"Hey Felix buradayız!!"
Kapının önünde Byun noonayı gördüğüm gibi, kocaman gülümseyip üstüne koşarak sarılmıştım.
"Ben de buradayım heral."
Eunjae sunbae'yi duyduğumda gülümseyerek geri çekilip göz devirmiştim.
"Eunjae işime geri dönebileceğimi söylediğinde inanmamıştım."
"Hyunjin bey fena kıyak yaptı. Bence bir şeye mutluydu diye öyle yaptı."
Eunjae hyung'u duyduğum gibi aklıma bizim barıştığımız gelmişti. Hemen gözlerimi büyütüp hızlı hızlı konuşmuştum.
"Neye mutlu olacak ya! Klasik Hyunjin bey işte!! Siz de amma abartıyorsunuz, işine geliyor diye izin vermiştir herhalde mutlu falan değildir!!"
Tanıştığımızı belli ederim korkusundan hemen cevapladığım için daha fazla batırmıştım. Ne yapıyordum ben şuan?
"Hm, öyle midir?"
Eunjae hyung elini çenesinin altına koyup düşündüğünde, hızlı hızlı kafa sallamıştım.
"Tabi öyledir! Hadi içeri geçelim!!"
İkisini de hemen içeri sürüklemeye başladığımda, Byun noona konuyu değiştirmişti. Ben ise derin bir iç çekmiştim.
"Öyleyse akşam yemek yiyerek kutlayalım mı? Bu defa söz ben de içeceğim."
"Çüş!! Noona içecekmiş! Kaçırmamalıyız bu anı!"
Eunjae hyung bana döndüğünde gülmüştüm.
"Kaçırmayın tabi."
Byun noona da alaylı bi sesle cevaplayıp ofisine doğru ilerlemişti. Eunjae ile birlikte. Ben ise hâlâ Hyunjin'i düşünüyordum. Bundan sonra ne olacaktı ki? Nasıl yeniden birlikte olacaktık??
--
"Efendim, bunlar son istediğiniz dosyalar."
Tüm dosyaları yavaşça Hyunjin'in önüne bırakırken, hepsini teker teker kontrol ediyordum.
"Güzel."
"Birde Byun hanım'da da dosyalar var. Yani o da yarın getirecek efendim."
Dikkatimi işe vermişken hâlâ masada ki dosyalara bakıyordum. Bakışlarımı koltukta oturan Hyunjin'e bir gram bile çevirmemiştim. Dosyaları kontrol ediyordum. Çok yoğun bir gündü.
"Hmm."
"Buarada asistanınız işinden çıktığı için Eunjae hyung'a asistan bulması için yönlendirebilirim."
Sonunda kafamı kaldırıp Hyunjin'e baktığımda sırıtıp beni izleyen bi' şekilde bulmuştum onu. Arkasına yaslanmış bana bakıyor ve sırıtıyordu. Çok mu ciddiydim? Ciddi halimle dalga mı geçiyordu?!!!
"Neden hâlâ bu kadar resmi olduğunu anlayamıyorum."
"Öhö."
Öksürerek kafamla arkamda ki diğer şirketten gelen çalışanları işaret etmiştim. Hyunjin ise alaylı şekilde gülüp elini belime atmıştı. Siktir!! Kendisini tehlikeye mi atıyordu?!
"Onlardan bir şey olmaz. Rahat ol."
"Yi-yine de.. ben geri çekileyim."
Belimde ki ellerinin üstüne elimi koyup itmiştim onu, yavaşça. Hyunjin'in yüzünde ki gülümsemesi solmuştu. Ben ise sessizce yeri izlemeye başlamıştım. İtmemeli miydim?
"Felix. Sen hâlâ bana karşı soğuksun."
Yapamıyordum. Olmuyordu. Olmuyordu eskisi gibi. Yapamıyorum. Yeniden eskisi gibi olamazdık. O artık patronumdu. Ben ise onun çalışanı. Vaktimiz yoktu. Nasıl davranacağımı da bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my son's father is a boss | hyunlix ✔
Fiksi Remaja"Yeni patron mu? Dünya çapında ünlü, bay Hwang'ın oğlu mu dedin?" Benim eski okulumda cinsel ilişkiye girdiğim, Hyunjin mi!?? ⚊⚊⚊ ๑Düz yazı ๑Yetişkin içerik ๑Mpreg ๑Daddykink