part 34

3.2K 320 209
                                    

uzun sureden sonra bolum attigim icin eminim kitapta olan olayları unutmussunuzdur.. eski bolumleri yeniden okuyup, bu bolume sonra gecebilirsiniz. anlayisiniz icin tesekkurlerr

-

"Baba!! Lütfen gitmeyin!.."

Üstümde ki paltoyu yavaşça düzeltip, paltonun ucunu tutup çekiştiren Minwon'a dönmüştüm.

Ağlayacak gibi duruyordu. Aynı zamanda da endişeliydi. Ben de gitmek istemiyordum. Hem de hiç. Tüm zamanımı onunla geçirmek için can atıyordum. Ama Hyunjin gitmezsek, babasının şüpheleneceğini söyledi. Bu yüzden en azından 2 gün şirkette olmalıydık. Şüphe çekilmesin diye.

"Birtanem. Bebeğim. Çok çabuk döneceğim, gerçekten."

"İnanmıyoyum. Ya yine beni bırakıp gidiyorsanız?!!"

Nefes verip, Minwon'un boyuna gelmek için yere eğilmiştim. Küçük ellerinden tutup kavramış ve ovucunun içine öpücükler bırakmıştım.

"Ben seni hiç bırakır mıyım? Asla bırakmayacağım. Yok öyle bir şey artık. O herif'in sana dokunmasına izin vermeyeceğim."

"Dedem bana hiç dokunmadı ki.. sadece kaba davranıyordu."

Minwon alt dudağını ısırarak yüzünü indirmişti.

O da haklıydı. Ben bile gidersem, Minwon'un yine elimden kayıp gideceğini düşünüyordum. O küçük bir bebek olarak, nasıl bunu anlayabilirdi ki? Ben bile böyle düşünüyorken.

Dedesi konusunda da haklıydı. Dedesi hiç ona dokunmamıştı zaten. Hırsını bizden çıkarıyordu çünkü.

"Söz veriyorum. Çok çabuk geleceğim. 2 gün sonra yine buradayım tamam mı? Hem sana atıştırmalıklarda alıp getireceğim."

Gülümseyerek ona bakmıştım. O ise yavaşça yüzünü kaldırıp şüpheyle bana bakmıştı. İnanmamakta haklıydı.

"Gerçekten söz veriyorum. Şimdi gitmem gerekiyor, ama hemen geleceğim. Babanın işlerini halletmesi gerek."

"Hayır gitme."

Tam ayağa kalkacakken, bu defa kendisi elimi tutup duraksamıştı.

"Baba işlerini halletmesin. Minwon'la kalsın. Nolur!!"

Sıkıca boynuma sarıldığında, anında karşılık vermiştim. Sırtını yavaşça okşayıp kokusunu defalarca içime çekmiştim. Onu bırakmak istemiyordum. Ne olursa olsun hâlâ onunla kalmak istiyordum. Bu 3 gün bana yeterli olmamıştı.

"Minwon. Hadi bırak babanı da, gidelim."

"Hayır!! Bırakmayacağım!! Felix-ssi benimle kalacak!! Hyunjin de öyle!"

Hyunjin'in sesine aldırış etmeyip, bu defa bana sıkıca sarıldığında gözlerimin dolduğunu hissetmiştim. Kafamı kaldırıp Hyunjin'e bakmıştım. Hyunjin ise gözlerimin dolduğunu fark etmişti.

"Lütfen kalın!"

"Minwon. Hadi Felix'i bırak ve biz gidelim."

Minwon bana sarılı şekilde kafasını iki tarafa sallamıştı. Gözlerimde ki yaşlar düşerken hemen elimin tersiyle yaşları silmiştim. Minwon'un uzun saçlarını okşayarak, saçlarına öpücük bırakmıştım.

"Bebeğim. Gerçekten geleceğim. Bu defa yalan yok. "

Kulağına söylemiştim, ama Hyunjin de duymuştu. Minwon ise dudaklarını büzüp geriye çekilmişti.

my son's father is a boss | hyunlix ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin