BÖLÜM 4 💫

13.4K 578 78
                                    

FLORA ARSEN MARTİN...

Üstünde ki kırmızı elbiseyi çekiştirdi biraz sağa sola flora. 5 saattir çekimdeydi ve artık yorulmuştu. Çekimin tek iyi yanı ise fotoğrafları çeken kişinin sevgilisi olmasıydı. Bu sayede sıkıcı olan bu iş biraz olsun eğlenceli hale geliyordu. Her mola verdikleri zaman Alex, Florayı kulise kendisi ile beraber kilitliyor ve koklaşıyorlardı yeni aşıklar gibi. Flora ise ne kadar naz yapıyor gibi gözüküyor olsa da halinden memnundu. tek sorun ise ki Alex'e göre sorun dahi değildi;

onlara çekimde eşlik eden insanların onların bu hallerini görüp kıkır kıkır gülmeleriydi.

flora her ne kadar insanlar bakıyor dese dahi Alex'in cevabı ise şu oluyordu her seferinde.

- onlar kıskanıyorlar bizi aşkım. gördüler bizim aşkımızı kendilerinde yok diye kıskanıyorlar. beni bu konuda istediğin kadar kullanabilirsin. izin veriyorum. daha çok kıskandıralım onları' diyordu.

-si fue muy agradable el rodaje ha terminado chicos, gracias a todos por su arduo trabajo (evet çok güzel oldu. çekim bitmiştir arkadaşlar teşekkür ederim herkese emekleri için).

en sonunda çekimin bitmesiyle herkes derin bir nefes almıştı. flora ise hemen kulise gidip üstündeki kırmızı elbiseyi çıkarmış ve onun yerine Alex'in her zaman arabasında duran yedek kıyafetlerinden bir tanesi olan bol eşortman takımını giymişti. makyajını temizlemiş, ve saçını dağınık topuz yapmıştı.

Çantasını alıp çıktı soyunma odasından ve yavaş yavaş Alex'e yaklaşıp arkasından sarıldı sımsıkı sarıldı ona. Alex arkasını dönüp karşılık verdi floraya. sımsıkı sarıldı ve saçlarının üzerüne bir öpücük kondurdu.

-Veo que se perdió un amante de las flores. (bakıyorum bir çiçek sevgilisini özlemiş)

-Bueno, ¿el amante de esta flor no extrañaba su flor? (peki bu çiçeğin sevgilisi özlememiş mi çiçeğini). diye sordu flora nazlı nazlı sevgilisine. bir yandan ise çekim alanından çıkmış ve Alex'in arabasına binmişlerdi. Ve şimdi de Alex arabayı her zaman gittikleri kafeye doğru sürüyordu.

-¿No extrañas al bebé nunca? Extraño mucho. (özlemez mi bebeğim hiç? çok özledim.) dedi Alex sevgilisinin sorusuna karşı ve avuç içine kokulu bir öpücük bıraktı.

- ¿Nos vamos de vacaciones unos días la próxima semana? bueno para nosotros también(haftaya bir kaç günlüğüne tatile gidelim mi bir yerlere? iyi gelir bize de) diye sordu alex sevgiline yandan bir bakış atarken.

- es bueno en realidad Entonces, ¿dónde deberíamos ir?( iyi olur aslında. peki nereye gidelim?)

- ¿Qué hay de Corea del Sur? Dijiste varias veces que querías ir allí. recuerdo mal?( Güney Kore'ye ne dersin? bir kaç kez oraya gitmek istediğini söylemiştin. yanlış mı hatırlıyorum? ). Flora başı ile onayladı sevgilisini. Bir kaç kez Güney Kore'ye gitmek istediğini laf arasına söylemişti.

-Te acuerdas bien querida. Quería ir a Corea. Pero también querías ver la aurora boreal. si quieres podemos ir alli( doğru hatırlıyorsun sevgilim. koreye gitmek istiyordum. ama sende kuzey ışıklarını görmek istiyordun. istersen oraya gidelim).

-Vamos a Corea cariño. Iremos en otro momento a ver la aurora boreal. ya estamos todos juntos. No tengo intención de dejarla, señora(Kore'ye gidelim sevgilim. Kuzey ışıklarını görmeye baska zaman gideriz. hep beraberiz zaten. seni bırakmaya pek niyetim yok hanımefendi ) dedi Alex muzip bir sesle ve göz kırptı sevgilisine.

BİR İSPANYOL MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin