Odaya girdiğimde ayağa kalkan kadının oturmasını işaret ettim. Çok panikli ve gergindi. Çantamı masaya bırakırken ona bakıyordum.
"Bir sorun mu var neden kendisi gelmedi?"
Ellerini birleştirdi "Avukat hanım ne yaptıysam getiremedim. Ara dedim onu da yapmadı. Numaranız olsaydı ben arayacaktım sizi. Başı belada yine.."
Ovuşturduğu ellerini tuttum "Tamam biraz sakin olun." oturmasına yardımcı oldum. O dizini titretirken bir bardağa su doldurup uzattım.
İlk yudumunu aldığında kendini toparladı.
"Şahin. Özlemin eşi çıkmış akıl hastanesinden."Kaşlarımı çattığımı şaşkınlığımla fark ettim yüzüm bir rahatlamıştı "Ne demek çıkmış? Bilgilendirme yapılmamıştı."
Omzunu silkip bardağı bıraktı "Bilmiyorum avukat hanım bilmiyorum. Geçen mahallede sıkıştırdı bizi. Bir anda karşımıza çıkınca elimiz ayağımıza dolaştı. Bir tehditler bir tehditler." dudağını ısırdı "İyiki bende yanındaydım. Çantamda deodorantı sıktım gözüne. Kaçtık kaçabildik yani şimdi de benim evimde kalıyor. İnanır mısın korkudan kıpırdayamıyoruz."
"Ben hastaneyle konuşucam. Lütfen rahat olun. Polislere de haber vermemiz lazım. Yanına yaklaşma yasağı var nede olsa. Birkaç gün nezarette yatarken tekrar rapor isteriz. O sıkıntılının kime ne zarar vereceği belli olmaz."
Yutkundu ve göz bebekleri titredi. Rahatça konuşabilmesi için kolunu sıvazladım. Nefesini verdi ve gözlerini kaçırdı "Birde avukat hanım..." tekrar yüzüme baktı "Tehditlerini söylerken sizdende bahsetti."
"Benden mi?"
"O avukatın olucak karının yüzündeki gülümsemeyi de silicem dedi tam olarak."
"Yüzümdeki gülümseme?" tam düşüncelere dalmak üzereyken ayağa kalktım. "Gelin önce polise ifade verelim. Arama çıkarsınlar hakkında. Sonra sizi eve bırakıyım biraz Özlemlede konuşurum."
Ceketini aldı ve kalktı "Onunda sizinle konuşmaya ihtiyacı vardı. Zaten burada olduğumdan haberi yok."
Sırtını sıvazladım "Cesaretini takdir ettim. Bir telefon konuşması yapıp geliyorum. Sen yavaş yavaş inebilirsin."
Başını salladı ve odadan çıktı. Çantamdan telefonu alıp Ilgazı aradım. Çok geçmeden açtı.
-Güzeller güzelim, aşkım, bir tanem, balım. Efendim canımın içi?
"Asyayı alır mısın? Ya da Gaye falan alsın haber verirsin. Benim işler biraz karıştı."
-Bir sorun mu var bebeğim?
"Var Ilgaz var. Akşam anlatırım. Erken gelemeyebilirim mutlaka düzgün bir şeyler yiyin hayatım."
-Tamam ama sesin hiç hoşuma gitmedi.
"Duyduklarında hoşuna gitmeyebilir. Seni seviyorum."
-Endişelenmeli miyim?
"Hayır hadi öpüyorum canım."
-Seni seviyorum dikkatli ol.
"Sende."
Kapattığımda çoktan odadan çıkmıştım. Asansörün önünde beni bekleyen Özlemin arkadaşı Mineyle önce polis karakoluna gittik.
Çok kalabalıktı ve ifade vermesi vesaire kısmı baya uzun sürmüştü. Çıkarken aldığım dosyaları da inceletmiştim ve hastaneyle de çıkışı yapmasına karşı bir dava dosyası oluşturmuştuk. Bütün bunlar neredeyse tüm günümüzü almıştı.