𝘊𝘢𝘯𝘢𝘷𝘢𝘳𝘭𝘢𝘳 𝘥𝘰𝘨̆𝘮𝘢𝘻,𝘺𝘢𝘳𝘢𝘵𝚤𝘭𝚤𝘳𝘭𝘢𝘳.

𝖡𝗈̈𝗅𝗎̈𝗆 18 | 𝖲𝖾𝖼̧𝗂𝗆

Ölüm Ormanı'nın derinliklerinde, bir kum-nine topukları üzerinde döndü, yeşim gözleri çalıların arasına gizlenmiş üç çakra imzasını aradı. Yavaşça öne çıktı, öldürme niyeti tehditkar bir fırtına gibi yükseldi. Kum parmak uçlarının altında kabardı ve ona kolaylıkla hükmetti. Kum çalılara doğru yelken açtı ve üç çakra imzası saklandıkları yerden çıktı. Konoha'nın üç geni korku içinde durdu, yavaş ve ölçülü adımlarla onlara doğru ilerlerken vücutları titriyordu. İki shinobi hemen hareket ederek ağaçlara doğru koştu ve Gaara'nın gözleri hain bir şekilde parladı.

Kunoichi yerde donmuş halde kaldı. Vücudu dehşet içinde titriyordu ve soluk eflatun gözleri kocaman açılmıştı. Gaara ellerini alıştırmalı bir mühürle hareket ettirdi ve parmak uçlarını birleştirdi. Parmaklarını büktü ve kum ileri atıldı - Çöl Tabutu - Kum kunoichi'ye doğru fırladı ve onun şeklini tamamen yuttu. Korkuyla bağırdı ve yumruğunu yavaşça kıvırdı. Gaara, takım arkadaşlarının korku ve ıstırap dolu çığlıklarından zevk aldı.

"Hinata!"

"Koş!"

Gaara'nın elleri ölümcül bir yumruk şeklinde kıvrıldı -Çöl cenazesi- ve kum onun şeklini tamamen ezdi. Sıktığı yumruğunu serbest bırakırken çaresizlik çığlıkları ormanı doldurdu. Ezilmiş ve ezilmiş bedeni, şekli bozulmuş ölü bir yığın halinde gevşek bir şekilde yere düştü. Gaara kana susamış bakışlarını ağaçlardaki diğer iki genine çevirdi. Kana susamışlığı baskıcı dalgalar halinde vücudundan sızdı ve ileri atıldı.

Sarışın cinin gözleri yorgun bir şekilde açıldı ve ayağa kalktı,sert uzuvlarını ve boynunu yavaşça yuvarlarken çıtlattı. Mağara duvarından uzaklaştı ve yavaş adımlarla içeri girdi. Naruto baygın durumdaki iki takım arkadaşının yanına diz çöktü ve kurumuş havlularını soğuk, ıslak havlularla değiştirdi. Avucunu Uchiha'nın alnına bastırdı ve kaşları daha da çatıldı. Uchiha her geçen saat daha da ısınıyordu. Durumu ağırdı.

Yorgun bakışlarını Haruno'ya kaydırdı ve göğsünün küçük, zahmetli nefeslerle inip çıkmasını izledi. Şişmiş ve kabarmış cildini inceledi ve gözleri kısıldı. Acı çekiyordu. Onun acısını hafifletmenin hiçbir yolu yoktu. Naruto uzun bir iç çekti ve topukları üzerinde döndü. Keskin gözleri kemerine bağlı Cennet parşömenine kaydı ve kaşları düşünceyle çatıldı. Geri aldığı yeleğini çıkardı ve dikkatsizce yere düşürdü. Naruto eğildi ve ayak bileklerindeki fazladan ağırlıkları kaldırarak ellerini yün ağın altına kaydırdı. Ağırlıklar gürültülü bir şekilde yere çarptı ve mağarada küçük bir krater oluşturdu.

Naruto ayak bileklerini birkaç kez yuvarladı ve vücudunun hafifliğine alışmak için ayağa kalktı. Kendi kendine başını salladı ve mağaradan çıktı. Kaşlarını çatarak kuş kafesinin yüksek duvarlarına ulaştı. Genin, yanık tenli elini sıcak titreşen tellere bastırdı ve onları değiştirmeye odaklandı. İpler onun dokunuşuyla büküldü ve dövülebilir bir forma dönüştü. Sarışın kafes açıklığından içeri girdi ve saklandığı yere bakmak için arkasını döndü. Elini iplere bastırdı ve orijinal konumlarına geri getirdi. Naruto, aşılmaz jutsusuna baktı ve bakışları, takım arkadaşlarının bilinçsizce yattığı karanlık mağarada oyalandı. Topuğunun üzerinde döndü ve hızlı bir hızla ağaçlara sıçradı.

Sarışın siyah bir bulanıklık içinde hareket etti ve duyuları uzanarak yakındaki çakra işaretlerini aradı. Daha ilerideki bir grup genin üzerine odaklandı. Naruto ileri atıldı, öldürme niyeti yükseldi ve parmaklarını hızla esnetti. İpleri ileri atıldı, ağaçları ve kalın yaprakları yıkıcı bir şekilde kesti. Açıklığa girdi ve Kiri genin korku içinde çığlık attı. Naruto parmaklarını esnetti ve genini karmaşık bir ip ağına hapsetti. Ellerini yavaşça aşağı doğru kıvırdı ve ipler derilerini kesmeye başladı. Acı ve korku içinde çığlık attılar. Yanaklarında bebek yağı kalıntıları olan bir grup genç genindi.