Bu bölüm xxjeonxxlm ithaf edilmiştir. Desteğin için teşekkür ederim. Keyifli okumalar dilerim ❤️
Medya: Nour-Premier Amour*
54.Bölüm:
"Küçük Bir Mucize"
Hayat onunlayken daha güzel, daha sıcak ve sevilesiydi.
İçindeki mutluluk, gözlerine yansırken onun duştan çıkmasını bekliyordu.
"Sana katılmamı istemediğine emin misin?" diye seslendi.
Buğulu camın arkasındaki bedeni süzdü.
Taehyung üzerine akan sulardan kendini çekip kabinin kapısını aralayarak kendisine bakan adama "Kesinlikle olmaz, yoksa ikimiz de geç kalırız." diye gülümsedi.
"Bir gün de gitmeyelim işe ne var?" diye mızmızlandı.
"Bebeğim... Şu an seni istesem de, imkansız biliyorsun."
"Aman be..." diye surat asarak banyo lavabosunun tezgah kısmına oturdu.
"Senden, benim için bir şey yapmanı isteyeceğim." diye seslendi. "Söyle, Mon Premier Amour..." İlk aşkım....
Oturduğu yerde nefesi kesilmiş bir şekilde kalakaldı. Cevap veremedi. Kalbinin hızına yetişemiyordu.
Taehyung, ona her seferinde güzel sözler söyleyip hep iltifatlar ederdi. Hepsi de hiç beklemediği anlarda olurdu... O yüzden de her seferinde nefesi kesilirdi Jungkook'un. Hele de Fransızca söylediği zamanlarda... Sessizliğin arasına Taehyung'un işini bitirip suyu kapatarak ıslak bedenini dışarı çıkarması da karıştı. Jungkook'un ne halde olduğuna dikkat etmeden havluyla kendini kurulayarak havluyu beline sardı.
Gözlerini ayırmadan onu izliyordu Jungkook. Üzerinden akan suların, kaslarının arasından dolaşışını izliyordu büyük bir keyifle. İzlemesi bir şölendi bu görüntüyü. Kalbinin gümbürtüsü kulaklarını çınlatacak kadar yükselmeye başlamıştı. Kuruyan boğazını onun dudaklarıyla ıslatmak istiyordu.
Taehyung ona yaklaşarak bacaklarının arasına girdi. Öldürücü bir gülümsemeyle "Ne oldu?" diye sordu.
Kelimeleri zorlukla aklında toplayarak "Sanırım az önce öldüm. Ruhum artık bedenimde değil." diye konuşabildi Jungkook.
Daha da öldürücü bir şekilde gülümsemeye başladı Taehyung. Islak bedenini Jungkook'a dayayarak dudaklarının arasından "Hep senin beni öldürmen adil değildi zaten. Bazen benim de yapmam gerek..." dedi ve Islak dudaklarını Jungkook'un kurumuş, muhtaç dudaklarına bastırdı.Jungkook'un kolları birer mekanizma gibi hemen boynuna dolandı. Alışkın olduğu yere sahiplenmiş bir konumda duruyordu asıl sahibini bulmuşçasına. Islak saçlarının arasında dolaştırdı parmaklarını.
"Bir daha söyle..." diye yalvardı sevdiği adamın soluduğu nefesi ciğerlerine doğru gönderirken.
"Mon Premier Amour..."
Öldü Jungkook... Bu dudakların tek bir fermanı yetmişti kalbini durdurmaya.
"İlk aşkın mıyım gerçekten?" diye sordu.
"Bir fırtına gibi kopuyor aşkın içimde,
Seni düşünmediğim bir saniye bile yok. Pencereme vuran her yağmur damlası gibi, Seviyorum seni.
Ama ilk defa bu kadar aşığım sana,
Sadece seni istiyorum.
İlk aşkım..."*
*(Nour-Premier Amour şarkısının sözleri)
"Beni bu kadar sevmen, bugüne kadar başıma gelmiş en güzel şey... Sen benim en değerlimsin Taehyung. Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum, gece gözlüm. Yıllarca beklediğime değdin."
Tekrar kapandı dudakları... Sonsuzluğun içinde kaybolurcasına birbirlerinin nefeslerinde yok oldular. Birbiri için atan iki kalp, birbirlerine yaslanmış bir şekilde üst üste duruyordu.
"İşe gitmemiz gerek bebeğim." diye gerçekliğe döndü Taehyung."İşkolik halinden nefret ediyorum. Şirkete ortak değil misin nasıl olsa, bir gün gitmesen patronun kızmaz ya?"
Dudaklarını büzen sevgilisinin dudaklarının üstüne bir öpücük daha kondurdu. Bu halini çok sevimli buluyordu Taehyung.
"İmkanım olsa yanından bir dakika bile ayrılmak istemezdim inan bana."
"Biliyorum sevgilim, ben de aynı şekilde hissediyorum. Mecburuz madem işe gitmeye önce seni traş edelim gel bakalım sakalların uzamış, batıyorlar."
"Şikayet mi ediyorsun sakallarımdan?"
"Asla... Bu halin çok hoşuma gidiyor hatta, kendini salmış, düzensiz halin... Ama böyle daha çekici görünüyorsun, işteki o yavşakların ağızlarının suyu daha da akar bu haline."
"Hâlâ kıskandığını söyleme bana?" Hoşuna gitmiş gibi kıs kıs güldü.
Eline traş köpüğünü alarak sevgilisinin yüzüne süren Jungkook, ona bakmadan, "Yoongi'yi gebertmeme çok az kaldı. Her gün bana senin, insanların nasıl nefesini kestiğini anlatıp kahkaha atıyor. Ofiste sevişmemizin intikamını alıp duruyor hâlâ."
Yüzünü düşüren sevgilisinin çenesine dokundu. Gözleri buluştuğunda "İnsanların ne dediğini boşver. Benim nefesimi kesen tek kişi sensin..." dedi.
Eline traş bıçağını alarak çenesini altına dayadı. Tehditkar bir sesle "Biliyorum zaten. Ve öyle de kalacak." dedi. Taehyung korkmuş gibi yaparak "Senden başkasının benim için bir önemi yok." dedi.
Jungkook rahat hareketlerle keskin aleti yüzünde kaydırarak yukarı doğru çıkardı. Kirlenmiş ucu lavaboda akan suyun altında temizledi. Tekrar dayadı Taehyung'un yüzüne.
"Ve bunun bu şekilde devam etmesi için her şeyi yapacağım." dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obsessed
FanficSen bilmiyorsun ama biz her gece seviştik Jungkook... (OKB) Bu hikayenin yazarı 'winoyizm' olup, hikaye ile ilgili tüm haklar kendisine aittir.