"İstediğin dosyalar."
Hemen kafamı kaldırmadan, Eunjae hyung'un elinde ki dosyayı alıp masama koymuştum.
"Başka dosya var mı?"
Eunjae hyung sustuğunda kafamı kaldırıp ona baktım. Gözlerimin içine şüpheyle bakıyordu.
"Ne? Yok mu?"
"Felix sorunun ne?"
Dediğinde, kaşlarımı kaldırmıştım.
Hyunjin uzun süredir ortalıkta yoktu. Onu düşünmekten cidden deli olacaktım. Bu yüzden kendimi işlere vermiştim. Geceye kadar çalışsamda yorgunluk hissetmiyordum.
"Anlamadım hyung."
"Kafanı dosyalardan kaldırmıyorsun, Felix-ssi."
Alt dudağımı ısırıp kafamı yeniden dosyalara indirmiştim.
Haklı olabilirdi ama kafamı kaldırsam yine Hyunjin'i düşünüp duracaktım.
"Ne alakası var ki? Sadece işime odaklanmak istiyorum. Çok fazla dosya birikti."
Dediğimde, Eunjae hyung şüpheli bakışlarla bakmıştı.
"Gerçekten."
"Peki o zaman. Diğer dosyaları yarın getiririm. Kendini yorma artık."
Dedikten sonra omuz silkip kendi koltuğuna yönelmişti. Hızla kaşlarım kalkmıştı. Ah sikeyim. Eunjae hyung da benimle uğraşmak istemiyor resmen. Gidip kendim getirmeliydim.
Ayağa kalkıp dosyayı kapatmış ve gitmek için iki üç adım atmıştım. Ama adımlarım hızla duraksamıştı.
Hyunjin buradaydı. Gelmişti.
"Hyunjin?"
Gözlerim hızla büyürken, Hyunjin konuştuğu çalışanın omzuna iki üç kere vurup yönlendirmişti. Sonra ise bu tarafa dönmüştü. Şok içinde ona bakıyordum.
Siktir! Kalbim çok hızlı atıyordu. Kaç gündür hızlı atmadığı için alışmıştım. Şimdi yine garibime gidiyordu. Cidden onu çok özlemiştim, birkaç gün olsa bile.
Hyunjin bu tarafa döndüğünde ona baktığımı fark etmişti. Üzerimi süzüp yeniden yüzüme bakmış ve alttan alttan sırıtarak eliyle odama gel işaresini yapmıştı. Daha sonrasında elini cebine sokup kendi odasına yönelmişti.
Kendi odasına çağırmıştı. O da beni mi özlemişti? Özlemiş miydi? Yoksa ilişkimizi bitirmek için mi çağırıyordu?
--
Kapıyı biraz aralayarak içeri geçip, odada Hyunjin'i aramıştım. Hyunjin koltuğuna oturup dosyalara göz gezdiriyordu.
Kapıyı ardımdan kapattığımda, duyduğu sesle Hyunjin kafasını kaldırmıştı. Çok ciddi gözüküyordu. Baktığı şey dosya mıydı?
"Felix? Geç otur."
Yutkunarak yanına gelip masasının önünde ki sandalyeye oturmuştum. Hyunjin elinde ki dosyayı yavaşça kapatıp masasına koyarken, ben yeniden yutkunmuştum.
"Hyunjin."
Sesimi duyar-duymaz bana bakmıştı. Neredeydin diye sormak istiyordum. Ama kişisele mi girmiş olurdum? Ah, ben n'apacaktım..
"Sorun ne?"
"Kaç gündür yoktun."
Dediğimde anlamıştı ne demek istediğimi. Hızla dudaklarını yalayıp ayağa kalkmıştı. Hızla kalktığı için dönüp onu gözetlemiştim. Kalkıp yanıma ilerlemişti, yavaş adımlarla. Tam önüme geldiğinde durmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my son's father is a boss | hyunlix ✔
Teen Fiction"Yeni patron mu? Dünya çapında ünlü, bay Hwang'ın oğlu mu dedin?" Benim eski okulumda cinsel ilişkiye girdiğim, Hyunjin mi!?? ⚊⚊⚊ ๑Düz yazı ๑Yetişkin içerik ๑Mpreg ๑Daddykink