"Doğum günün kutlu olsun tekrardan Asyacım."
Asyayı öptü ve bana sarıldı "Sizede hayırlı olsun Burcu hanım. Her şey gönlünüzce olsun. Bugün için teşekkür ederiz.""Ne demek Gülten Hanım. Her zaman bekleriz."
Asyada arkadaşıyla sarıldıktan sonra onları yolcu ettik. Son misafirlerimiz onlardı. Asya koşarak babasının kucağına gitti.
Yorgun görünüyordu.
"Burcu Hanım bizde her şeyi toparladık."
"Teşekkür ederim Mine hanım. Her şey çok güzeldi sağolun."
Organizatör şirketini de gönderdikten sonra etrafa bakındım. Bir sürü iş vardı. Teyzem sırtımı sıvazladı.
"Hemen başlayalım bir elden bitiririz."
Asyaya baktım Ilgazın kucağında uykuya dalmak üzereydi. Başımı sallayıp bizimkilere baktım "Tamam üzerimi değiştirip geliyorum."
Ilgazla beraber yukarıya çıktık. Asyanın üzerini değiştirdim.
"Baba.." elini tutup yanına çekiştirirken Ilgaz bana baktı.
"Dinlenin siz." diyerek başımı salladım ve Asyayı öpüp odadan çıktım.
Başım dehşet ağrıyordu. Üzerime rahat bir şeyler giyip aşağıya indim. Annemler bahçeyi toparlıyorlardı bende bulaşıkları ve çöpleri hallettim.
İş bittikten sonra tezgahı silerken yaşadığım o sevinci size tarif edemem.
Ellerimi kuruladım ve dinlenmekte olan aileme döndüm "Benim bürodan almam gereken bir şey var. Hemen dönerim. Siz takılın."
"Bende eve geçiyim üzerimi değiştiriyim." dedi Gaye boynunu sıvazlarken.
Beraber evden çıktık ve ben arabama binip büroya gittim.
"Kolay gelsin arkadaşlar."
"Sağolun Burcu Hanım."
"Teşekkürler"
"Burcu Hanım"
Arkadan seslenildiğinde dönüp baktım. Bu Cem Beydi, bürodaki 3 büyük avukattan biri.
Bana bir evrak uzattı "Adliyeden yolladılar davanızla ilgiliymiş."
"Teşekkür ederim Cem Bey."
Gideceğim sırada tekrar seslendi.
"Bu arada Burcu Hanım.." ona dönüp baktım "Buraları fazla boşlamayın lütfen."
Dudağımı birbirine bastırarak sırıttım "Merak etmeyin bir numaradan düşürmem sizi. Ne de olsa ben yükselttim." Başımı salladım ve odama girdim.
Evrağı inceledikten sonra birkaç işimi hallettim ve kamera görüntülerine erişip belleğe aktardım.
Sonrasında odadan çıkıp kapıyı kilitledim ve eve döndüm. İzin günüm ve sorunsuz müvekkiller sayesinde bir huzur vardı.
Eve geldiğimde kapıyı tıklattım açan teyzemdi ve eşyaları da elindeydi.
"Gidiyor musun Periliçem?" üzgünce zormuştum.
"Gidiyim kızım yorulduk hepimiz dinlenelim."
"E kalsaydın."
Başını gülerek salladı ve bana sarıldı. Sarılırkende fısıldadı "Ailecek vaktinizi geçirin."
"Aşk olsun sizde ailedensiniz."
"Benide Gaye aradı kızım bende çıkıyorum."
O da hızlıca bana sarıldı ve ikisi evden çıktılar. Onlara sadece el sallayabilmiştim. Nefesimi verdim ve içeri girip kapıyı kapattım.
Arkamı döndüğümde Ilgaz merdivenin başında dikiliyordu. Üzerini değiştirmemişti hala.
Yanına gittim ve sarıldım. Koca kollarına sardı beni ve kokumu içine çekti. Bende ezbere bildiğim parfümü kokluyordum.
"Dışardan mı geldin?"
Geriye çekildim "Evet büroya gittim. Kamera kayıtlarını aldım."
"Öyle mi? Gel bakalım o zaman."
Başımı olumsuzca salladım ve içeriye doğru yürüdüm. Kendimi koltuğa bıraktığım an ne kadar yorulduğumu fark ettim.
"Yok hiç onu izleyemem şuanda."
"Tamam ver ben izlerim."
Elini uzamıştı cebimdeki belleği ona verdim "Şimdi değil ama." kollarımı açtım gelmesi için.
Güldü ve yanıma oturup beni kucağına aldı. Göğsüne başımı yasladım ve bir müddet oranın tadını çıkardım.
Gerçekten seviyordum. Sevdiğim tek adamdı. Sevebileceğim tek adamdı. Ondan başkası olamazdı. Ondan başkasından bir çocuk düşünemezdim.
Hayatımdaki en doğru karar Ilgazla bir aile kurmaktı. Ilgazı ailem yapmaktı.
Her ne kadar beni kendinden mahrum etsede ondan vazgeçebilmem ona küsmem söz konusu olamıyordu.
Beni tamamlayan bizi biz yapan oydu. Onun bana olan sevgisiydi. Benim ona olan bağlılığımdı. Ona olan hayranlığımdı.
"Seni seviyorum."
Sanki düşüncelerimi duymuş gibiydi söylediği bu kelimeler. Ona bakıp gülümsedim ve dudağına uzun bir öpücük bırakıp geriye çekildim "Seni seviyorum."
İçimdeki garip hissi her ne kadar kenara itiklemek istesemde yapamıyordum. Garip hissediyordum. Ben ben değilmişim gibi. Ya da rüyadaymışım gibi ilginçti.
"Baba.." merdivende duyulan adım seslerinin ardından Ilgaz benden uzaklaştı ve ona koşarak gelen Asyayı kucakladı.
"Benim prensesim uyanmış mı?" saçlarını düzeltti ve boynuna bir sürü öpücük bıraktı. Asya zevkle gülerken neredeyse nefesi kesilecekti.
"Anne ben acıktım." karnını tutarken yüzünü ekşitti.
İkimizde ona gülerken ayaklandık ve mutfağa gidip neler yiyebileceğimiz hakkında ufak bir sohbet ettik. Asya masanın üzerinde otururken Ilgaz ve ben bir şeyler hazırladık. Arada denk gelip beni öptüğünde Asya kıkırdıyordu.
Yıllardır düşlediğim durumdaydım belkide ama çok çok çokta mutlu hissetmiyordum. Ruhum bedenimden çekilmiş gibiydi.