Altı yıl önce
Nasırlı bir el hızla akan suların yüzeyinden geçti ve sırılsıklam bir genç keskin bir nefes alarak düzensiz taşa çarptı. On beş yaşındaki, vücudu büyük kayaya çarptığında acı içinde öksürdü ve hırıldadı. Rahibenin sıska bedeni dayanılmaz bir acıyla titredi ve sert darbeden dolayı görüşü burkuldu. Büyük taşın kenarını zayıfça kavradı ve bir acı çığlığıyla kendini yukarı kaldırdı. Çukur sağ göz yuvasından kan sızdı ve şaşkınlıkla etrafına baktı.
O hayattaydı.
Uchiha Shisui acı dolu bir inilti ile sırt üstü yuvarlandı ve inanamayarak karanlık gökyüzüne baktı. Görüşü bulanık ve bozuktu. Koyu renk bukleleri solgun yüzüne keçeleşmişti ve parmak uçları uyuşmuştu. Nin başını zayıfça kaldırdı ve etrafına baktı. Karanlıktı. Manzara tanıdık değildi. Shisui titreyen elini kaldırdı ve hızla atan kalbine bastırdı. Shinobi tek gözünün hüsrana uğramış yaşlarla dolduğunu hissetti. Neden? Niye? Ölümüne atlamıştı. En iyi arkadaşına kalıcı bir veda etmişti. Başarısız olmuştu. Neden? Niye? Düşüşten sağ çıkmamalıydı.
Shisui titreyerek ayağa kalktı ve tüm vücudu ıstırap içinde kavruldu. Sayısız yarasından kan damlıyordu ve ileri doğru titreyerek bir adım atarken dişlerini gıcırdattı. Şaşkınlıkla etrafına bakındı. Ben hangi cehennemdeyim? Uzun, uzun ağaçlar hızla akan suları çevreliyordu ve onu her yönden kalın yeşillikler çevreliyordu. Uchiha dahisi gökyüzündeki parlak takımyıldızlara baktı ve farkına varmaktan kalbinin sıkıştığını hissetti.
O uzaktaydı.
Köyden çok uzaktaydı .
Solgun dokuz, görüşünün bulanıklaştığını hissetti ve ayakları üzerinde sallandı. Shisui öne doğru düştü ve yankılanan yüksek bir gümbürtüyle yere çarptı.
Titreyerek yere yattı. Karanlık giyimli bedeni ürperdi ve çaresizce yıldızlara baktı. Her şey yanıyordu. Shisui titreyen ellerini yukarı kaldırdı ve titreyen parmaklarına baktı. Zehir vücudunda ölümcül bir şekilde dolaşıyordu ve kalbi hızla atıyordu. Damarları kararıyordu ve tırnaklarında mor bir renk vardı.
O ölüyordu.
Shisui, bir ıstırap dalgası onu keskin bir şekilde alt ederken sırt üstü yuvarlandı. Mavi dudaklarından ıslak, hırıltılı bir öksürük çıkarken elini ağzına bastırdı. Nemli elini geri çekti ve avucundaki kana bakarken gözleri korkuyla büyüdü.
Dahili hasar.
Shisui çamurlu zemine geri düştü ve kuru, neşesiz bir kıkırdama yaptı. Düşüşten sağ kurtuldu ama verilen zehirle sonunu karşılayacaktı. Root'u sikeyim. Shimura Danzo'nun canı cehenneme. Her şeyi siktir et. Bitmişti. Uchiha kırık bir bakışla parlak gökyüzüne baktı. Yıldızlar parlaktı ve ay dolunaydı. Güzel bir manzara vardı. Shisui solgun yanaklarından yaşlar süzülürken titreyen elini yukarı kaldırdı.
"Kozo," diye fısıldadı zayıfça. "Üzgünüm." Sözümü tutamadım.
Karanlık görüşünü kapladı ve elini indirerek zayıfça atan kalbine bastırdı. Nabzı zayıftı ve yavaş yavaş yavaşlıyordu. Üzgünüm.
Uzun bir bilinçsizlik durumundan geçen dokuz kişinin vücudunda ateş dolaştı. Yaşlı, yalnız bir adam, küçük, karanlık kulübesinde uyuyan ve ölümcül şekilde yaralanmış genç için endişelendi. Genç, aylarca bilinçsiz kaldı. Ağır yaraları ve geniş yaraları onu yatağa hapsetti ve zihninin karanlık girintilerine hapsoldu. Kabuslar, uykulu halinden döngüsel döngüler halinde geçti. Başarısızlığının ve zayıflığının karanlık hatıraları onu her gece rahatsız ediyordu. Mevsimler değişti ve dolunay gecesinde ninler uyanıklığına kavuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘊𝘢𝘯𝘢𝘷𝘢𝘳𝘭𝘢𝘳 𝘥𝘰𝘨̆𝘮𝘢𝘻,𝘺𝘢𝘳𝘢𝘵𝚤𝘭𝚤𝘳𝘭𝘢𝘳.
Fanfic"Shinobi olmanın özgürlüğü yok!" Oğlan tükürdü, gök mavisi bakışları ileriye bakarken öfkeliydi. "Nefret ettiğim bu köye bağlı, emirlere uyan, hizmete zorlanan sığırlardan hiçbir farkım yok. Söylesene, bu nasıl özgürlük?" • "Köyü tarafından kucakl...
