Gözlerimi hafifçe araladığımda, gözlerime gelen ışıkla yüzümü buruşturmuştum. Yine neredeydim??..
"Felix, uyanmışsın. Sana kahvaltı hazırladım hadi gel ye."
Hyunjin'i duyduğumda kafamı hızla kaldırmıştım. Yine onun evinde miydim? Yine onunlaydım. Yine ilk onun sesini duymuştum. Başımda ağrıyordu. Dün sarhoş mu olmuştum ben?
"İyi misin? İstersen doktor-"
"Hayır, iyiyim ben."
Hyunjin endişeyle bana bakmış, ben ise yataktan kalkmaya çalışmıştım. Kendi evimdeydim. Başım oldukça ağrıyordu. Ne olmuştu yine?
"Dün ne oldu?"
Kalkar kalkmaz sorumu sorduğumda, Hyunjin gülümseyip yanıma adımlamıştı. Yatağın başına oturup elimi tutmuştu.
"Çok sarhoş oldun."
"Üzgünüm.."
Kafamı aşağı indirip iç çekmiştim. O ise elimi okşamaya başlamıştı.
"Yine sarhoş olarak her şeyi mahvettim. Özür dilerim."
Hyunjin gülmüştü. Ben yine suçlu hissediyordum. Of neden randevu sırasında içki içmek istedim ki!! Yine mahvetmiştim her şeyi. Bir daha Hyunjinle randevuya çıkma şansı bana sunulmazdı.
--
"Senin aklını sikeyim cidden, Felix. Aklını sikeyim."
Eunjae sunbae etrafımda dönerken başımı aşağı eğmiştim.
"Madem randevuya çıkmışsınız, niye içki içiyorsun aptal, aptal."
Kafasını iki tarafa sallamıştı, söylenirken. Dedikleri çok haklıydı. Yine salak saçma hareket yapıp kendimi rezil etmiştim.
"İnsan sevdiği kişiyle az kala sevgili olacakken, içki içerek bozar mı randevuyu ya!!"
Yutkunup arkama yaslanmıştım.
"Haklısın, sunbae."
"Haklıyım tabi ki!! Senin aklına içki içmek nerde geldi tanrı aşkına!!..."
İç çekerek gözlerimi diğer tarafa çevirdiğimde, Hyunjin'i görmüştüm. Arkası bana dönük masada ki dosyaları eline almış kontrol ediyordu.
"Ne güzel randevuya çıkmışsın. Romantik ortamda şak diye içki mi içilir?!!"
Gözüm hâlâ Hyunjin'deyken, Eunjae hyung önümde durup dik-dik bana bakmıştı. Gözümü Hyunjin'den alamıyordum. Meşgulken bile mükemmel görünüyordu. Hyunjin ike randevuya çıkma fırsatını kaçırmıştım. Artık, eskisi gibi olamazdık.
"Felix. Sen dünden beri Hyunjin bey'e bakıp duruyorsun."
"Ne? Yok öyle bir şey."
Hemen kafamı önüme çevirip yutkunmuştum. Eunjae hyung ise dönüp bir Hyunjin'e bir de bana bakmıştı.
"Hm."
"Ne hm? Ne olabilir ki Hyunjin bey ile. Ben dalıp gidiyorum sadece."
"İşte bu senin suçun! Şimdi. Gideceksin sevdiğin kişinin yanına sevgili olalım diyeceksin. Bu defa beni dinle ya!!"
Yeniden bağırmaya başladığında, yüzümü yeniden Hyunjin'e yöneltmiştim. Sunbae'nin haklı olması suçlu hissetmeme daha fazla neden oluyordu.
Hyunjin'in yanında yaşlı birini görmemle sadece baka kalmıştım. Uzakta oldukları için ne olduğunu, yaşlı adamın kim olduğunu tanıyamıyordum. Ama Hyunjin sinirli gözüküyordu. Kaşları çatık şekilde konuşuyordu karşısında ki ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my son's father is a boss | hyunlix ✔
Teen Fiction"Yeni patron mu? Dünya çapında ünlü, bay Hwang'ın oğlu mu dedin?" Benim eski okulumda cinsel ilişkiye girdiğim, Hyunjin mi!?? ⚊⚊⚊ ๑Düz yazı ๑Yetişkin içerik ๑Mpreg ๑Daddykink