Keyifli Okumalar Dilerim...
*********************************************************
Sadun'dan...
Çöküp kaldığım kaldırım kenarında dudaklarıma götürdüğüm kaçıncı sigara olduğunu bile saymayı unuttuğum bir zaman diliminde Lavin'in yokluğu ile sınanan benliğimle burada bir başıma kalmıştım. Kalbimde ki sızı aldığım nefesleri zehir ederken gözlerimden yaş dahi akmıyordu. Endişe , korku , öfke hisleri her bir azamı esir almışken elimden gelen tek şey beklemekti...
O adam Lavin'i gözlerimin önünden kaçırdığı an histeri krizine girmiş olsam da az kalmış akli melekelerimle Seyit'i aramış tüm Karadeniz'i ayağa kaldırmaktan zerre gocunmamıştım. Burası benim çocukluğumun gömüldüğü şehirdi. Rize de babamdan nefret eden çok adam olsa da dedem Nizami Hanzade adı geçtiğinde dahi büyük bir saygıyla onu anıyorlardı. Hayatım boyunca ilk defa onun adını kullanarak tüm Rize'yi hatta tüm Karadeniz'i bir saat içinde ayağa kaldırmıştım. O adamın geçtiği her sokağın sonu bana çıkacaktı...
Kaçıncı içişim olduğunu bile bilmediğim sigarayı yere atıp ayakkabımın ucuyla söndürdüm. Artık cılız bir duman çıkaran sigarayı elime alıp diğer avcumda tuttuğum sigaraların yanına koydum. Dalgın hareketlerle ayağa kalkıp bir kaç adım ötemde ki çöp kovasına ilerledim. Biten sigara izmaritlerini kovaya fırlattığım anda otoparka son gaz giren arabaya döndü yüzüm. Tam önümde duran arabanın sürücü koltuğundan çıkan bedenle kaç saattir kaskatı kalan bedenim sonunda rahatlamış bir ifadeyle nefeslerini dışarı verdi.
"İyi misin?"
Tedirgin sesini duysam da cevap vermeye takatim yoktu. Hafifçe başımı sallayıp bu sefer ben geçtim sürücü koltuğuna. O da hiç vakit kaybetmeden yanımda boş duran koltuğa oturmuş saniyelik bakışlarımız kesişmişti. Arabayı çalıştırıp otoparktan çıkarken aklımda binlerce soru olsa da dilimden tek bir cümle çıktı...
"Onları buldunuz mu?"
"Bulduk . Ayder Yaylasına gelmeden önce gizli kalmış bir tepe var. Orada eski bir evin içinde tutuyor Lavin'i."
O tepelik alanın biliyordum. Uçurum gibi bir yerde sarp kayalıkların arasında kalan toprak alandı. O ev çok eskiden avcıların uğrak yeriyken zaman içince kaderine terk edilmişti. Peki nasıl olmuştu da bu adam Allah'ın bile unuttuğu o eve Lavin'i rahatlıkla götürmüştü. Ben bile bu kadar detaylı bilmiyorum bu şehri...
"Adamlar hazır mı peki.."
"Hazır . Tepeye giden yolun girişinde bizi bekliyorlar. "
"Anladım.."
Gaz pedalına basarken yanımda ki bedenin tedirgin bakışlarını yüzümde hissediyordum. Ona bakmayı red ederek tüm dikkatimi yola verdim. Kırmızı ışıkları bile geçerken birine zarar vermekten korkan yanımla , Lavin'e olabilecek en kısa süre de ulaşmak isteyen yanım büyük bir savaş içerisindeydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEGÂNE...
General FictionGüzel Seven Adamlar Serisi l... Her kadın kendi masalının sonunu kendi yazar. Lavin Saygın.. Tam bir çirkin ördek yavrusu olan gastronomi mezunu bir aşçı. Tek hayali kendi restoranını açmak olan genç kızın yolu yaşadığı bir takım talihsizliklerden...