kahkaha atmamla iyice kızardı. Holly yanındaki yastığı bana fırlattı. "Sakın sevgilimle uğraşma Meissa!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meissa Black/ Marauders
Fanfiction*Karanlık taraftan okumak isterseniz gelin gelinn* Sirius'un evden kaçışından sonrasını ikiz kardeşi Meissa Black'in gözünden okumak ister misiniz? O zaman hadi gelinn "Bu saatten sonra Black ailesi ile hiçbir bağı kalmamıştır o kanı bozuğun sakın...