Gelen ayak sesleri ile hemen koltuğun diğer tarafına doğru yöneldim. Muhtemelen gelenler Vicky ve John' du. Monreo'nun yüzünde muzip bir sırıtış belirdi."Düzelt hemen şu yüzünü."
"Mutluyum düzeltemem." Diyerek sigarasını yaktı ve bana da verdi.
Vicky ile Monreo birbirine onaylar bir şekilde bakmışlardı.
Sigaramı içtikten sonra daha fazla herhangi bir şey öğrenmemek için ayağa kalktım ve odama geçtim. Bir duş alıp bu hafta yapacağımız sevkiyat için izin belgelerini kontrol ettim. Ardından da en sevdiğim dizi olan "moonknit" açarak izlemeye başladım ama gece hiç uyumadığım için kısa bir süre sonra uykunun huzurlu kollarına kendimi bıraktım.
Uyandığımda saat beşe geliyordu kendime çeki düzen verip aşağıya doğru inmeye başladım. Vicky, John ve Monreo yine ben gelince sessizliğe büründüler.
"Yeter artık kendimi çok kötü hissediyorum. Benim yanımda rahat rahat konuşmalısınız artık."
"Zaten senin yanında rahat rahat konuşuyoruz" dedi Monreo ve devam etti
"Aslında sana sürpriz olacaktı ama madem kötü anladın açıklayalım. Bu hafta bir haftalık tatile gidiyoruz, bavulunu yazlık olarak hazırlarsan senin için iyi olur"
"Bu hafta yapacak bir sürü işim var hiçbir yere gelemem."
"Beyza, şu işkolik olman güzel ama bu biraz abartılı değil mi? Hem Vicky burada senin yerine herşeyi yapacak"
"Beyza açıkça konuşmak gerekirse aslında senin ve Monri'nin burada olmaması gerekli. Bizim ise şu tehlikeyi uzaklaştırmamız gerek." Dedi John
"Şu tehlike derken"
"Enzio'nun kim olduğunu çözmemiz gerekli, ayrıca Cihan'ın da bu işte olup olmadığını anlamamız için senin yardımına ihtiyacımız var."
"Cihan'a zarar gelmesini istemiyorum. Kötü olabilir cezasını çekmeli ama diğer türlü ona herhangi bir şey olmasın lütfen"
"Beyza maalesef sana söz veremem. Cihan karşımda silah çekerse o silah patlayacak ve birimize bir şey olacak bunu şimdiden bilmen de ve hazmetmende fayda var" dedi John
"Beyza hiçbirimiz keyif için adam öldürmüyoruz sadece kendimizi korumak için i, meşru müdafaa olarak düşünebilirsin bunu."
Hiçbir şey demeden sadece söylediklerini dinledim. Ardından da odama çıktım. Ne yapacağımı bilmiyorum, Cihan yada herhangi biri ölürse vicdan azabı çekeceğimi biliyorum ama elimden herhangi bir şey gelmiyor. Tek hissettiğim ve bildiğim şey Cihan'ın iyi olmadığı ve bir şekilde bir pislik içinde olması. Bunları düşünerek valizimi hazırlamaya başladım.
Sıcak bir yerlere gideceğimiz için şort, etek, askılı bluz, elbise ve tulum ince şeyleri koydum ayrıca mayolarımı ve bikinilerim ile onların üzerine giydiğim elbiselerimi de koydum. Ardından kişisel bakım malzemelerimi de koyarak valizimi hazırladım. Bir hafta demişlerdi ama kendi fikrimce en az 10 gün sürecek bir tatil olacağına benziyordu.
Valizimi hazırladıktan sonra Vicky'nin odasına gittim.
"Gelebilir miyim" diyerek kapısını tıklattım.
"Geeell" dediğini duyunca bem beyaz, geniş odasına girdim. Vicky masasında gözlüğünü takmış bir kaç belgeye bakıyordu.
"Çalışmanı böldüm afedersin ama bu bizim yurt dışında olduğumuz süre boyunca haftada bir gün ekiple genel durum toplantısı yapmak istiyorum. Tamamen uzaklaşmış olmak istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Unutmaz (Tamamlandı)
أدب نسائيBir insan bir insana hem bu kadar benzeyip hem farklı olabilir miydi? diye düşündü genç kadın herşeyi onun ile aynıydı ama yüzleri farklıydı eskiden hayatında olan adam bu adamdan daha mı iyiydi? Gerçek neydi? Neden yıllar sonra aynı gözlere bakıp a...