Keyifli Okumalar Dilerim... :)
********************************
Günler öyle hızlı aktı geçti ki hızına yetişemez oldum. 26 yıllık yaşamımda hayatımın tümüne sığmayan kahkahalarım şu iki haftaya sığdı. Sadun ile sevgili olmak bu hayatta başıma gelen en güzel şey oldu. Onunla baharın tadını çıkartıyorken, günlük işlerimin bitmesi sonucu Rize de gezmediğim ne kadar yer varsa tek tek geziyorduk.
Fırtına Deresine gidip o taş köprünün üzerinden el ele geçmek paha biçilemezdi. Gürül gürül akan derenin üzerinde umarsızca akan suların sesiyle derede rafting yapan turistleri izlerken biraz hallerine özenmedim değil. Lakin böylesine deli akan suda değil botla gezmek adım dahi atamazdım.
Daha sonraki günlerde rotamız Sümela Manastırı oldu. Trabzon'un Maçka İlçesi'ndeki Altındere Vadisinde Karadağ'ın yamacında sarp bir kayalığa inşa edilmiş bu yapıya hayran olmamak elde değildi. El ele tüm yokuşu çıktık. Dağ eteklerine yapılmış bu manastırı gezerken hissettiklerimi anlatacak kelimeler yoktu. Gün batarken geldiğimiz yolu yavaş adımlarla geri döndük. Tam kızıl ışıklar üzerimize vurduğu anda güneşi arkamıza aldık ve ilk birlikte resmimizi çekildik. Onunla deneyimlediğim tüm ilkler hayatım boyunca unutamayacağım anılarla çevrelendi..
Eve döndükten sonra ki günler birbirimizi pek görmeye fırsatımız olmadı. Çünkü Seyit abiye Asiye ablayı isteme merasimine hazırlık yaptık. Erkek tarafı Sadunlar iken, ben kız tarafı olarak Asiye ablaların evine gittim. Tam bir haftadır temizlikten tut, Asiye ablanın kıyafet alışverişine kadar hepsinde yanında bulundum. Tabi canım sevgilimle ise bu süre zarfında sadece akşamları yarım saat konuşabildim. Çünkü ne zaman yalnız kalsak bir şekilde yorgunluktan uyuya kalıyordum.
İstemeden bir gün önceki sabah Sadun bensizliğe dayanamamış olacak ki Asiye ablaların evine geldi. Gün daha yeni doğuyordu. Kimseye görünmeden kaçarken heyecandan dilim damağım kurumuştu. Demir kapıyı açıp çıktığımda Sadun spor kıyafetlerle arabaya yaslanmış halde beni bekliyordu. Hafifçe kapıyı kapatıp koşarak ona sarıldım. Anında belime sarılan eller ile özlediğim kokunun kucağına bıraktım kendimi..
"Kokusuna kurban olduğum. Nasıl özledim seni bir bilsen.."
"Bende seni çok özledim Sadun.."
Bir süre saçlarımı koklayıp öpen Sadun daha sonra usulca beni kendinden uzaklaştırdı. Dudakları yüzümün her bir köşesinde gezerken şen gülüş sesim sessiz sokakta yankılanıyordu.
"Oh şimdi aydı işte günüm.."
Ellerimi uzatıp yanaklarına uzattım. Kirli sakalların en çok yakıştığı insan olduğuna emin olduğumun sevgilimin gördüğüm andan beri öpmek için delirdiğim yanağında ki o derin çukura dudaklarımı bastırdım. Aynı anda parmak uçlarım yanaklarını okşadı. Daha sonra ise burnumu yanağına bastırıp derince kokusu soludum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEGÂNE...
General FictionGüzel Seven Adamlar Serisi l... Her kadın kendi masalının sonunu kendi yazar. Lavin Saygın.. Tam bir çirkin ördek yavrusu olan gastronomi mezunu bir aşçı. Tek hayali kendi restoranını açmak olan genç kızın yolu yaşadığı bir takım talihsizliklerden...