"Uzun zaman olmuştu gece toplanmayalı."
Bardağını tokuşturma amaçlı hemen yanında oturan Namjoon'a doğru uzatan Seokjin açılışı yapan kişi olmuştu. Arkadaşınınkine çarptığı bardağı kafasına dikmiş ve artık biraz rahatlaması gerektiğinin bilincinde oturduğu koltukta hafifçe aşağı kayıp daha rahat bir pozisyon almıştı.Fikri ortaya atan Jungkook ve Taehyung ikilisinin asıl amacı onun havasını değiştirmekti ve bunun farkında olarak onlara uyum sağlama kararı aldı. Eh, iki yıllık uzun ilişkiden çıkan birinin havası ne kadar kolay değişebilir tartışılırdı tabii.
"Fazla kaçırırsa Jungkook'un telefonunu alma görevini biriniz üstlenmeyi unutmazsınız umarım." Taehyung'un ayağıyla yanında oturan Jungkook'un bacağına vurarak dalga geçişi üçlüyü güldürse de sarhoş bir Jungkook ile uğraşmak hiçbirine çekilecek bir çile gibi gelmiyordu. Kendi de aklına doluşan ve pek hoş olmayan sarhoşluk anıları yüzünden burnunu kırıştırıp konuşmuştu onları rahatlatmak ister gibi.
"Gece Seokjin hyungun olduğu için rol çalma gibi bir planım yok merak etmeyin, az içiyorum bu sefer.""Gece benimse istediğim kadar iş konuşabilirim demek mi oluyor bu?"
İkinci bardağını doldururken konuşan adam Taehyung ve Jungkook'tan eş zamanlı yükselen mızlanma nidalarıyla daha da geniş gülmüş ve arkasına yaslanmıştı yeniden. Gelişigüzel yaşamayı daha çok seven başka insanlar tanımıyordu hayatında. Ne zaman iş ve plan yapma hakkında konuşma başlatsa hemen hemen aynı mızlanmayı duyuyordu.Yine de sohbet koyulaşmaya başlamadan önce söylemesi gereken bir şey olduğunu hatırlayarak Jungkook'a baktı. "Aklıma gelmişken bir şey söyleyeyim, bir daha iş konusunu açmayacağım, söz."
Genç olanın da onaylar gibi kafasını salladığını görünce direkt girmişti söze. "Jimin ile röportaj yapmak istiyorlar. Birkaç dans yarışmasında birinciliği varmış galiba nereden öğrendilerse bu konuyu da açıp tanıtmak istiyorlarmış kim olduğunu. Ama canlı yayınlanacak, sorular hakkında bir bilgimiz olmayacakmış. Gerçekleşirse röportaj büyük ilgi toplar büyük ihtimalle."
Düz bir ifadeyle onu dinlerken koltuğun koluna koyduğu bardağı parmakları arasında döndüren Jungkook Seokjin'in konuşması bitince ona bakıp "Jimin'i reklam malzemesi yapmak istiyorlar yani?" demişti. "Kendilerine kullanacak başka birini bulsunlar."
"Ona sormadan mı reddediyorsun?" Taehyung'un sorusuyla ona dünyanın en saçma şeyini sormuş gibi baksa da cevapladı sert çıkmasına engel olamadığı sesiyle. "Hem canlı yayın yapmak isteyip hem de basit bir röportajın soruları hakkında konuşmamaları iyi niyetli mi sence?"
"Yine de ona gelen bir teklif, kendi karar verebilir neyin iyi veya kötü olduğuna." Esmerin gereksiz savunmaya geçmesine anlam veremese de "Sektör hakkında hiçbir bok bilmiyor Taehyung. Verdiği karar ne kadar sağlıklı olabilir? Bırakayım da kabul etsin, yayında saçma sapan sorularla sıkıştırsınlar mı?"
Yeniden karşı savunmaya geçecek olan esmeri fark ederek ipleri eline alması gerektiğini hisseden Seokjin ondan önce davranmıştı bu sefer. "Bir kesin tartışmayı," diye kızdıktan sonra kendine dönen bakışlarla bardağını masaya bıraktı. "Başından beri amacının tanınmak olduğunu varsayarsak istediğini elde etmiş oluyor bu teklifle ki hoşuma gitmiyor bu. Söylersek kabul etme ihtimali daha yüksek yani ama canlı yayın olması riskli. Jungkook'a etkisi pozitif veya negatif olabilir ve bu da yine onun vereceği cevaplara bağlı." Düşündüğü her şeyi açıkca dile getirdikten sonra yine son kritiği onlara bırakmış olsa da Jungkook'un bakışları Namjoon'u bulmuştu bir şey söylemesini bekler gibi.
O ana kadar sessiz olan adam da kendinden birkaç cümle beklendiğinden "Henüz çok erken," demişti. "canlı herhangi bir şeye katılamaz. Zaten çift olarak katılmaları için birkaç dergi teklifi geliyor onlar hakkında konuşuruz sonra."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
don't delete the kisses
Fanfiction(jikook) Jimin uzaklaşan adım sesleriyle birlikte tamamen rahatlayıp geri çekileceği sırada bir anda yüzlerine patlayan flaşlarla ikisi de neye uğradığını şaşırmış ve şaşkın şaşkın duvarın arkasındaki magazincilere bakmışlardı. Fark edildiklerini...