20

2.7K 328 340
                                    


"Başım çatlıyor." Taehyung oturduğu tekli koltukta iyice yayılıp yeni uyanmış, korkunç gözüken arkadaşını izlerken yanına gelen köpeği artık büyüdüğü için kucağına alamadan sevip "Anlat artık, ne oluyor." diye mırıldandı. Dünden beri olan hiçbir şeye anlam veremiyordu. Namjoon ile de görüşemediğinden ondan da doğru dürüst bir şeyler öğrenememişti.

Yüzünü sıvazlayıp sıkıntılı bir nefes verdikten sonra gece uyuyamamanın ve biraz içmenin de etkisiyle ekstra ağrıyan başını duvara vurmak istese de oturup hala cevap bekleyen Taehyung'u "Bir şey olduğu yok." diye yanıtladı Jungkook. "Annemle birlikte saçma sapan bir plan yapmışlar." Olay kulağa o kadar absürt geliyordu ki arkadaşının suratındaki saçma ifadeden belli oluyordu hiçbir şey anlamadığı.
Bugüne kadar ondan hiçbir şey saklamadığı gibi bu kez de saklamayacaktı düşüncelerini. O yüzden dürüstçe "Kandırıldım galiba," dedi. "öyle hissediyorum."

"Yani biliyordum tabii onun ne olduğunu falan, yine mesafe vardı aramızda ama eskisi kadar takmıyordum bir süredir. Beni biliyorsun, insanların değişebileceğine, şans verme zırvalıklarına inanmam ama ona vermek istedim. Ne bileyim, belki o zaman öyle gerekmiştir dedim ama hata etmişim. Beni geçtim, o aptal davet için çocukları bile kullandı ya." Yeniden sinirlendiğini hissederek sıkıntılı bir nefes verip masadaki içi su dolu bardağı kafasına dikti. Asla sakinleşemeyecek gibiydi.
Düz bir ifadeyle kendini dinleyen Taehyung "Neden yaptı sence?" diye sorduğunda birkaç saniye durmuştu istemeden. "Benimle bu sözleşmeyi neden imzaladıysa o yüzdendir. Bir çıkarı olmasa arkamdan iş çevirmezdi herhalde."
Jimin'e yaptıkları için yeterince sinirli değilmiş gibi bir de başkalarına karşı onun hakkında böyle konuşmak sinirini bozuyordu. Onu tanımaya başladığından beri yakıştıramıyordu bir türlü, böyle biri olmamalıydı sanki Jimin.
Üstelik bir yandan da hala bu şekilde düşünebildiği ve umduğu için kendi aptallığına da öfkeleniyordu.

"Bir şey soracağım ama hemen köpürme, hiç çekemem seni." Muhtemelen onun deyimiyle sahiden köpüreceği bir konuyu açacak olan Taehyung'a söylemesini işaret eder gibi kafasını salladı hafifçe. "Olsa anlardım bence ama bir şey oldu mu aranızda?" İlk birkaç saniye neyden bahsettiğini anlayamasa da gittikçe saçma bir alaya bürünen yüzüne doğru fırlatmıştı hemen yanındaki yastığı. "Salak salak konuşma." "İmkansız bir şey söylemedim ya. İki sağlıklı insansınız, sık sık bir araya geliyorsunuz, olur mu olur. Annenle ilişkine karışacak yakınlığı kendinde görme sebebi o'dur belki diye düşündüm."
"Okey, aramız iyi gibiydi beklemiyordum ama etkilenme falan yok Taehyung, saçma sapan şeyler kurma kendi kendine. Ayrıca olsaydı da kimseye özel hayatıma bu kadar karışabilme hakkını vermezdi bu. Yine aynı tepkiyi verirdim yani."

Taehyung merakla arkadaşını dinlerken çözmeye çalışıyordu olanları. Annesinin böyle şeyler yapmaya çalışmasına alışık olduğundan pek şaşırmasa da işin içine Jimin girince doğal olarak şaşırmıştı. Hatta doğruyu söylemek gerekirse başta Namjoon mu ayarladı diye bile düşünmeden edememişti.
Fakat çabuk çürümüştü bu tezi. Sabah aradığında sormuş; eğer öyle bir şey yaptıysa da açıkca söyleyeceğini bildiğinden aldığı olumsuz cevaba da anında ikna olmuştu. İçinden bir ses Jimin'le de konuşmak gerektiğini söylese de şu anlık Jungkook'un düşünceleri doğru gibiydi.

"Ee, ne yapacaksın? Yarın şirketin yeni yıl yemeği var? Jimin de geliyor galiba." Sesindeki hafif eğlenir tını karşı koltuğundaki arkadaşının sinirini bozmaya yetmiş gibi ters bakışlarının hedefi olmuştu. Kalkıp masanın üzerindeki sigara paketini alan Jungkook muhtemelen balkona yöneltmişti adımlarını. "Hiçbir şey. Kalan bir ayda da bir daha görüşmeyiz herhalde."

————-

  "Bak ne yapacağını anladın değil mi?" Yola çıktıklarından beri belki de yüzüncü kez duyduğu soruyla sabır dileyerek sesli bir nefes verdi Jimin. Namjoon'a tek gitmek istediğini söylediğinde onun bir araba gönderme teklifini reddettiği için pişman olmak üzereydi. Sohyung'un Jungkook'a olan öfkesi kendinden bile fazlaydı neredeyse.
Olanları duyduğunda başta 'keşke oraya götürmeseydin' demişti ama artık yapacak bir şey olmadığından ve Jungkook'un söylediklerini duyduktan sonra gözü dönmüştü.

don't delete the kissesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin