"Giyindin mi?!!'
Hafifçe Hyunjin'in odasının kapısına tıklatmış ve ona seslenmiştim. Ses gelmeyince iki üç kere daha tıklatmıştım.
Hafta sonu gelmişti. Hafta sonunda Minwon'u görmeye gidebileceğimizi söylemişti, Hyunjin. Bu yüzden sabahtan giyinip hazır olmuştum. Onu görmeye hazırdım.
O herif ise çocuğumuzun yurtdışına gittiğini sanıyordu.
"Geldim."
Hyunjin'in sesini duyar-duymaz kapıdan biraz geriye çekilip çıkmasını izlemiştim. Onu gördüğüm gibi ağzım kocaman açılmıştı.
"Sorun ne?"
"Hiiç."
Hiç mi?! Ne hiçi?! Çok yakışıklı olmuştu!! İlk defa takım elbise giymiyordu! Üstünde ki tişört ona çok yakışmıştı.
"Hadi gidelim."
Kafamı hızlı hızlı sallayıp önden arabaya ilerlemiştim.
--
"Ne kadar kaldı, Hyunjin?"
"Daha var, Felix."
Hyunjin elinde ki tabletten işlerini görürken, ben de iç çekerek önüme dönmüştüm.
"Aynı iş yerinde çalışıyoruz ama sürekli dosyalarla ilgileniyorsun."
Mırıldanmamı duymamıştı. Ben de devamını getirmemiştim.
Aklım hâlâ çocuğumdaydı. Onu sonunda görebilecektim. Artık onsuz günümü geçirmeyecektim.
"Felix."
"Hm?" Kafamı çevirip Hyunjin'e baktığımda tableti kapatmıştı.
"Aç mısın?"
Omuz silkmiş sonra ise düşünmüştüm. Açtım ama arabada yemek mi yiyecektik?
Hyunjin'e bakıp kafamı evet anlamında sallamıştım. Hyunjin ise hemen şoför'e dönmüştü.
"Yakında ki bir restoranda durdur."
"Ne? Hyunjin, olmaz. Hemen gidip bebeğimizi görmem gerek."
İnatla konuştuğumda, Hyunjin kafasını iki tarafa sallayıp iç çekmişti.
"Felix. Acelesi yok."
"Ben hemen görmek istiyorum onu."
Noktayı koyar gibi demiş ve kafamı pencereye çevirmiştim. Şoför dikiz aynasından bize anlamamış şekilde bakarken umruma almamıştım. Sonuçta hemen ama hemen çocuğumu görmeliydim. Aç olmam umrumda değildi. Sadece çocuğumu görmek istiyordum.
Aklımdan çocuğumu geçirirken fikirlerimi dağıtan belime sarılan ellerdi. Belimde hissettiğim ellerle irkilmiştim. Yüzümü pencereden çekip Hyunjin'e baktığımda dibimdeydi resmen. Ellerini belime sarmış diğer eliyle yanağımı okşuyordu.
"Şu tatlı hallerin yüzünden kendime gelemiyorum."
Gözlerimi büyütüp hızla kafamı pencereye çevirmiştim. Yutkunmamı durduramıyordum.
"Felix, kaç gündür yapmadık."
Gün mü sayıyordun sapık herif. Cidden beni gebertmek istiyor sanırım. Resmen en son beni bayıltmıştı!
"Ne güzel, böyle devam etsin Hyunjin."
Reddeder şekilde konuştuğumda, Hyunjin'in yüzü düşmüştü. Nefes verip sessizce geri çekilmişti.
--
"Efendim, geldik."
Duyduğum sesle hemen kafamı kaldırmıştım. Çok uykum vardı ama çocuğumu görmeden gözümü kırpmazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my son's father is a boss | hyunlix ✔
Teen Fiction"Yeni patron mu? Dünya çapında ünlü, bay Hwang'ın oğlu mu dedin?" Benim eski okulumda cinsel ilişkiye girdiğim, Hyunjin mi!?? ⚊⚊⚊ ๑Düz yazı ๑Yetişkin içerik ๑Mpreg ๑Daddykink