BÖLÜM 12💫

9K 447 54
                                    

Bir kere merhaba; bin kere elveda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir kere merhaba; bin kere elveda...

MARTİN AİLESİ DEVAM;

- Hazır mısın hayatım çıkalım mı?' diyerek seslendi kapının önünden bir kez daha İvan bey çok sevgili eşine. Yarım saattir beş dakikaya çıkıyorum diyordu fakat hala bir türlü çıkamamıştı.

- Geldim hayatım tamam, geldim' dedi Yıldız hanım ve kapıdan çıkıp eşinin koluna girdi.

Mezarlığa gidiyorlardı. Geç de olsa, Yıldız hanım' ın birisine hem teşekkür hem de bir özür borcu vardı.

Ve şimdi borcunu ödemenin zamanı gelmişti.

İkisi beraber arabaya binip mezarlığa doğru yola koyulmuşlardı.

Yarın İspanya'ya gidiyorlardı ve bugün Mardin'de son günleriydi.

- Flora ne kadar mutlu oldu Alex gelince değil mi?' dedi Yıldız hanım kocasına.

- Yani, ben pek fark etmedim ama hayatım' dedi İvan bey yalandan surat yaparken, yoksa o da farkındaydı kızının gözlerinde ki mutluluğun.

- Hayatım, ben seni gözlerinden anlarım, sen de seviyorsun Alex' ide işte pek itiraf edemiyorsun kendine' dedi Yıldız hanım.

- İtiraf edememek değil de, Flora sanki hala benim için beş yaşında ki o küçük kız çocuğu ve sevgilisi olmasını pek kendime inandıramıyorum'

- Kızımız büyüdü ve artık yirmi yaşında genç bir kadın oldu farkındasın değil mi canım?

- Farkındayım, farkındayım ama yine de kızımızın hiç büyümemiş olmasını tercih ederdim' dedi İvan bey dudak bükerek.

Kızını kıskanmaya her zaman devam eden bir baba olacaktı, fakat onu hiç bir zaman hiç bir konuda kısıtlamadan tam tersi her konuda onu destekleyen bir baba.

- Gel biraz dinlen yol yorgunusun dedim Alex'e dinlemedi beni' dedi İvan bey Alex'i karısına şikayet ederek.

- Bir gün için, flora'yı özlediği için geldi çocuk uyuyarak mı geçirsin gününü İvan lütfen?'

- ben onun iyiliği için dedim canım, yoksa gezsinler tabi banane' dedi ivan bey omuz silkerken.

Yıldız hanım kocasının bu haline gülüp omuzunu sıvazladı kocasının.

- Hatırlıyor musun, biz sevgiliyken sen de böyle ara sıra kaçamak yapardın, Rize'ye gelirdin beni görmek için?' dedi Yıldız hanım yüzünde ki gülümsemeyi soldurmadan.

O zamanlar ikisi de yirmili yaşlarında tap taze gençlerdi.

birbirlerine ilk görüşte aşık olmuşlardı ve ikisi de aşkın peşini bırakmamıştı, zaten sonunda birbirlerine kavuşmuşlardı.

- Hatırlamaz mıyım hiç! Çok güzel günlerdi. Sen de çok güzeldin o zamanlar, gerçi şimdi de çok güzelsin. Ama o zamanlar saçların beline kadar uzanıyordu, bir tane kırmızı çiçekli bir elbisen vardı. İlk defa o elbisenin içinde gördüm seni, zaten görür görmez de aşık olmuştum sana. İyi ki de olmuşum, hayatıma renk, bana da seni kattın' dedi İvan bey ve eşinin elinin üstüne bir öpücük kondurdu.

BİR İSPANYOL MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin