Herkese merhaba değerli arkadaşlar. Öncelikle, kıymetli zamanını hikayemi buraya kadar okuyarak harcayan herkese çok teşekkür ediyorum. Okunma oranından duyduğum mutluluğun bir teşekkürü olarak ikinci kitap öncesi bir geçiş bölümü yayımlamış bulunmaktayım. Hepiniz bölüme hoş geldiniz.
Altın Asalı Ejder serisinin ilk kitabı Zümrüt finale ermiştir. İkinci kitap Yakut, Temmuz ayında yayımlanacaktır. İlk kitabı genellikle Jale'nin ağzından dinledik. Mekan da genellikle Zümrüdüanka Ülkesi idi. İkinci kitabı ise çoğunlukla Karamel'in ağzından dinleyeceğiz. Yakut serisi Lamippas'ta geçecek. Yakut serisinde bize çok da anlatılmayan Lamippas, hikayenin geçtiği mekan olacak. Tabi ki sadece fantastik değil; aşk, entrika, rekabetin de süslediği görsel bir şölen sunmaya çalışacağım sizlere. Sürçülisan edersem affola.
Yakut kitabına başlamazdan önce size bu geçiş bölümü olarak Kraliçe Opal'i anlatmaya karar verdim. Bildiğiniz gibi Kraliçe Opal, Karamel'in annesidir. Yaşamı, uğramış olduğu ihanet, düşman ülkeye gelin gitmesi ve Lamippaslıların bir kısmı tarafından sevilip bir kısmı tarafından sevilmemesi onun hayatında da bir kaos oluşturmuş ve ölümü kendi kardeşi tarafından gerçekleştirilmiştir.
İşte ben de yaşamı bu derece karışık olan, üstelik krala bir veliaht veren bu karanlık kraliçenin hayatından ufak bir kesit sunacağım sizlere. Bu kısa bölümde anlatılacaklar Kraliçe Opal'in ağzından anlatılacaktır.
İsterseniz Kraliçe Opal bize olanları anlatırken biz de şimdi hep beraber Kraliçe Opal'in ve Altın Asalı Ejder'in düğününe bir yolculuk yapalım. Lütfen takılarınızı hazırlayınız. Takı töreni düğünden sonra başlayacaktır:) Saygılarımla, görüşmek üzere.
"Bir itiraz daha istemiyorum. Kendi ülkenin geleceğini kurtarmak için bunu yapmaya mecbursun Opal! Söylediğim her şeyi harfi harfine yapacaksın! Ben, Kral Ateş Asalı Kılıçbaş'ım. Lamippas Ülkesi'nin kralıyım. Tüm ülkenin kaderi senin Prens Ejder ile evlenmene bağlı" diye yüksek bir ses tonu ile konuşuyordu babam benimle. Sonra çenesini eline aldı ve gözlerinde ufak bir zafer pırıltısı ile pencereye bakarak konuşmasına devam etti. "Onları yavaş yavaş ele geçireceğiz. Sen krala bir veliaht verdiğin zaman o doğacak çocuk, ileride taht üzerinde söz sahibi olacak. Hem Lamippas hem de Zümrüdüanka kanından olacak. Bu ne demek biliyor musun?" diye bir anda arkasını döndü ve keyifle parıldıyan kızıl gözlerini gözlerime dikerek konuşmasına devam etti. "O doğacak çocuk, iki kraliyet ailesinin de kanını taşıdığından tüm Kaf Dağı'nı yönetecek. Tabi ki benim gözetimimde. Zümrüdüanka Kralı Altın Asalı Gökyıldırım ve Prens Ejder'den kurtulduğumuz vakit, tüm Kaf Dağı bizim yönetimimize girecek. Şimdi uslu uslu odanda hazırlan. Cadı çalışanlar gelinliğini getirip seni giydirecekler. Bu gece senin düğün gecen ve ben tüm bu olanları bozmana asla izin vermeyeceğim" dedi ve hızla odamın kapısını kapatarak dışarı çıktı.
Babam gider gitmez bir anda ağlamaya başladım. Daha önce hayatımda hiç görmediğim bir adamla nasıl evlenecektim? Üstelik de sonu kanlı biten bir taht savaşının en önemli piyonu haline gelmişken bu evcilik oyununa nasıl devam edecektim? Kafam çok karışıktı. Kapının tıklaması ile yakut kızılı gözlerimden dökülen yaşları sildim ve titreyen bir ses tonu ile "Gel" diye seslendim.
İçeriye, benden bir yaş büyük ablam Gece girdi. Gözlerinde anlamsız bir kibir ile beni süzdükten sonra hafif bir gülümseme ile benimle konuşmaya başladı. "Ah benim canım kardeşim. Demek bugün evleniyorsun" diye konuşurken bir yandan da elinde taşıdığı inci ve elmaslarla süslenmiş gösterişli gelinliği bana sunuyordu. "Bak, gelinliğin tamamlandı. Tam 45 cadı bir haftadır bu gelinliği hazırlamak için uğraşıyorlar. Hadi şimdi giyinmen gerekecek canım kardeşim" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTIN ASALI EJDER
FantasyDüşünün ki; anneniz gözlerinizin önünde ölmüş, Dünya'da yapayalnız kaldım derken, bir anda babanızın yaşadığı söyleniyor size. Ama babanız, Kaf Dağı'nda bulunan, Zümrüdüanka Ülkesi'nin kralıymış. Ve siz kimsesiz kaldım derken; aslında hiç bilinmeyen...