"En yakın zamanda bu dosyalara da bakacağım."
"Tamamdır efendim."
Kız Hyunjin'in elinden dosyaları alıp hemen başka bir masaya götürmüş, Hyunjin ise kahvesini eline alıp dudaklarına yöneltmişti.
"Günaydın Hyunjin bey."
Hyunjin hafif şekilde kafasıyla içeri giren kızı onaylamıştı. Kahvesini masaya bırakmış kafasını dosyalardan kaldırıp kıza bakmıştı.
"Efendim, bi misafiriniz var."
"Kim?"
Umruna almadan geri dosyalara dönmüştü. Kız ise yutkunup kapıyı açmış ve birinin içeri girmesini sağlamıştı.
Hyunjin hafifçe kafasını kaldırıp adama bakmıştı.
"Merhaba Hyunjin bey. Ben Yoon Jeonghan."
Hyunjin tanımadığını belli ederek kaşlarını kaldırmıştı. Adam ise biraz yerinde hareketlenip yanında ki asistan kızı göstermişti imayla. Hyunjin de anında anlayıp kıza dönmüştü.
"Sen çıkabilirsin."
"Tamamdır, efendim."
Kız son defa başıyla selamlayıp odadan çıkmış kapıyı da arkasından kapatmıştı. Adam ise hemen birkaç adım Hyunjin'e doğru atmıştı.
"Özel konuşmak istediğine göre önemli bir şey söylersin umarım."
"Bence bu sizin için önemli."
Hyunjin dudaklarını bir-birine bastırıp ağır-ağır kafa sallamıştı. Ayağa kalkıp üstünü düzeltmiş ve ellerini ceplerine sokmuştu.
"Söyle bakalım, Yoon Jeonghan. Sorun nedir?"
"Ben nasıl söyleyeceğim.. nereden başlayacağım bilmiyorum.. ve bunun için de çok üzgünüm."
Adam perişan şekilde kafasını yere eğmiş ve ağlamaklı bir yüz ifadesiyle yutkunmuştu. Hyunjin ise konuyla ilgilenirmiş gibi kaşlarını kaldırmıştı. Merak etmişti açıkca.
"Sadede gel."
"Bay Hwang.. yani babanız.."
Hyunjin'in anında kaşları çatılmıştı. Adamı dikkatle süzmüştü. Bu kişinin babasının adamı olduğunu anında anlamıştı.
Babasının tüm çalışanlarını siyah gömlek ve siyah pantolonla giydirdiğini adı gibi biliyordu.
"Ee?"
Jeonghan ağırca kafasını kaldırıp Hyunjin'i kontrol etmişti. Kaşları çatıktı, çünkü babasının adını duymuştu. Hiç memnun değildi.
"Oğlunuzu sizden saklıyor."
Hyunjin anlamamış şekilde tek kaş kaldırdı bu defa. Adam yutkunarak konuşmaya devam etti.
"İlk yardımcı olarak eve geldiğimde sadece bir çocukla ilgileneceğim sanmıştım. Ama öyle olmadı."
"Ne diyorsun sen?"
Adam, Hyunjin'in cümlesini umursamadan konuşmaya devam etmişti.
"Çocuğu saklayacağımı, çocuğun hiçbir yere çıkmayacağını, hatta çocuğu markete parka götürmemek üzere beni tembih etti."
Hyunjin bu defa konuşmakla pes edip adamı dinlemeye devam etmişti. Kendisinden hikaye mi uyduruyor diye düşündü, çünkü böyle yapan çok insan vardı.
"İlk şaşırmıştım, ama sonradan anladım. Çocuğu kendi ailesinden saklıyordu."
Dediğinde bu defa Hyunjin'in gözleri büyümüştü. Tahmin ettiği şey gelmişti aklına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my son's father is a boss | hyunlix ✔
Ficção Adolescente"Yeni patron mu? Dünya çapında ünlü, bay Hwang'ın oğlu mu dedin?" Benim eski okulumda cinsel ilişkiye girdiğim, Hyunjin mi!?? ⚊⚊⚊ ๑Düz yazı ๑Yetişkin içerik ๑Mpreg ๑Daddykink