-Yaralarıma Üflenen Nefes...-

734 35 2
                                    

Keyifli Okumalar Dilerim :)

Keyifli Okumalar Dilerim :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


********************


Dün gece kendi kendime aldığım karar sonrası bu sabah gördüğüm şu görüntünün canımı yakmaması gerekiyordu esasen. Lakin sanki boğazımda büyük bir yumru vardı her nefes aldıkça keskin bir sızı yayıyordu tüm bedenime. Simay Hanım sabah kahvaltısını Sadun Bey ile yaparken tenimi yakan bu his neydi bilmiyordum.

"Kıskançlık diyoruz biz o hissin adına güzelim."

"Kes sesini ben kimseyi kıskanmıyorum. "

"Aynen ondan.."

İç sesim yine devredeydi. Bense hem Sadun Bey'e gülerek bir şeyler anlatan kadını süzüyor hem de sürekli beni fiştekleyen iç sesimle uğraşıyordum. Sadun Bey'e ise bakışlarımı değdiremiyordum bile. Yemek odasının bir köşesinde verecekleri emir için bekliyordum. Simay Hanım'ın istediği buydu çünkü. Benimle bir derdi vardı. Eve geldiği her akşam özellikle benim servis yapmamı istiyordu. Küçümseyen bakışları altında iş yapmak zordu lakin asıl beni yaralayan sürekli bir şekilde bana laf sokuyordu. Sadun Bey ise durgun bakışlarla izliyordu onun bu hallerini.

"Lavin.."

İlkay'ın kısık sesini kulağımın dibinde duyunca irkilmeden edemedim. Bakışlarıyla elini işaret ettiğinde elinde tuttuğu telefonumla beni bir telaş sardı. Hafifçe tebessüm edip telefonu alırken kaçamak bakışlarla hala masa da sohbet eden ikiliye bakıp biraz daha uzaklaştım onlardan. İlkay benim yerime geçerken ben hızla telefonuma şifremi girip gelen aramalar ve mesajlara baktım. Annem aramıştı. Hem de 5 defa... Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atarken bahçeye çıkıp konuşmak istedim. Fakat aklıma Simay Hanım'ın verdiği emir gelirken el mahkum izin almak için onların yanına adımladım.

Masaya geldiğim vakit konuşmalarına ara veren ikiliye kısa bir bakış atıp sabahtan beri ilk kez Sadun Bey'in gözlerine baktım. Yeşillerinin arasında parıldayan yıldızlara dalıp gitmemek için bir kaç kes kısık kısık nefes aldım.

"Rahatsız ediyorum efendim ama. Acaba bir kaç dakika müsaade eder misiniz? Birini aramam gerekiyor da."

"Hayır edemeyiz. İş saatleri dışında aramanı yap. "

Simay Hanım'ın sert sözleriyle kısa bir duraksama yaşarken sinirlerime hakim olmak için elimde ki telefonu sıktım. Bakışlarımı Sadun Bey'den çekip Simay Hanım'a dönerken göğsüm aldığım soluklarla hızla inip kalkıyordu.

"Simay Hanım acil bir durum olmasa böyle bir ricada bulunmazdım emin olun. Lütfen sadece bir kaç dakika sürecek.."

"Hah bir de yalvarıyor. Olmaz dedim sana neyini anlamadın. Git kahve yap bana. Senin işin bu . Bir daha da böyle bir istekle karşıma gelme..."

YEGÂNE...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin