7

650 18 0
                                    

Neredeyse bayılacağım sırada beni tutmasıyla ayakta durmaya çalıştım. Beni sandalyeye oturttu ve bir çalışanı çağırıp benimle ilgilenmesini istedi.

Oydu. Resmen oydu.

Kokusu, gözleri, sesi...

Gözlerim kapanacağı sırada o kurtarıcı kokuyla gözlerimi açtım.

Limon kolonyası..

Kendime gelmeye başlarken gözlerim onu aramaya başlamıştı. Yanımdaki çalışanın kolunu tuttum "Nerede o?"

Etrafa bakındı "Bilmiyorum buradaydı."

"Gördün değil mi? Sende gördün."

"Bayıldığınızı mı, evet gördüm."

"Beni tutanıda gördün. Yeşil gözlüydü."

Kız kendinden geçmiş gibi konuştu "Evet gözleri çok seksiydi."

Döndü. Tuttu sözünü.

"Bana limon getirebilir misin? Bir dilim yeterli."

"Tabi hemen."

Yanımdan ayrıldığında gülümsüyordum ama başım dönüyordu. Deli değildim ben hayal görmemiştim. Ilgaz dönmüştü.

Kızın uzattığı limonu yedikten sonra teşekkür edip kalktım. Hesabı ödedikten sonra dışarı çıktım.

Asya etrafa bakınıyordu. Gözleri beni bulduğunda el salladı.

Bende ona el salladım ve yanına gittim.

"Eve gidelim mi artık bir tanem?"

Başını salladı "Olur."

"Hadi teyzoş kalkalım. Benim büroyada geçmem lazım."

Ayağa kalktığında cüzdanını aradı.

"Ben hallettim periliçem."

"Peki madem. Asyam tut bakalım elimi."

Asya uzattığı eli tuttu ve önden çıktılar. Meyve suyunun olduğu cam şişeyi çantama koydum ve Asyanın çantasını alıp peşlerinden gittim.

Arabaya ulaştığımızda Asyayı koltuğuna oturttum ve bizde binip teyzemi evine bıraktık.

Onunla arabada vedalaşıp evimize doğru yola çıktık.

"Prensesim galiba baban sana fotoğrafını göndericekmiş."

"Ne onunla mı konuştun nerden biliyorsun?"

Güldüm "Hayır konuşmadım ama bana bir işaret verdi"

"Şimdi bana fotoğrafını mı yollayacak?"

"Evet hayatım"

Gülümseyerek dışarıyı seyretmeye başlayınca sevdiği şarkıyı açtım. Şuan ondan mutlusu yoktu.

Benim içimde kıpır kıpırdı. Biliyordum ölmediğini, döneceğini...

Bizi bırakmayacağını biliyordum.

Her zaman yanımızdaydı. Hissediyordum onu. Ama neden? Neden kaçıyordu?

Eve gitmeden önce annemlere uğradım. Öğrenmem lazımdı. Emin olmam lazımdı.

"Anne eve gitmiyor muyduk?"

Kemerini çözüp arabadan indirdim ve elinden tuttum.

"Güzelim benim ufak bir işim var sen babaannen ve halanla dur olur mu?"

"Tamam."

Morali bozuk gibiydi. Kapının önündeyken eğildim ve saçlarını düzelttim.

"Dönerken sana pamuk şeker alırım belki?"

IlBurAsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin