BÖLÜM 16💫

5.2K 313 76
                                    

Bölüm şarkısı: Cem Adrian- Gönül

Hayatta kesin olan şeyler vardı.

Keskin olan ve sınırları olan şeyler.

Güneşin Doğu'dan doğup Batı'dan batması gibi.

Ve Batı'dan doğduğu an Kıyametin kopacağı gibi kesin şeyler.

Bir bıçağı uzun zaman iyelemezseniz eğer ucu körelir, hasar görürdü.

İçimizde ki duygularda bir nevi öyleydi.

Yaşadığımız karmaşalar, sıkıntılar, stres, yıpratır bizi.

Her şeyi içimiz de biriktirmek yavaş yavaş yormaya başlardı bizi.

Önce içimiz sıkılır, sonra başımız ağrır en sonunda da kalbimiz dayanamazdı buna.

Ağır gelirdi, anlamsız gelirdi bize olan her şey.

Tabi bir de sebze olarak bildiğimizi sandığımız domatesin meyve çıkması gibi garip durumlar olurdu.

Şimdi ne mi yapıyordum?

Elif'e attığım tokat'ın ardından bahçenin avlusundan çıkmış ve geçen gün oturduğum taşın üzerine oturmuştum tekrar.

Oysa daha bir kaç gün önce yine bu taşın üzerin de otururken Alex'le konuşuyorduk.

Gözümden düşen bir damla yaşı sildim usulca.

Ne yapmalıydım bilmiyordum.

Ne hissetmeliydim onu da bilmiyordum.

Tamamen bir karmaşanın içindeydim şuan.

Rengarenk bir odada binlerce renk birbiri içine girmişti sanki.

Mavi sandığım bir renk ilk önce mora dönüşüyordu, sonra da simsiyah oluyordu.

Kalbim acıyordu.

Bir zaman sonra bana doğru gelen ayak seslerini işittim.

Gözünden akan bir damla yaşı sildim tekrar.

Alex gelmişti.

O da en az benim kadar perişan olmuştu.

Gözleri kızarmış, ve yüzü solmuştu.

Bir süre ikimiz de konuşmamış ve birbirimizin sessizliğine eşlik etmiştik.

-Şimdi ne olacak? dedi kısık bir sesle.

-Biz şimdi ne olacağız?' dedi tekrar.

Ne olacaktı? Ne olmalıydı ya da?

Kim suçluydu bu oyunda?

Ya da kim masumdu? Hangimiz hak etmiştik bu durumu?

-Bilmiyorum' dedim ben de kısık sesimle.

Bilmiyordum çünkü. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

-Ben seni çok seviyorum Flora' dedi gözünden düşen bir damla yaş eşliğinde.

Dolu gözleriyle baktı bu sefer gözlerime.

Sımsıkı tuttu ellerimi. Bırakmak istemezcesine.

-Ben seni, bizi çok seviyorum Flora. Gözümü açıyorum ilk görmek istediğim yüz senin, ilk duymak istediğim ses senin, ilk dokunmak istediğim ten senin tenin. Gözümü kapatıyorum yine senin yüzün, senin sesin, senin tenin. Flora ben senden ibaretim. Senden öncesi bir boşluktu benim için. Ama sen geldin o boşluğu doldurdun. Bana sevgini verdin, saygını verdin, şefkatinle besledin beni. Sensiz geçirdiğim, sesini duyamadığım o bir kaç gün cehennemdi benim için.' dedi dudaklarından bir hıçkırık dökülerek.

BİR İSPANYOL MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin