BÖLÜM 27💫

2.6K 234 41
                                    

Aşağıdaki notlar bölümünü okuyun tamam mı??

Keşke bazı resimleri gerçeğe çevirme imkanımız olsaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Keşke bazı resimleri gerçeğe çevirme imkanımız olsaydı.

Sadece bir tablo üzerinde, kalem çizgilerinin belirlediği sınırların içine mahkum olarak kalmasaydı bazı resimler.

Ya da bazı resimleri gerçekten çizdirme şansımız olsaydı.

Hayal ürünü değil' de gerçekten var olmuş olsaydı.

Şimdiyse neredeyse her gün yaptığım gibi, sanki bu resim hep buradaymış gibi, böyle bir gün gerçekten de yaşanmış gibi karşımda ki resme bakıyordum.

Çok güzeldi.. Gerçekten çok güzeldi.

Gerçek olsa da bu kadar güzel olur muydu ki?

Ali Erdem abim bana neredeyse en güzel doğum günü hediyesini vermişti.

Bir tablo yaptırmıştı o. Bir yağlı boya tablosu.

Aile resmi.

Tek bir farkla. Bu sefer bu aile resminde ben de vardım.

Duvarda asılı olan kocaman tablo da; ben, Miran Efe, Hazar, Gökhan, Ali Erdem abim, babam ve en önemlisi annem..

7 kişilik bu resim o kadar güzel duruyordu ki, göz kamaştırıyordu adeta.

Annemle benim yüzümde kocaman bir gülümseme, benim ellerim annemin omuzların ve onun elleri ise ellerimin üzerinde.

Bir haftadır bu resimde takılı kalmıştım.

Evet doğum günümün üzerinden bir hafta geçmişti.

Bu bir hafta da ara ara aklıma restoran'da tanıştığım adam geliyordu.

Neden bilmiyorum ama bir anda onu düşünürken buluyordum kendimi.

Andros Yekta Smirnov...

İsmi yabancıydı. Rus olma ihtimali vardı, çünkü siması Rus'ları anımsatıyordu ve ismi'de bunu oldukça destekliyordu.

Birbirimize isimlerimizi söyledikten sonra ayrılmak zorunda kalmıştık, çünkü beni abilerim onu ise arkadaşları çağırmıştı.

Onunla tekrar karşılaşmak ister miydim bilmiyorum. Ama karşılaşsak ta fena olmaz diye düşünüyordum.

-Ne yapıyorsun çiçek kız". Arkamdan Miran abimin sesini duymamla akışlarımı tablodan çekip ona döndüm.

Aslında resmi gördüğünde oda en az benim kadar sevinmişti. Gözlerinin dolduğunu dahi görmüştüm.

Gerçi herkes sevinmişti.

-Hiç, resime bakiyordüm." dedim tekrar bakışlarımı resme çevirirken.

Elinin birine omzuma atarken saçlarıma sesli bir öpücük bıraktı.

-Biliyorum çok yakışıklıyım, biliyorum gözlerini kamaştırıyorum ve bu yüzden gözlerini benden ayıramıyorsun. Biliyorum ışıltın gözlerimi kamaştırıyor. Biliyorum en sevdiğin abin benim, evet. Ama güzelim nazar değecek artık artık bu bedenime" dedi gülerek.

BİR İSPANYOL MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin