Ekim ayında soğuk bir sonbahar günüydü, ağaçlar sarı, turuncu, kırmızı ve kahverengiden oluşan bir dizi renkteydi. Rüzgar sertti ve serin mevsimin kokusu ormanı doldurdu. Naruto ormanın çimenlerine oturmuştu, serin zeminde bağdaş kurmuş otururken yeşilliklerin yumuşak yaprakları ince bacaklarına değiyordu. Kucağında bir günlük açıktı ve bir kalem hızlı ve verimli vuruşlarla sayfada uçuşuyordu. Naruto'nun küçük melek yüzünün konsantrasyonu sıkıydı ve yeni teknikleri planlarken mavi gözleri eleştirel ve düşünceliydi.
Ormanın sessizliğini coşkulu bir selamlama bozdu ve sarışın sıkıntıyla alçak sesle homurdandı ve eskizinde duraksadı. Kimin orada olduğunu anlamak için arkasını dönmesine gerek yoktu. Öğleden sonra gelen güneş ışınlarını bir gölge gölgeledi ve yakınlarından tanıdık bir sesin konuştuğunu duydu.
"Oi kozō, bu yeni bir ölüm tekniği mi?" Uchiha sırıtarak sordu ve yanına çömeldi, en son taslağına meraklı ve hevesli gözlerle baktı.
Naruto, coşkulu Uchiha'yı görmezden gelerek taslağına geri döndü ve nefesinin altından ofladı.
Shisui onun yanına oturdu ve diyagrama kara meraklı gözlerle bakarak düşünceli bir ses çıkardı.
"Bu kadar korkunç fikirleri nasıl buluyorsun?" Uchiha merakla merak etti.
Naruto omuz silkti ve günlüğüne birkaç ayrıntı not etti. Defterini ormana götürmeye başladı ve molada dinlenirken keşfetmek istediği yeni yenilikçi fikirleri not aldı. Eren olarak hikayesini saklayan gizli günlüğü değildi ama denemek istediği yeni tekniklerin kabataslak fikirlerini ve eskizlerini ayrıntılarıyla anlatan diğer günlüklerinden biriydi.
"Eğer bu teknik işe yararsa ve kesin miktarda çakrayı dışarı atabilir ve tüm telleri aynı anda kontrol edebilirsen... kahretsin." Shisui takdirle ıslık çaldı.
"Görmeme izin vermelisin!" Uchiha, büyük yalvaran gözlerle ona dönerek haykırdı.
Naruto gözlerini devirdi ve defterini kesin bir tokatla kapattı. Shisui, Naruto sinirli bir şekilde kaşlarını çatarak yumuşayana kadar somurtmaya ve çocukça sızlanmaya devam etti.
"Tamam! Kapa çeneni Uchiha!" Bıkkın bir tonda tısladı.
Uchiha zaferle tezahürat yaptı ve yanından bir sepet çıkardı.
Naruto gence baktı ve shinobi'nin kollarında büyük bir sepet görünce kaşlarını çattı. Shisui, onun uzun süre sorgulayan bakışlarını fark edince gülümsedi. Naruto, Uchiha Shisui'nin sepetten birden fazla eşya alıp çimenlerin üzerine kalın bir battaniye serdiği olay yerinde şaşkınlıkla kaşlarını çattı. Önemli miktarda paketlenmiş yiyecek çıkardı ve... bir pasta mı?
Uchiha sırt çantasını karıştırdı ve siyah kumaşa sıkıca sarılmış uzun bir kutu çıkardı. Gülümseyerek küçük çocuğa uzattı. Naruto şaşkınlık ve şüpheyle ona baktı. Genç shinobi dudaklarını takip etti, nefesinin altından üfledi ve paketi nazikçe sarışının kollarına itti.
"Ne?" Naruto sorguladı, kutuya ve yiyecek teşhirine şüpheyle baktı.
Uchiha Shisui piknik mi düzenliyordu? Neden? Niye?
"Aha her zaman çok şüpheli kozō. Söz veriyorum, bugün sadece barışçıl niyetlerle geleceğim." Uchiha yumuşak bir gülümsemeyle konuştu.
Elini yiyecek çeşitlerine doğru salladı -harumaki ruloları, gyoza, onigiri, dango, mochi- ve hevesle öne doğru eğilerek çocuğun gözlerinin içine baktı.
"Doğum günün kutlu olsun Uzumaki Naruto!" Parlak bir şekilde parladı, kara gözleri gururlu ve heyecanlıydı.
Naruto donmuş bir şekilde ona baktı, gök mavisi gözleri şokla kocaman açılmıştı. Doğum günü... Doğum günü mü vardı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘊𝘢𝘯𝘢𝘷𝘢𝘳𝘭𝘢𝘳 𝘥𝘰𝘨̆𝘮𝘢𝘻,𝘺𝘢𝘳𝘢𝘵𝚤𝘭𝚤𝘳𝘭𝘢𝘳.
Fanfic"Shinobi olmanın özgürlüğü yok!" Oğlan tükürdü, gök mavisi bakışları ileriye bakarken öfkeliydi. "Nefret ettiğim bu köye bağlı, emirlere uyan, hizmete zorlanan sığırlardan hiçbir farkım yok. Söylesene, bu nasıl özgürlük?" • "Köyü tarafından kucakl...
