BÖLÜM 19💫

3.8K 226 38
                                    

18

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


18. Bölümde sorun yaşıyor musunuz?

Kalbim göğüs kafesime sığmıyordu bazen. Sanki bir özgürlüğe alışmış bir kuştum ve küçük bir kafese mahkum edilmiştim. Bu zamana kadar özgürlüğümün kıymetini bilememiş ve mahkum olunca da değerini anlamıştım. Geç kalmıştım, değer bilmek için geç kalmıştım.

-Üşümüyor musun?'. Arkamdan gelen sesle daldığım düşüncelerden sıyrıldım ve Hakan bey'e döndüm. Ufak bir gülümseme yolladım ona.

-Hayır, üşümüyorum' dedim başımı iki yana sallarken.

Hala İspanya'daydık. Mirzanların hepsi buradaydı, yanımda.

O yavaşça yanımda ki koltuğa otururken ben de onu seyrediyordum.

Yüzünde yaşlılığın getirdiği kırışıklıkları, yorgun bakan gözleri ama yine de her şeye rağmen dimdik olan omuzları onun heybetinin hala sağlam olduğunu gösteriyordu.

-Kaç yaşındasınız Hakan bey?' diyerek bozdum aramızda ki sessizliği.

O yüzünde ki gülümsemeyle  bana doğru dönerken cevapladı beni.

-Altmış altı yaşındayım' dedi. Kaşlarımı kaldırdım 'vay be' dercesine.

-Göstermiyorum ama değil mi?' diye  sordu gülümseyerek.

-Göstermiyorsunuz evet' dedim onun gülümsemesine karşılık verirken.

Benim cevabımla yerinde biraz kasılarak daha dik oturmaya çalıştı.

- Biliyorum biliyorum. Herkes öyle der zaten. Yaşımı göstermezmişim hiç.' dedi eğlenen ses tonuyla. 

Hakan Bey'in bu çocuksu tarafı hoşuma giderken biraz olsun rahatladığımı anlamıştım.

Kimin yanında nasıl davranmam gerektiğini tam olarak kestiremiyordum.

Kendi iç dünyamda sürekli düşüncelerimle savaşıp duruyordum. Ve bu savaşın bir galibi olmuyordu her defasında. 

-Alex konusunu ne yapacaksın peki?' Gözlerimi daldığı yerden çekip Hakan Bey'e çevirdim.

Bana olan bakışlarında ki sevgiyi her defasında görüyordum, hissediyordum. 

-Alex meselesi kapandı aslında' dedim omuz silkip ses tonumu sabit tutmaya çalışırken.

-Hadi ama, gözlerinde ki Alex'e olan kırgınlığını görebiliyorum. Hala çok seviyorsun onu, ki bence o da seni hala çok seviyor. Her gün seni görmeye geliyor buraya. ' dedi bir solukta.

Her gün buraya mı geliyordu? Ben nasıl fark etmemiştim peki?

- Hala çok sevdiğim doğru Hakan Bey, onun da beni sevdiğini biliyorum. İnananın bana onu affetmek için her yolu deniyorum. Diyorum kendi kendime 'onun suçu değil, hepsi bize karşı oynanan bir oyun'. Tam diyorum ' tamam affettim' sonra o görüntüler geliyor aklıma. O kıza karşı sarılışı, dokunuşu. Sonra diyorum ki ya daha çok ileri gitseydiler. Ya o gecenin sonu öyle değil de böyle bittiği için olur muydu bir şansımız? Kalbim daha da çok dağılıyor sonra. Eğer ben onu affetseydim ona her bakışımda p görüntüler gelecek aklıma. Birbirimizi daha çok yoracağız belki de' dedim onun gözlerinin içine bakarak.

BİR İSPANYOL MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin