25.BÖLÜM "YENİ ARKADAŞLIKLAR"

186 42 10
                                    


     Ben, "Neden bahsettiğinizi sorabilir miyim?" dediğimde tam yanımdaki gözlüklü, deri ceketli kız, "Şu adam işte, eğitmen Yanardağ. Kendisi mor kule eğitmeni ve güya okul müdürü. Kendini idare edemiyor. O, türünün son örneği eski bir vampir. Nasıl olduysa buraya kadar gelmiş. Ama vampirliği bırakacağını garanti ederek. Tabi ki bu o kadar kolay değil. Defalarca uğraşmış, ancak her seferinde daha da güçlü olarak dönmüş. Şu anda da kesin tedavi altında ve susuzluk çekiyor. Ancak korkmana gerek yok. O insanların dünyasında, insan kanı ile besleniyor. Peri, cadı, emegen ya da sihrimini kanı içmesi onu o anda ateşe çevirir. Çünkü bunlar Kaf Dağı dörtlüsüdür" dedi.

       Eğitmenlerin konuşması bittikten sonra, her türün başkanı diğerlerinin kendini takip etmesini istediler. Ben de istemeyerek de olsa o sinsi kızı takip etmek durumundaydım. Karamel, o kızın tam yanında duruyordu. Zaten beni terslemesinden aralarının iyi olduğunu anlamak güç değildi. Gözlerim, merakla Okyanus'u aradı. Ancak, o kalabalıkta onu ayırt etmem mümkün değildi. Her tür kendi kulesine doğru yola çıktı. İnce duvarlı toplantı odasının kapısını açtık ve parıldayan güneşli bahçemize çıktık. Bahçede uçuş eğitmenlerinin bahsettiği camdan kuleyi gördüm. Bu kulenin içi olduğu gibi görünüyordu ve sıra sıra dizili sandalyeler ve onların karşısında duran ekranlar, ışıklar dahil olmak üzere her şey camdan yapılmıştı. CaSiPeKa Turnuvasını çok merak etmeye başlamıştım ki, beyaz kulemizin içine girdik.

       Avlumuz etrafı duvarlarla çevrili geniş bir avluydu. İçinde büyük kuleler vardı. İlk olarak sihriminiler turuncu kuleye girdiler. Biz, cadı takımı ile ilerliyorduk; ancak cadılar karşı tarafa doğru giderek mor kuleye girdiler. Biz ise sağa döndük ve altın renkli kuleden içeri girdik. Kulenin duvarları da içi gibi altın sarısıydı. Yerdeki mermer ışıl ışıl ve altın gibi parlıyordu. Kapılar da altın varaklıydı. Kule, kırmızı halılı dönen merdivenlerle yukarıya doğru ilerliyordu. Kafamı kaldırdığımda,duvarlarda asılı duran meşaleleri gördüm. En tepede ise, bir mumdan diğerine atlayan yaramaz alevler oynaşıyorlardı. Bir sürü kapı vardı. O sırada o sinsi kız; tok ve kibirli sesi ile konuşmaya başladı. "Öncelikle hepiniz hoş geldiniz. Benim adım Esmer. İkinci aşama, ikinci sınıf sihir tedavicisi bölümünde eğitim görüyorum ve bu türün sınıf başkanıyım. Şu anda dinlenme salonunda bulunuyoruz. İlk ve ikinci aşamada bulunan tüm öğrenciler sorumluluğum altındadır. Yeni başlayanlar için açıklıyorum; burası görüldüğü gibi üç katlı bir kuledir. İlk aşamadakiler birinci katta, ikinci aşamadakiler ikinci katta kalırlar. Üçüncü kat kütüphanedir" dedi ve gözümün içine bakarak, "Öğrenme seviyesi normalin altında olan arkadaşlarımız için yatakhane de 3. kattadır.Mesela, yeni gelen arkadaşımız gibi" dedi alayca ve küçümseyici bakışlarını üzerime fırlatarak cümlesine devam etti. "Durumu kötü olan arkadaşlarımızdan Papatya ve Hezaren'in yanında kalacak olan Jale'dir" Herkesin bakışları üzerimde toplandı ve Esmer, "Bu kadar tantana yeter. Şimdi herkes sınıflarına" diye el çırptı ve herkes toparlanarak sınıflarına dağılmaya başladı.

       Ancak ben sınıfımın nerede olduğunu bilmiyordum. O sırada yanıma iki kız geldi. Birisi, beline kadar uzanan altın renkli tek örgülü ışıl ışıl saçlara sahipti. Açık teni olan bu kız, ufak iki siyah göz taşıyordu. İnce dudaklı ve zarif burunlu kızın üzerinde sarı beyaz velev çizgili pileli elbise vardı. Ayaklarında da bir çift sarı babet bulunuyordu. Tatlı sesi ile konuşmaya başladı. "Merhaba sanırım sen Jalesin. Benim adım Papatya. Senin oda arkadaşınım. Aynı zamanda aynı sınıftayız,tanıştığıma memnun oldum" dedi. Ben gülümseyerek elini sıktım ve memnun olduğumu söyleyerek yanındaki kıza doğru baktım.Onun adının Hezaren olduğunu tahmin etmemek mümkün değildi. Çünkü Hezaren çiçeği gibi mavi mavi gözleri vardı. Siyah kıvırcık saçlı, esmer tenli kızın üzerinde uçuk pembe bir tulum ve mantar topuklu beyaz ayakkabılar vardı. "Sanırım sen de Hezaren olmalısın" diyerek elini sıktım. Kız ise, "Evet benim adım Hezaren. Ben de tanıştığıma memnun oldum. Üçümüz aynı sınıftayız.İnşallah çok iyi arkadaş oluruz. Hadi gel odamıza çıkalım. Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra yemekhanede biraz atıştırır, sonra da derse gideriz" dedi.

ALTIN ASALI EJDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin