- Karanlığa Doğru Adımlamak..-

219 10 7
                                    


Keyifli okumalar dilerim :)

Keyifli okumalar dilerim :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



*****************************************************

Sadun'dan...

Utanç..... Tepeden tırnağa hissettiğim tek duygu bu... Lavin yaşadığı cehennem günlerini anlattıkça yerimde küçülüyor, aldığım nefesler ise soluk borumu yakıyor...

Onun gözlerinin içine bakmaya yüzüm yok , zira derin bir utanç denizinde boğuluyorum. Kaç dakikadır bu cam kenarında başım eğik oturuyorum bilmiyorum. Lavin artık konuşmuyor. Oda benim gibi sessizliğe sığındı. Titrek soluklarla şişirdiğim göğsümün altında atan kalbimde derin bir sızı var...

"Özür dilerim.."

Zorlukla dudaklarımdan çıkan kelimeler sonrası onun bakışlarını üzerimde hissetsem de , huzur bulduğum badem gözlerine bakmaya cesaretim yok. Daha fazla bu odada , onun karşısında kalamayacağımı anlayarak banyoya adımladım. Kapıyı kapatıp bedenimi yasladım. Aldığım her solukta boğazımda sert bir yumru oluşuyor. Gözlerimi kapattığım anda ilk taciz gecesi Lavin'in yaşadıkları canlanıyor....

Bunu yapan kişi babam... Damarlarımda kanı dolaşan, kendim bileli bana nefretle bakan gözleriyle nefes almaya çabaladığım adam. Yumruk halini almış ellerimden birini hızla kaldırıp göğsüme vurdum. Vurdukça çıkan tok ses beni rahatlatmadı bile. Kalbim şuan dursun istiyorum. Bu banyodan çıkıp onun yüzüne nasıl bakacağımı bile bilmiyorum. Daha bir kaç saat önce tenine bulandığım kadın, aylarca babamın taciziyle baş etmişken, ben utanmazca ona dokundum...

Bedenim külçe misali ağırca kapıdan kayıp yere düştü. Kapalı göz kapaklarımın ardından sızan yaşlar tiksindiğim bir adamın oğlu olmanın utancıyla yanaklarımdan süzüldü. Bu sabah hiç doğmamayı diledim ben. Kendimi bildim bileli o adamın kuklası olmuş, bir robot misali her istediklerini yapmıştım. Sadece bir kez kalbim benden izinsiz yuvasını arayan bir Kırlangıç'ın kanatlarına konmuştu. Durduramadım içimde ona karşı büyüyen hisleri. Ona zarar gelmesin diye bu ülkeyi terk ederken, benim yüzünden yaşadığı acıların telafisini nasıl yapacaktım ben...

Sıcak tuzlu yaşlar yanaklarımdan ince bir sızı oluşturmaya başlamışken ağırca aralandı göz kapaklarım. Alabildiğine beyaz renkle sarmalanmış banyoda tek kirli varlıkmış kendimmiş gibi hissettim. Hızla yerden doğrulup duşla kabine attım bedenimi. Soğuk suyun altında kaç dakika kaldım bilmiyorum. Tenim artık buz kesmiş dudaklarım dahi morarmıştı. Köpükten arındırdığım saçlarımdan soğuk sular akarken çeşmeyi kapatıp duşa kabinden çıktım. Dolapta bulunan havluyu belime sarıp kapıya ilerledim. Hareketlerim bir robotla eş değerdi. Hislerim alınmış, yerine utançtan kavrulan bu kabuk kalmıştı sanki.

Bir kaç saniye kapının kulpuna uzanan elim havada kalırken üst üstte defalarca yutkundum.  Kendimde bulduğum ufak güce tutunup ağırca kapıyı araladım. Başımı içeri doğru uzattığımda bakışlarım oda içinde gezdi. Lavin can kenarında ellerini dizlerine dolamış dışarıyı izliyordu. Bakışlarımı hızla ondan çekip gardrobun olduğu bölüme geçtim. Kapağı açtığımda o çoktan görüş alanımdan çıkmıştı. Beynim düşünmekten infilak etmek üzereydi. Üstüme ne giydiğimin bile farkında değildim o anlarda. Islak havluyu banyoya bırakıp odadan çıkmak üzere iken onun sesini işittim.

YEGÂNE...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin