until i found him.

1K 128 12
                                    

Stephen Sanchez, Until i found you

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Stephen Sanchez, Until i found you.

---
Kim Taehyung,
Sonraki gün,
10.27

Her şey birbirine girmişti.

Karşımızda oturan Tanrıça Lucy ve Akhilleus'la gerginliğimiz en zirvelerde geziniyordu. Jungkook'un da gücü bir yere kadardı. Evet, halisünasyonlar, kimi zaman zihin kayıpları yaşatabiliyordu fakat onun da gücünün ve yapabileceklerinin bir sınırı vardı.

Dün yaşananlardan sonra evimize geldiğimizde, atölyedeki yarık açıktı. Neler olduğunu anlayamamıştık, saniyeler içinde Akhilleus ve Lucy karşımızda belirmişti. Şimdi ne olduğunu anlamaya çalışırcasına oturduğumuz koltuktan onlara bakıyor, onlarsa 'Siz ne yaptığınızı biliyorsunuz' bakışları atıyorlardı.

Fakat ne yaptığımızı bilmiyorduk işte. En azından ben bilmiyordum.

"Sana defalarca kez söyledik Jungkook. Defalarca kez uyardık seni. Sense insanların hayatlarına etki etmeye, onlara güçlerini göstermeye devam ediyorsun! Zihinlerinden o sahneleri silerek de kimi zaman kaderlerini değiştiriyorsun. Bir değil, iki değil. Uslanmaz mısın sen?"

Sinirlerim oldukça gerilmişti. Jungkook'un insan hayatına etki etmesi yasak mıydı? Öyleyse neden sürekli birilerinin hayatına etki ediyordu ki? Hem bu durumda benim de hayatıma etki etmiş sayılmıyor muydu?

"Jungkook'un insan hayatına etki etmesi yasak mı?"

Sorumla Tanrıça Lucy'nin başı bana döndü. Kaşları çatılı, ne sorduğunun farkında mısın, dercesine bakıyordu. Korku ve utançla gözlerimi kaçırdım. Ben Tanrı katında olan biteni bilmiyordum ki, bu kadar kızılacak bir soru da değildi hem. Ben bunları düşünürken Jungkook bir elimi tuttu ve tekrar Tanrıça Lucy'e döndü.

"Bakışlarını sevgilimin üzerinden çeker misin anne? Onu böyle korkutmaya hakkın yok, normal bir insanın Tanrı katında neler olduğunu bilemeyeceğinin farkında olduğunu tahmin ediyorum ve ona göre davranmanı istiyorum."

Jungkook'un sözleriyle annesinin gözleri üzerimden çekildi ve derin bir iç çekti. Durumdan memnun değil gibiydi fakat bu memnunsuzluğun sebebi Jungkook'un başına bir şey gelecek olması mıydı yoksa bu gelecek şeyin benim yüzümden gelecek olması mıydı kestiremiyordum. Dolayısıyla tam olarak bir yorum yapma ya da bir şeyler hissetme şansım da olmuyordu elbette. Fakat elim arasındaki elden güç alıyor, baş parmağımla üzerini okşuyordum.

"Bak Taehyung, Jungkook Dünya'ya ilk indiğinde onu uyardık, insan hayatına kötü etki ettiği takdirde onu cezalandıracağımızı söyledik. Bu bir fani olma durumuna kadar bile gidebilirdik dedik fakat sen de gördün, dışarı çıktığınız kimi zamanda seni korumak için insanların hayatlarına etki etti. Senin kalp kırıklığının sebebi oldu bir aralar. Bu da onun insan hayatına kötü etki ettiğini gösterir ve yaptığı her hareketten sonra Dünya'da onu uyarmamıza rağmen bunlara devam etti. Anlıyorsun değil mi?"

son of a devil • taekook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin