51.Bölüm: "I Want To" 🔞

92 13 3
                                    

Bu bölüm mysteryofabutterfly ithaf edilmiştir. Desteğin için teşekkür ederim. Keyifli okumalar dilerim ❤️

Medya: Rosenfeld- I Want to
 
...
 
Yn/UYARI:
 
Hazır mısınız gençler?
 
Asıl kırmızı evresine geçiyoruz....
 
Sağ ayakla, derin bir nefes alarak girin içeri...
 

51.Bölüm:
"I Want To" 🔞








 
"Seni seviyorum çünkü bütün evren sana ulaşmam için iş birliği yaptı.
Paulo Coelho"
 
Kötü günler geride kalmıştı artık. İki adam tekrar huzuru birbirlerinde bulmuş, hayatlarına devam ediyorlardı.
 
Bir sürü terapi ve kullanılan ilaçların bırakılması sonucu Taehyung yine eski neşesine kavuşmuştu. Buna en çok Jungkook seviniyordu. Hana ile araları düzelmiş, kadın arada sırada evlerine ziyarete geliyordu. Taehyung'la babası hakkında sohbet ediyorlardı uzun uzun.
 
Baharın en güzel günlerini yaşıyorlardı.
 
Yine öyle bir günde baş başa evde vakit geçiriyorlardı. Basit bir gece planlamışlardı halbuki. Sadece romantik bir film izleyip, patlamış mısır yiyip sonra da sarılıp uyuyacaklardı. İkisi de nereden bilebilirdi ki izlemek için seçtikleri romantik filmin çoğunluğunun seksle ilgili olduğunu.
 
"Lanet Jisoo'nun oyununa geldim yine." diye söylenmeye başladı içinden. Bu filmi izlemeleri için Jisoo tavsiye etmişti.
 
Başrollerin her yakınlaşma sahnesinde Jungkook, içinde bir huzursuzluk hissediyordu. Bunun nedeninin Taehyung'un filmden rahatsız olup olmadığını düşünmesinden dolayı mı yoksa alt taraflarındaki hareketlenmeden dolayı mı olduğunu bilmiyordu?
 
Onu istiyordu. Hem de uzun zamandır. Elbette o kutsal günün bir gün geleceğini ikisi de biliyordu ama birbirleri için sabretmeleri gerektiğini düşünüyorlardı. Aslında gergin olan en çok Jungkook'tu galiba. Hem Taehyung için endişeleniyordu hem de kendisi için. Netice de bu, ikisi için de bir ilk sayılırdı.
 
Taehyung'un seks için hazır olup olmadığını bilemiyordu henüz yaşadığı onca kötü günlerden sonra. Peki kendisi hazır mıydı? Onu her hücresine kadar şiddetli bir arzuyla istediğini bilse de yine de aklındaki kaygıları bir türlü çıkarıp atamıyordu.
 
"Hala sevişiyorlar. Resmen aşk filmi diye konulu porno çekmişler." dedi Jungkook, ortamı yumuşatmak adına. Bir taraftan da Taehyung'a bakmaya çalışıyordu. Gergin görünüyordu sanki? Işıklar kapalı olduğu için tam olarak nasıl bir modda olduğunu kestiremiyordu bir türlü.

"Sevmediysen kapatalım. İzlemek zorunda değiliz."
 
Hâlâ ifadesiz bir yüz ifadesiyle gözünü ekrandan ayırmayan sevgilisine bakıyordu. Kulakları mı kızarmıştı Taehyung'un, yoksa yanlış mı görüyordu? Aman Tanrım, Taehyung gerçekten de utanmış, diye geçirdi içinden. Bu görüntüsü komiğine gitmiş, hafifçe gülümsemesine sebep olmuştu.

Taehyung, bakışlarını kendine doğru çevirince bile silinmedi yüzünden gülümsemesi. Aksine sevgilisine daha büyük bir gülümseme sundu Jungkook.

"Neden bana öyle bakıyorsun?"
 
"Çünkü çok tatlısın. Şu haline baksana kulakların kızarmış. Utandın mı yoksa?" açık açık dalga geçiyordu sevgilisiyle.
 
"Utanmadım." derken bile utanarak gözlerini kaçırdı ondan kumral oğlan.
 
Elini çenesine koyarak kendine zorla baktırmaya çalıştı. Taehyung, onun kahkahalarına aldırış etmiyor, aksine kendini ondan kurtarmak için uğraşıyordu. İki salak aşık, koltukta birbirleriyle uğraşırken, Jungkook birden elini Taehyung'un beline dolayarak onu gıdıklamaya, tişörtünü çekiştirmeye başladı.
 
Film izlemek için oturdukları koltukta şimdi birbirleriyle uğraşıp, gülüşüyorlardı. "Yapma, bak sonu kötü olur. Uğraşma benimle Jungkook."
 
"Ne yapabilirsin ki?" sevgilisiyle uğraşmak, onu kışkırtmak çok hoşuna gitmişti.
 
"İşte bunu yaparım." diyerek omzuna attığı eliyle Jungkook'u boylu boyunca koltukta uzanır vaziyete getirdi. Bedeninin kontrolünün boşa çıkmasıyla yalpalayan Jungkook, bacaklarını aralanmış bir vaziyette üzerine çöken Taehyung'un ağırlığıyla ne yapacağını bilmeden öylece duruyordu boylu boyunca.
 
Kasığına baskı yapan sertliği hissedince sesli bir şekilde yutkundu. Gözlerini üstündeki adamın kahvelerine dikti. Gözünü kırpmadan bakıyordu kendisine. O gece, bu gece miydi yoksa? Daha hazır olmadığını düşünmekle hata mı yapmıştı? Çünkü Taehyung'un gözlerinden de, kendisine baskı yapan sertliğinden de durum apaçık ortada gibi görünüyordu.
 
"Seni istiyorum Jungkook!"
 
Doğru duyup duymadığına emin olamadı Jungkook. Bu sözcükler Taehyung'un dudaklarından mı dökülmüştü?
 
"Bu gece sonuna kadar gitmek istiyorum."
 
Lanet olsun! Son zamanlarda birbirlerine karşı daha yakın ve arsız olsalar da onları tutan hep bir şey olmuştu. Ama artık dayanamıyordu Jungkook. O kadar uzun zamandır içinde tutuyordu ki bu isteği bir damla tüm bardağı taşırmaya yeterdi adeta.
 
"Taehyung. Ben..."
 
Konuşmakta zorlanıyordu. Gözlerini kapatmasıyla, Jungkook'un içinde yine korku kıvılcımları tutuşmaya başladı. Yanlış anlaşıldığını düşündü. Onu İstemediğini düşündürmüştü. Ama bu doğru değildi.
 
Taehyung'un "Zorunda değiliz. Hâlâ zamana ihtiyacımız var sanırım." dediğinde hiç tereddüt etmeden dudaklarına kapandı. Onu nasıl arzuladığını dudaklarına yansıttı. Dişlerine geçirdiği dudağı kanattığında, "Seni istiyorum Taehyung..." diye inledi.
 
"Seni içimde hissetmek istiyorum."
 
Ağzı kulaklarına varırken gözlerine de aynı şehvet ateşinin yerleştiğini gördü. Gördüğü manzara karşısında sesli bir şekilde tekrar yutkundu Jungkook.
 
"Ben de seni istiyorum Jungkook. Hem de çok istiyorum." dedi içindeki sabırsızlığı belli edercesine. Belli ki onun da son damlayla beraber taşmıştı tüm bardak.
 
Taehyung, ellerini sevdiği adamın siyah saçlarına daldırdı. Saçlarının arasından kayıp giden parmaklar gibi Jungkook'un tüm ruhu da akıp gidiyordu aynı hızda.
 
Kumral adam, "Çok güzelsin." diye fısıldadığında zevkten kıpkırmızı kesilmişti Jungkook. Çok uzun zamandır beklediği parmaklar, saçlarından ayrılıp yüzüne doğru indi. Yanağını pürüzsüz bir temasla süzerken, dudağında bir süre oyalandı kumral adam. Gözlerini bir an bile olsun kırmızı dudaktan ayırmadan parmak uçlarını gezdirdi üzerinde.

ObsessedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin