Regulus gittikçe daha garip davranmaya başlamıştı. İster istemez onu izlemeye ve incelemeye başladım. Bir şeylerin peşinde olduğuna çok emindim. Lord ise daha çok kafayı yemeye başlamıştı resmen. Potterları takıntı haline getirmişti. Ben durmadan çalışıyordum. Angela ve Alector bebeklerinin doğumuna az kaldığı için stresli olmaları yetmezmiş gibi bir de bu karmaşa onları çok etkiliyordu. Amy ve Thorffin ise daha bebeklerinin varlığına alışamadan saçma bir tempo içinde bulmuşlardı kendilerini.
Dinlenebildiğim o kısa aralıklardan birindeydim şu an. Ama bu sefer beni dinlendiren bir kocam yoktu. Severus ile bir göreve gitmişlerdi. "Efendim! Efendim!" Kapattığım gözlerimi Kreacher'ın sesini duymamla hızla açtım. Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Neler oluyor? Ne işin var senin burada?" Fazlasıyla endişeli duruyordu ve bu beni germişti. "Efendi Regulus'un canı tehlikede." Gözlerim olabildiğince açıldı ve yerimden fırladım.
"Ne saçmalıyorsun sen!? Reg nerede?"
"Sizi oraya götüreceğim efendim neler olduğunu anlatmakla vakit kaybederiz. Sonrasında size anlatacaktır." Yavaşça bana uzattığı elini hiç düşünmeden tuttum. Büyük ve karanlık bir mağaraya cisimlendiğimizde bakışlarımı ona çevirdim. Kafasını salladı ve eliyle yolu gösterdi. "Bu taraftan efendim." Kreacher'ı takip ederek hafif aydınlık bir yere geldiğimde suyun içinde bir hareketlilik fark ettim.
Bir sürü yaratığın birini aşağı doğru çektiğini. "REGULUS!" Asamı kaldırıp hızla bir büyü yaptım. Etrafı alevlerin kızıl ışığı kapladı. Bu yaratıkları biliyordum bu yüzden nasıl etkisiz hale getireceğimi de. Hızla karşı tarafa geçip suya girdim. Regulus'un kolunu yakalayıp onu yukarı doğru çektim. Gözlerinin kapalı olduğunu fark ettiğimde daha da hızlı çekmeye başladım ve kayalara yatırdım.
Hemen nefesini kontrol ettiğimde hafif nefesini hissedebiliyordum. Korkuyla yuttuğu suyu çıkarması için baskı uygulamaya başladım. Görüşüm bulanıklaştığında çoktan ağlamaya başladığımı anlamıştım. "Yapma... bana bunu yapma Reg. Seni de kaybetmeye dayanamam. Yalvarırım kendine gel."
Bir anda derin bir nefes alıp doğrulmaya çalıştı ve yuttuğu suları çıkarmaya başladığında kocaman gülümsedim. Gözlerini açıp bana baktığında beni gördüğüne epey şaşırmış duruyordu. Hafifçe yutkundu ve birkaç kez daha öksürdü. Gözleri arkamda duran Kreacher'a kaydı. Onu hızla kendime çekip sıkıca sarıldığımda Reg'de kollarını bana sardı.
"İyisin. İyisin bebeğim. Bir şey olmadı...hiçbir şey olmadı." Sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp duruyordum. Usulca saçlarını okşayıp öpüyordum sürekli. Bir süre öylece ona sarılıp ağladım. "İyiyim abla. Her zaman olduğu gibi sen geldin ve beni kurtardın." Geri çekildiğimde artık ona sinirli bakıyordum. "Ne bok işin vardı senin burada!? Ölüyordun gerizekalı. Kreacher ya haber vermeseydi!"
Gözlerini kaçırdı. "Abla..." "Sus yok abla falan önce şu lanet yerden gidelim, sonra konuşacağız bu konuyu anlatacaksın her şeyi anlaşıldı mı?" Kafasıyla usulca onayladığında gülümsemek istedim tatlılığına ama tuttum kendimi, şu an fazlasıyla sinirliydim. Kalkmasına yardım ettikten sonra elini tuttum ve eve cisimlendim.
-----
Karşımda oturan Reg'in anlattıklarını hayretle dinliyordum. Salonda hızlı adımlarla tur atıp duruyordum. Bir ona bir de elindeki kolyeye bakıyordum. Her şey çok anlamsız geliyordu. "Yani sen şimdi bunu yok etmek istiyorsun. Çünkü lordun ruhunun bir parçası bunda. Hatta diğerlerini de bulup yok etmek istiyorsun çünkü hepsi yok olmadan lord ölmüyor, doğru mu anlıyorum?"
Onaylayan mırıltılar çıkarıp kafasını salladığında dehşetle ona baktım. "Sen manyak mısın!? Bunu fark ederse seni öldürür biliyorsun değil mi!? Hem sen hani lordu destekliyordun. En başta hepimizden daha istekliydin sen ölüm yiyen olmaya ne oldu şimdi?" Yerinde huzursuzca kıpırdandı. "Değişti. Görüşlerim değişti gözlerim açıldı sanki. Artık onun doğrularını mantıklı bulmuyorum. Bak abla anlatırım sana neden yanlış olduğunu. Sen hayatımda gördüğüm en zeki kadınsın eminim mantıklı gelecek ve bana hak vereceksin. Sen sadece hiç başka bir yol düşünmedin ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meissa Black/ Marauders
Fanfiction*Karanlık taraftan okumak isterseniz gelin gelinn* Sirius'un evden kaçışından sonrasını ikiz kardeşi Meissa Black'in gözünden okumak ister misiniz? O zaman hadi gelinn "Bu saatten sonra Black ailesi ile hiçbir bağı kalmamıştır o kanı bozuğun sakın...